Ateş konuşmasının sonuna yaklaşırken "Sen benim son sözüm olarak şöyle ilet, 'Bu iş yarın sabaha kadar düzelmezse, hukuk önünde düzelmesi için Ateş Pars acımayacak.'"
Ateş bunu derken öyle ciddi ve soğuk duruyordu ki Melodi gerildi. Ateş karşısında durmak isteyebileceği türden bir adam değildi.
"Gelmiş bulundun ama acele bir toplantıya girmem gerek, seni de davet edeyim. Sonrasında konuşuruz." Ateş sıcacık Melodi'ye bakınca Melodi biraz önce konuşanın o, olduğuna inanmak istemedi.
"Siz işinize bakın, ben sonra da gelirim."
"Sorun değil katılabilirsin. Yavaş yavaş alalım seni kaleye."
"İn değil miydi o?" Melodi bunu sessizce söylese de Ateş duymuştu.
"Demek arkamızdan öyle deniyor. Güzel, sevdim bunu. Şimdi gidelim."
Ateş Sedat Pars'ın da içinde olduğu odaya giderken Melodi de peşine takıldı. Birlikte içeri girdiler. Ateş Melodi'ye oturmasını söyledi ama kendi oturmadı. Abisinin arkasına doğru yürüyüp Sedat'ı omuzlarından tuttu. Kulağına doğru eğilip, firmada çıkan sorundan bahsetti. Ekranın başında duran adam anlamaz bir ifadeyle Ateş ve Sedat'a baktı. Ardından Sedat konuşmaya başladı.
"Çalışmalar iptal. Araplar bu sezon anlaşma yapmaktan vazgeçmiş."
Hemen Sedat'ın yanında oturan bir kadın "Ne demek iptal oldu? Lansmana çıkacaktık. Amiraat bu aşamada geri adım atamaz." dedi.
"Huhuki olarak Ateş onların hakkından gelir bunu dert etmiyorum da. Mesele tasarımlar. Adamlar kaliteden veya şirketimizden değil. Tasarımdan vazgeçmişler. Hatayı nerede yaptınız önce onu düşünün. Sen ne diyorsun Kadim?"
Dilini tutmayı yine beceremeyen Melodi araya girerek "Amiraat firmasına yapılan tasarımlar beş yıldır aynı düzeyde ilerlemiş. Çok büyük değişiklikler yok. Belki de bu sıradanlıktan sıkılmışlardır." dedi. Melodi bunu deyince ekranın önünde ayakta dikilen Kadim ona inceden bir bakış attı. Sen Kadim misin? Bana sordu, der gibi bakıyordu.
Sedat Pars tüm dikkatini Melodi'ye verip "Neden böyle düşündün?" diye sordu.
"Modellerin çoğunda bir alaturkalık ve abartı vardı. Müşteri portföyleri değişmiş olabilir. Belki de artık ürünleri satamıyorlardır."
Ateş "Modellerimizin kötü olduğunu mu iddia ediyorsun? Hem bu dediklerin olsa bile Pars Diamond her zaman adı ile satış yapar. İsmimiz yeter." dedi.
"Önemli olan bence isim değil, sanırım artık onlar da öyle düşünüyor olabilir." Melodi ne düşünüyorsa olduğu gibi söylemişti. Bir hocası zamanında bir şirketin çıkarları için doğru bildiğinizi yapmaktan çekinmeyin demişti. İçinden umarım işe yarar ve kapının önüne atılmam diye geçirdi.
Sedat Pars ise onu daha ilk gün arşive göndermekle iyi mi kötü mü yaptığını düşünüyordu. Burada önemli karar Kadim'e aitti. Bakışlarını sakince ona çevirdi.
Kadim, "Hanimefendinin analizi bittiyse konuşabilir miyim? El değiştirdikten sonra onlarla çalışmak hataydı. Size bunu baştan söylemiştim. Adamlarda vizyon yok bir kere."
Melodi tekrar araya girerek "Peki bu her şeyin en iyisini biz tasarımlarız kibri neden? Onu yerine firmanın istediği modellere odaklansanız." diye sordu. Adam sözünü kesmesine fena hâlde bozuldu. Melodi'ye cevap vermedi.
Sedat "Sırf adamlarda vizyon yok diye mi tek bir kalem oynatmadın? Bu yüzden mi onlara tasarım yapmak istemedin?" diye Kadim'e sordu.
"Hayır bu yüzden değil. Herkes onlarla olmayacağını görsün istedim." Ekranı yöneten kıza dönerek "Toplantıdan önce verdiğim görüntüleri ekrana verir misin? Ama her seyden önemlisi, bunu bile bile boş durmayacağımdı." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Tanışma - Yarı texting
Ficção GeralHer hikaye muhteşem bir ilk tanışma ile başlar. Ama onlarınki en kusursuz olanıydı. Öyle olmak zorundaydı, çünkü her şey bu kusursuz tanışma için planlanan büyük bir oyundan ibaretti. Adam bir kızı sevdi. Kadın ise onu hiçbir zaman görmedi, üstelik...