bölüm|11

655 89 111
                                    

Sabah uyandığımda görmek istediğim kişi yanımda değildi, içimi değişik bir korku kaplarken hemen yataktan kalkıp banyoya girdim gece duş almadan uyumuştuk. Kısa bir duştan sonra odaya dönüp üstümü giyindim, bir an önce Hyunjin'i görmem gerekiyordu.

Odadan çıkıp merdivenleri gergin bir şekilde inerken Hyunjin'in gece yaşadıklarımız hakkında ne düşündüğünü merak ediyordum. Belki pişman olmuştu belkide hatırlamıyordu, en kötü ihtimal ise beni görür görmez yine evden kova bilirdi.

Mutfaktan gelen konuşma sesleri Hyunjin ve tanımadığım başka birine aitti, adımlarımı hızlandırıp sonunda mutfağa geldim. Hyunjin karşısındaki adamla birlikte kahvaltı yapıyordu, tanrım hizmetçi aptalı bitmiş şimdide başka birimi çıkmıştı. Sakin kalmalıydım, bu adamın kim olduğunu öğrenmeden yine herşeyi mahvetmek istemiyordum.

"Günaydın" Diyerek masaya yaklaştım, İkisinin bakışlarıda bana döndü. Gözlerimi kırpmadan Hyunjin'in gözlerine bakıyordum umarım yine kötü şeyler söylemezdi. Masadan kalkıp elini belime götürerek yaklaşıp yanağımı öptüğünde şaşırsamda bütün tedirginliğimi atmayı başarmıştım, sanırım dün gece olanlar aramızdaki buzları eritmeye yetmişti nasıl erimesindiki o buzlar...

"Günaydın sevgilim, tanıştırayım menejerim Minho, sevgilim Felix"

"Memnun oldum Felix, demek Hyunjin'in dün gece sarhoşken sayıkladığı Felix sensin"

"Tabiki de benim, bende memnun oldum. Sana bir soru sorabilir miyim?"

"Evet, tabi?"

"Dün gece Hyunjin eve geldiğinde yüzünde ruj izleri vardı onu kim öptü"

"Felix başlama yine"

"Sus bir Hyunjin"

"Bardan bir kızdı, Hyunjin onu fark edipte gitmesini söyleyene kadar kız Hyunjin'i ayakta götürdü"

"Minho!"

"Kusura bakma Hyunjin, ben yalan söyleyemem"

Minho'nun söyledikleriyle sinirlensem de jisung'un söyledikleri aklıma gelince sakın kalmak için uğraşmıştım, boş yere tartışma çıkartmamam gerekiyordu.

"Sarhoştu ve farkında değildi yani?"

"Evet öyleydi, merak etme sürekli seni sayıkladı"

"Minho, yeter"

Yüzümdeki gülümsemeyle hala belimi tutan sevgilime dönüp kollarımı boynuna dolayarak yüzüne yaklaşıp dudaklarını öptüm, beni hem evden kovmuş hemde adımı sayıklamıştı şimdi ben bu adamı sevmeyip ne yapsaydım.

"Demek beni düşündün" Dedikten sonra kulağına yaklaşıp "odamıza gidelim" Diye fısıldadım, gözlerime bakıp bakışlarını Minho'ya kaydırdı.

"Ben artık gideyim, şu ertelediğin çift çekimi için baskı yapıyorlar haberin olsun"

"Uygun bir zamana ayarla, hadi sonra görüşürüz"

Minho daha oturduğu yerden kalkmadan Hyunjin elimden tutup çekiştirdiğinde utanarak ona eşlik ettim ve dakikalar içinde odaya geldik. Odaya girer girmez dudaklarıma yapıştığında bende ona eşlik ettim fakat aklıma gelen şeyle zorda olsa ayrılıp yüzüne baktım.

"Beni seviyor musun?" Dedim, nefes nefese. Yüzüme anlamaz bir şekilde bakıyordu, aslında aptal değilse bunu neden sorduğumu hemen anlardı. Aramızda duygusal bir bağ olmadığını bağıran o'ydu sonuçta.

"Seviyorum bebeğim"

"İnanmadım, yalan söylüyorsun" Diyerek kollarından ayrılıp arkamı döndüm. Bıkkın bir nefes verdiğini duyabiliyorum. Ellerini belime yerleştirip arkamdan sarıldığında nefesi kulağımdaydı.

Marry me||HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin