Kapının gürültülü bir şekilde kapatılmasıyla gözlerimi aralayıp başımı kaldırarak ne olduğuna baktım, Hyunjin gelmişti ve ayakta duracak hali yok gibi görünüyordu. Yorganın içinden çıkıp ayağa kalkarak yanına yaklaştım.
"Hyunjin?"
"Sen neden gitmedin?"
Ayakta duramayacak kadar sarhoş olmasına rağmen unutmadığı detaylarla bana söylediği ilk şey bu olmuştu ve kalbimi bir kez daha kırmayı başarmıştı.
"Hyunjin biraz konuşs-" Cümlemi bitiremeden dudağının yanında çenesinde ve daha dikkatli baktığımda boynunda gördüğüm ruj izleriyle duraksadım. Elimi çenesine götürüp bana bakmasını sağladıktan sonra emin olmak istediğim izlere daha dikkatli bakarken birden bileğimi tuttuğunda gözlerine baktım.
"Ne yapıyorsun sen, yüzüme dokunma hakkını kim veriyor sana!"
"Ben dokunmayacağım ama başkaları dokunacak değil mi! Şu haline bak, hiç mi düşünmüyorsun beni?"
"Ne saçmalıyorsun sen, kimse dokunmadı bana. Yine aptal aptal triplere girme"
Hala elinde olan bileğimi çekmeye çalıştım fakat bırakmamış dahada sert sıkmıştı.
"Belli oluyor, sevmiyorum artık seni istemiyorum da hemen gideceğim bu evden"
"Şu ana kadar seviyordun yani??" Dediğinde gözlerine baktım, ne ara kapıldığımı bilmesemde seviyordum işte.
"Seviyordum ama sen, sen benim hayallerimdeki kişi değilsin?"
"Neymiş hayallerin" Diye sorarken bileğimdeki tutuşunu gevşetmiş bedenimi yavaşça kendine çekmişti, göğsüm göğsüne dayandığında dolan gözlerimle gözlerine baktım.
"Hiç kimsede olmayan güzel bir aşk, güzel seven bir adam ve özel olduğumu hissettiren, hislerime duygularıma önem veren biri. Beni incitmeyen, birde ilk önceliğinin ben olduğum biri"
"Çok şey istemiyor musun?"
"İstediklerim senin için fazlaysa gitmeme izin ver"
"Vazgeçtin yani?"
"Önce sen vazgeçtin, bana yine bağırdın ve kalbimi kırdın"
"O kimsede olmayan aşkı benimle mi yaşamak istiyorsun?"
"Artık istemiyorum bırak! Kiminle seviştiysen onun yanına git!"
"Yine boş yere kıskançlık yapıyorsun Lisa'yla sevişmedim"
"Onu kastetmemiştim ama, sen kendi ağzınla itiraf ettin. Çok yanılmışım belki olur demiştim, güvenmiştim Hyunjin..."
Kollarından kurtulup odadan çıkarak merdivenlere yöneldim, saatin kaç olduğu yada üstümdeki kıyafet umrumda değildi tek istediğim biran önce bu evden gitmekken arkamdan gelen adım seslerini duyduğumda dönüp bakmadım.
"Felix dur!"
"Gelme Hyunjin!"
Sonunda kapıya ulaşıp evden çıkarak koşmaya başladım. Büyük demir kapının önüne geldiğimde küçük kulübede oturan ve şu an uyuduğunu düşündüğüm güvenliği uyandırmak için cama vurdum, ancak o açabilirdi bu kapıyı.
"Felix bekle!"
Hyunjin'in yaklaştığını gördüğümde daha hızlı vurdum cama ve aptal güvenlik sonunda uyanıp küçük camı açtı.
"Aç şu kapıyı!"
"Efendim bu saat-"
"Sakın açma! Yürü" Diyerek bileğimi tuttuğu gibi ilerlemeye başladı Hyunjin, hayvan gibi güçlüydü bu adam peşinden sürükleniyordum resmen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marry me||Hyunlix
Fanfiction#ünlü bir youtuber olan Felix, trollemek için en yanlış kişiyi seçer