Kusursuz Tanışma - Yarı texting

16. BÖLÜM

Melodi elindeki çalı süpürgesiyle arkasına döndüğüne üzerinde gece gibi karanlık bir smokin, yüzünde batman bir maske bulunan adamla karşılaştı. Bu kesinlikle Bay Bilinmez diye düşünen Melodi'nin kalbinin hızlandı. Nefesinin bir an kesildiğini hissedip derin bir nefes aldı. Melodi şaşkınlıkla elindeki çalı süpürgesini tutarken bir yandan da Bay Bilinmezin maskeyle gizlediği yüzünü görmeye çalışıyordu.
Melodi'nin bu şaşkın ve meraklı bakışlarını gören Bay Bilinmez  keyiflendiginde dudağının kenarı yukarıya kıvrıldı.

Elini Melodi'nin eline uzatıp nazik bir şekilde çalı süpürgesini aldığında parmakları birbirine dokundu,  ikisi de  yıldırım çarpmış gibi etkilendiği anda gözleri birbirine kavuştu.
Bay Bilinmez gizemini korumak için gözlerinin çevresini siyaha boyamıştı. Maalesef gözlerini seçmek zordu.

Melodi kostüm giymiş bir adam ile karşılaşmayı beklemiyordu. Bay Bilinmez Melodi'nin elindeki çalı süpürgesini verdiği gibi tekrar aldı ve kenara koydu ardından ona elini uzattı. Melodi, plastik malzemelerden yapılmış kaliteli maskenin altındaki yüzü görebilmek için dikkatle baktı. Öyle kusursuz, öyle güzel yüzüne yerleşmişti ki gerçek yüzünün anlaşılması imkânsızdı.

Melodi ürkek adımlarla onun peşinden piste doğru ilerlerken hâlâ şaşkındı. Onların piste geçmesiyle bir tango müziği çalmaya başladı. Bay Bilinmez onun tango bildiğini çok iyi hatırlıyordu. Yıllar önce çok kez onu izlemeye tango bara gitmişti. Melodi önce tango öğrenmiş sonra da tango barda dansa gidip durmuştu. Bay Bilinmez ise onun başka bir adamın kolunda tango yapmasını sinir nöbetleri geçirerek izlemişti. Neyse ki Melodi bu dans meselesini çok uzatmamıştı.

Onlar tango yaparken salonun ışıkları söndü ve bir spot ışık onların üzerinde hareket etmeye başladı. Müziğin ritmine ayak uyduran bir iyi kahraman bir de kötü kahramanı herkes hayranlıkla seyrederken Melodi yaptıkları dansın etkisine kendisini kaptırmıştı. Bay Bilinmez Melodi'yi belinden tutup geriye doğru hızlı bir atma ile yatırırken Melodi'nin saçları hoyratça savruldu. Genç adam onu geriye yatırdığı hızla belinden çekerek kendi ile bir olmasını sağladı. Dansın sonuna yaklaşırken birbirlerinden uzaklaştılar. Melodi süpürme hareketini yaparak genç adama yaklaştı. Bay Bilinmez onu belinden tutarak havaya doğru kaldırdı, kendi dizini büktü. Melodi onun bacağının üzerine bacak bacak üstüne atarak oturdu. Birbirlerinin yüzlerine tanımaya çalışan ifadelerle bakarken müzik ve dans bitti. Aynı anda geri sayım başladı ve havai fişek sesleri duyulmaya başladı.

Bay Bilinmez Melodi'yi teras tarafına doğru çekerek peşinden gelmesini bekledi. Birlikte havai fişek gösterilerini izlemeye başladılar. Hava buz gibiydi ama ikisi de bunu hissetmiyordu. Havai fişeklerin en sonunda gökyüzünde "Bu yıl cadıların yılı olsun." yazdı. 

"Aptal!" Melodi bunu onun batman yüzüne bakarak söylemişti. Bay Bilinmez gülümsedi ama Melodi bunu göremedi. Gece soğuktu ama Melodi tüm varlığı ile geceye ateş saçıyordu. Bay Bilinmez gitmesi gerektiğini biliyordu ama o adımı atamıyordu. 

"Cesaretin var mı, Bay Bilinmez?" Melodi bunu ışıl ışıl İstanbul gecesine bakarken söyledi. Bay Bilinmez cevap vermeyince de devam etti. "Çıkarabilir misin yüzündeki maskeyi, yoksa bir batman gibi devam mı edeceksin?" 

Bay Bilinmez bir iki adımda onun arkasına geçti. Maskesini kaldırdı, sadece dudakları açıktaydı. Arkasından yanağına doğru uzanarak ufak bir öpücük kondurdu. Melodi, bu dokunuşla gerilmişti. Belki o hazırdı ama Melodi kesinlikle hazır değildi. Hiç düşünmeden iki saniyede oradan topukladı. İçeri girdi ve çalı süpürgesini eline alarak etrafına kaçamak bakışlar attı. Bay Bilinmez  ise sakince uzaklaşarak oradan ayrıldı.

Melodi elindeki çalı süpürgesi ile oyalanırken Eslem yanına geldi. İlk önce "Bir iyi bir de kötü karakter olarak çok romantik bir dans ettiniz. Kimdi o adam?" diye sordu. Ardından ekledi. "Benim dans ettiğim adamı tanıyor musun? Kaçıp gitti, prensimi bulduğum gece kaybettim."