25. BÖLÜM

199 41 73
                                    

Melodi önce Elis'in oturmasını bekledi daha sonra da kendisi oturdu. Sedat her zamanki iş bitirici tavrıyla konuşmaya girdi.

"Ben Sedat, hoş geldiniz." Elis Sedat ismini duyunca kimi ikna etmesi gerektiğini anladı.

"Ateş."

"Memnun oldum ben de Elis. Elissa Reklam ajansını işletiyorum." Elis mütevazılıkla sahibiyim bile diyememiş bu da odadaki herkesin dikkatini çekmişti.

"Melodi size konu hakkında bilgi vermiştir. Firma ile son kez masaya oturmadan biz hazırlıklarımızı yapalım. Üç gün yeter mi?"

"Belli ki işiniz acele, yetmez ama tüm ekibimi bunun için hazır edeceğim. Bir kaç fikrim var ama şu an konuşmak için erken."

Sedat ve Elis sakin sakin konuşmaya ve dosyaların üzerinden geçmeye devam ederken hemen camın önünden sessizce onları dinleyen Ateş el işareti ile Melodi'yi yanına çağırdı.

"Efendim?" Melodi bunu sorar nitikte söyleyince Ateş kısık bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Sence de yakışmıyorlar mı?"

"Yuh, harbi kafayı yedin sen. İşiniz mi yok be. Boş zamanlarınızda çöpçatanlık mı yapıyorsunuz? Deli misin nesin?"

"Evet doğru, deli olan benim. Akıllı olan Kadim. Temkinli olan da Sedat."

"Emin misin Kadim'in akıllı olan olduğuna. 8 yıldır tam bir deli gibi bir kadının yoluna heba etti kendini."

"Kadim, ne istediğini bilen, istediği şeyler için sabırla bekleyen biridir. Seni sevmesi seninle alakalı değil. Sen sevmesen de sever, karşılıksız olması da aşkın bir parçasıdır der hep. Neyse Kadim'i boş ver şimdi. Sen nediyorsun bu işe?"

"Ben karışmam. Senin o ters abine kefil olamam."

Ateş gülümsedi. Ardından "Ben olurum." dedi.

"Sahi evlenmişsin. Bayrak sende. O taktikleri kendine de uyguladın mı yoksa senin işini de Vedat mı düzenledi."

"Yok ya, adliyede tanıştık biz. Bir iş için gitmiştim."

"Avukat mı?"

"Ne avukatı, hiç avukatla evlenir miyim? Canıma okur sonra. Hilal uysal biri." Melodi onun bu söylediğine sen bir kahkaha atınca Elis de Sedat da onlara baktı.

"Okul öncesi öğretmeni."

"Vay be, çok kurnazsın."

"Eh biraz."

***

Elis Sedat'la görüşmelerini yapıp çıktıktan sonra Melodi pastaneden makaron ve muhallebi alarak Kadim'in evine gitti. Gittiğinde Kadim önünü İstanbul manzarasına dönmüş öylece bekliyordu. Melodi bir şey söyleyecek olmuştu ki onu eliyle durdurup sessiz kalmaya devam etti.

Ortalama bir saatin sonunda "Hafif bir kahve istiyorum." dedi. Melodi, bu da yeni moda diye düşünerek sesini çıkarmadan ona yumuşak içimli bir kahve yaptı. Yanına gidip kahveyi verdi. Kadim kupayı elinde tutarken düşünmeye devam ediyordu. İyice yalnızlaşması gerekti.

Sakince kahvesini içip evin içinde bir o yana bir bu yana yürümeye başladı. Bu böyle bir müddet sürdü. Melodi'ye afakanlar gelmişti.

"Yeter be! Ne o öyle bir oraya bir buraya kafam döndü."

Kadim Melodi böyle deyince durdu ve onun karşısındaki koltuğa geçerek oturdu. Ardından "Sen iyi bilirsin yalnız kadınlar nasıl takılar severler?" diye sordu.

"Hiç de yalnız olduğumu düşünmüyorum."

"Düşünme zaten. Ben varım. Neyse, ben acıktım. Şirketten bir şeyler söyler misin?"

Kusursuz Tanışma - Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin