Marry me||Hyunlix

bölüm|16

"Sana söyleyecek bir şey bulamıyorum Felix, gerçekten bulamıyorum"

Jisung'a ters bir bakış atıp elimdeki birayı dudaklarıma götürdüm, buz gibi bira içimdeki ateşi söndürmeye bire birdi sanki.

"Ne yapmamı bekliyordun, kız Hyunjin'in işinin bitmesini bekliyormuş. Hyunjin de olmaz demedi, beni bırakıp onunla birlikte eve döndü"

"Neredeyse affediyordum dedin, neden gitme demedin?"

"Neden diyeyim jisung, Hyunjin benimle sadece bedenim için birlikte olmak istiyor"

"Saçmalama Felix, Hyunjin'in altına bedavaya yatmak isteyen okadar çok kişi var ki bence bedenin onun için fazla birşey ifade etmiyor"

"Yani?"

"Hyunjin seni seviyor Felix"

"Asıl senin söylediğin saçmalık, beni seviyor olsaydı on gündür bir kez olsun aramaz mıydı?"

"Gururuna yediremiyor, yada yaptığın kıskançlıktan gerçekten hoşlanmıyor"

"O yüzden mi ne zaman kıskançlık yapsam seni sikmek istiyorum diyerek üzerime atlıyor"

"Değişiksiniz, gerçekten anlayamıyorum. Birbirinizi seviyorsunuz fakat birlikteyken geçinemiyorsunuz"

"O beni sevmiyor, o kızla arasında ne var  bilmiyorum ama o kız sıradan bir hizmetçi değil buna eminim"

"Her şey bu kızı kıskandığın için oluyor Felix, neden bu kadar taktın sen bu kıza. Ondan iyisin ve kıskanman için hiç bir sebep yok"

"Ne demek yok, kıza aldığı mini eteği bir görseydin böyle konuşabilecek miydin acaba"

"Neyse ne, hediye almış sadece büyütülecek bir şey yok"

"Bana aldığını düşünmüştüm"

"İyiki sana almamış Felix, çünkü sen onun içinde kavga çıkartırdın"

"Sen kimin tarafındasın ya, adam bipolar diyorum. Bir bakıyorsun dünyanın en iyi adamı bir bakıyorsun orospu çocuğuna dönüşüyor"

"Eee, ne olacak? Dönmeyi düşünmüyor musun?"

"Neden döneyim jisung, eğer çok istiyorsa gelir alır beni adresi biliyor"

"Peki, madem dönmeyeceksin işimize geri mi dönsek?"

"Canım istemiyor, eğer farklı bir kurgu bulabilirsen yaparız bir şeyler"

"Sende düşün, benim beynim de durdu artık. Neyse gidip biraz araştırayım"

Bıkkın bir nefes verirken arkama yaslanıp elimdeki birayı ağzıma dikerek boş kutuyu yere fırlattım, orospu çocuğu parmaklarını içime sokarken gurur yapmıyordu. Sikerdim onun gururunu, elbet kapıma gelecekti ozamana kadar asla gitmeycektim. Ayağa kalkıp dönen başımla bir kaç kez düşme tehlikesi atlatarak odama gelmeyi başardım, sanırım biraz fazla içmiştim ve ayakta durmakta zorlanıyordum.

Bedenimi yatağa bırakıp cebimdeki telefonu çıkartarak Hyunjin'le olan son konuşmamıza girdim, günler önceydi. Parmaklarımı bilinçsiz bir şekilde klavyede gezdirirken ne yazdığımı bile bilmiyordum, elimdeki telefon parmaklarımın arasından kayarken gözlerim çoktan kapanmıştı.

.

Zilin sesi kulağıma dolarken yorganın içine iyice girip duymamaya çalıştım, gözlerimi açamıyordum. Yerime iyice yerleşip uykuma devam etmeye çalışırken odamın kapısı gürültülü bir şekilde açıldığında sessiz bir küfür savurup başımı yorganın içinden çıkarttım.