Kahvem nerede kaldı?!" Evin mini etekli uzun bacaklı ve ful makyajlı hizmetçisine yönelik bağırarak sorduğumda duyduğum topuklu ayakkabı sesiyle göz devirdim, sanki ben hizmetçiydim o evin hanımı.
"Buyrun efendim?"
"Neden bu kadar geç getirdin, bir saat oldu?"
"Özür dilerim efendim"
"Gidebilirsin"
Özür dilersin tabi pis yağcı, Hyunjin konuşuncaya kadar yüzüme bakmıyordun. Getirdiği kahveden bir yudum alıp yüzümü buruşturdum, kahve yapmayıda bilmiyordu.
"Lisa?!"
"Buyrun efendim?"
"Olmamış bu, ben sütlü seviyorum. Birde yumuşak olsun sert içemem"
"Hemen yapıyorum"
"Çabuk ol"
Zerre acımıyordum bu kadına biliyordumki Hyunjin'le kavga etsem ilk sevinen bu olurdu. Akşam olmak üzereydi ve evde oturmaktan canım sıkılmıştı, zil çaldığında hemen ayağa kalktım aynı anda mutfaktan çıkan kızda kapıya yöneldiğinde koşar adımlarla ilerleyip ondan önce kapıya gelerek açtım. Eve adımlayan adama gülümseyerek bakıyorken omzuma çarpıp hiç bir şey söylemeden ilerlemeye başladığında afalladım.
Şaşkınlığım duyduğum kıkırdama sesiyle dağılırken arkama dönüp gülen ve yüzünde sinsi bir ifade olan kıza baktım, Hyunjin'in yaptığı davranıştan resmen zevk alıyordu.
"Ne gülüyorsun!"
"Ben Hyunjin beye bitki çayı götüreyim, anlaşılan sinirli" Diyerek sorumu cevapsız bırakıp gittiğinde sinirden yumruklarımı sıktım, Hyunjin ve bu kızın arasında kesinlikle bir bağ vardı yoksa bu sürtük bu kadar rahat olamazdı.
Neredeyse on dakika olmuş Hyunjin'in odasına giren aptal hizmetçi çıkmamıştı, içeride ne yaptıkları hakkında aklıma gelen düşünceler sinirden ve kıskançlıktan delirmeme sebep oluyordu. Daha fazla dayanamayarak ayağa kalkıp üst kata çıkarak Hyunjin'in odasının önüne geldim.
İlk önce kulağımı kapıya dayayıp bir ses gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra, kapıyı açıp içeri adımladım. Gözlerim anında ikiliyi bulurken bütün kan beynime sıçramış sinirden avuçlarım uyuşmuştu.
O aptal hizmetçi, yatağın üzerinde oturan sevgilimin arkasına geçmiş ellerini omuzlarına koymuş ona masaj yapıyordu. Hyunjin'in gözleri kapalıydı ve yüz ifadesi resmen huzurluydu.
Bakışlarım Hyunjin'in yatağında Hyunjin'e masaj yapan kız ve huzurdan dört köşe olan Hyunjin arasında gidip gelirken önce hangisini öldürmem gerektiği hakkında kurduğum pilanları aklımdan silip yüzüme sahte bir gülümseme takınarak Hyunjin'in yanına adımladım ve tam önünde durdum.
"Hyunjin?"
"Sinirliyim Felix sonra konuşalım" Dediğinde bakışlarım hala Hyunjin'e dokunan ellere kaydı kırmama az kalmıştı o parmakları. Sakin kalmalıydım, derin bir nefes verip bacaklarımı iki yana açarak Hyunjin'in kucağına oturdum, kızın elleri hala Hyunjin'in omuzlarındaydı.
"Bizi yalnız bırak, sevgilimle ben ilgileneceğim"
Yatağın üzerinden inip ayağa dikilerek Hyunjin'e baktı. "Efendim?"
"Gidebilirsin"
Kız odadan çıkıp gittiğinde gözlerimi Hyunjin'e çevirip parmaklarımı boğazına sararak hızlıca itip yatağa yapıştırdım.
"Ne yapıyorsun!"
"Asıl sen ne yapıyorsun, o sürtük kızın bu yatağın üzerinde ve senin bedeninde ne işi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marry me||Hyunlix
Fanfiction#ünlü bir youtuber olan Felix, trollemek için en yanlış kişiyi seçer