Eylül uyanır uyanmaz yataktan kalktı ve tam o sırada ateş girdi odaya eylül dedi. Ve eylül koşup ateşe sarıldı. Eylül aglıyordu hıçkırarak hiç susmaksızın uyurken ağlamamıştı sanki.
Ateş onu sakinleştirmeye çalışıyordu..şşş tamam geçti güzelim, tamam dedi.
Samet benim anladığımı görünce koştu yanıma ve güvende hissettiğim kollarının arasına aldı beni. Bu adam huzurdu.. Aşktı...
Bir süre sonra eylüle baktım sakinleşmişti. Göz göze geldik ve kalktı bana sarıldı.. Özür dilerim Hasret abla ben... Ben.. Seni korkutmak istemezdim dedi. Ufak çoçuklar gibi başınıda yere egmişti. Ben bu kıza kızamazdım kii..
Canım benim ben sana kızmadım ki dedim ve tekrar sarıldık. Yanaklarından öptüm uzun uzun... Bana bakıp gülümsedi.
___________
Kendimizi toparladık ve yine yoğun bakım ünitesinin önüne geldik. Doktor denizin odasından çıkıyordu.. Hrmen koştum ve ka_kardeşim nasıl dedim. Kendime kızoyordum. Neden kekeledim ki sanki o iyi olacak. Aksi bir durum yokki ortada..!
Sanırım doktor beyde benim kendimle çelişkiye düştüğümü anlıyor ve siz merak etmeyin kızımız çok iyi çok dayanıklıymış maşallah.. dedi. O an hıçkırarak ağlamak geldi içimden yanımda hatta dibimde olan ateşe bakıp sadece fısıldaya bildim iyileşti dedim. Sol gözümden bir damla yaş geldi. Ateşte agladığımı fark edince sarıldı bana, ateşin kokusunu, kollarını hissedince tekrar aglamaya başladım...
Bir süre sonra ateş beni gögsünden çekip şşş aglamak yok ömür törpüm dedi. Yaklaştı ve sulu gözlerimden öptü sonra uzun uzun gözlerime bakıp dudaklarını anlıma dayadı...
_________
Artık evdeydik. Evet denizde yanımızda hatta benim kızım olarak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat (mafya) #Wattsy2017
General FictionEylülün ailesi yoktu artık yanında... Kırgındı, bitkindi üzgündü.... Yetiştirme yurduna gittiği günü hatırladı EYLÜL... nasılda umutluydu... Nerden bilebilirdi kızcağız, yemek yerine dayak yiyeceğini.... Daha 14 yaşındaydı üstelik... Birilerini...