40. Bölüm

722 90 325
                                    

Selam. Bilgisayardan bir sürü zımbırtı işlerle uğraşıp bölümü atmayı başardım. Telefon ve tabletten denememe rağmen atamamıştım. Birkaç kere bilgisayardan da denemiştim ama olmamıştı. Bu defa 3 saatlik bir uğraşın sonucunda başardım. 50 tane VPN indirip indirip silsemde kazanan ben oldum ve gayette mutluyum. Sonraki bölümü yazmaya başlıyorum. Şimdiden keyifli okumalarrrr.

Vote sınırı 100
Beğenip yorum yapmayı unutmayın
Sizi seviyorum ♡♡

Harry ve ben Weasley'lerin evine gidecektik. Remus'un yazdığı mektuba göre o da oraya gelecekmiş. Sonunda yeniden onunla görüşebilecektik..

~

"Dumbledore da hata yapabilir"

"Nefretin gözünü karartmış"

"Hayır"

"Evet öyle!"

"İnsanlar yok oluyor Harry, hemde her gün. Sadece birkaç kişiye güvenebiliyoruz. Eğer kendi aramızda da kavga etmeye başlarsak işimiz biter" Remus'un son sözlerinden sonra uzun bir sessizlik başlamıştı. Ne konuştuklarını tam anlayamasam da kapının arkasından onları dinlemeye devam etmiştim.

Tonks ve Remus ayaklandığında aceleyle merdivenleri çıkıp onlar kapıdan geçerken aşağı iniyormuş gibi yaptım.

Onlar çıktıktan sonra Ginny elinde bir tabak turtayla içeri girdi. Bende peşinden gittim.

Ben tekli koltuklardan birine otururken Ginny Harry'nin yanına oturmuştu. Bay Weasley ise biz rahat edelim diye dışarı çıkmıştı.

"Aç ağzını" dedi Ginny Harry'e biraz turta uzatırken

Harry şaşkınlıkla ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece kalmıştı

"Bana güvenmiyor musun yoksa?" Dedi Ginny gülümseyerek. Harry'de gülümseyip ağzını açınca Ginny ona turta yedirdi

Tam ne kadar tatlı göründüklerini düşünürken Ron bir anda içeri girip Harry ve Ginny'nin arasına oturdu. Gerizekalı

~

"Biraz daha kalamaz mısınız Remus?"

Ona sorduğum soruyu Tonks bana gülümseyerek cevaplamıştı

"Gitmemiz gerekiyor canım. Değişimin ilk gecesi en kötüsüdür. Bunu benden iyi biliyorsun"

Biliyorum

"Remus?" Bay Weasley uzaklara dalıp giden Remus'a bakmaya başladı. Etrafta buğday ve başaktan başka bir şey görünmüyordu ama hepimiz onun baktığı yere bakmaya başlamıştık

"Tatlım?"

Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki tepki vermeye bile vaktim olmamıştı. Bir anda Kovuk'un etrafı ateş çemberiyle çevrelenmiş hemen sonrasında da kara bir bulut bize doğru uçmaya başlamıştı. Bu bir Ölüm Yiyen'di.

"Bellatrix!"

Bella ateşten çemberin arasından geçip koşmaya başladı. Hiç düşünmeden peşine takıldım

"Y/N!"

"Harry hayır!"

Benim hemen arkamdan Harry'e de seslendiklerine göre o da Bellatrix'in peşine düşmüştü.

"Sirius Black'i öldürdüm! Sirius Black'i öldürdüm! Beni yakalayabilir misin!? Hahahha!"

Buğday ve başak tarlasında nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum. Bellatrix'e olan öfkem gün geçtikçe artıyordu ve ben artık bunu dizginleyemiyordum.

Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin