Sakusa zili defalarca çalmasına rağmen kapı açılmadığında tam geri dönecekti ki anahtarın sesini duymuştu. Birkaç saniye sonra, büyük ihtimalle biraz çırpınıştan sonra açıldı kapı. Atsumu öne eğik şekilde, kısık gözleriyle bakmıştı çocuğa. "Kiyoomi?"
"Uyuyor muydun?" derken içeri geçip çantasını yere bıraktı Sakusa. Atsumu anlamsızca bakmıştı birkaç saniye. "Bu ne?"
"Bana biraz ders çalıştıracaktın ya."
Sandalyeye otururken sesli bir nefes verdi. "Unutmuşum ben onu. İçtim biraz, düzgün anlatamayabilirim."
"Oh..gideyim ben o zaman."
"Bana eşlik etmez misin?"
"Gitsem daha iyi. Kendim çalışırım."
"Hadi ama Kiyoomi. Yarın okulda anlatırım sana söz. Burada kal."
Sakusa sesli bir nefes verirken "Peki." diye mırıldandığında Atsumu gülmüştü. "Ne içersin?"
"Bira varsa iyi olur."
"Votkamız var."
"İstemiyorum."
"Tamamdır, bekle getireyim."
Atsumu odasından kendi içtiğini aldıktan sonra Kiyoomi'ye de bir bira kapmış ve salona geri gidip koltuğa, çocuğun yanına oturmuştu. "Uhh, her yerim ağrıyor."
"Neden?"
"Bilmiyorum."
"Masaj yapmamı ister misin?"
"Yok yok, iç biranı rahatla sen."
Sakusa bir şey demeden teneke kutuyu açıp bir yudum aldı. Sıcaklamıştı zaten, iyi gelmişti bu.
"Kiyoomi." diye mırıldanırken bir anda elini uzatıp çocuğun tişörtünü kaldırdı. "Karnını mı delsek senin?"
"Ne? Ne alaka?"
"Yakışır gibi geldi."
"İstemiyorum. Kendine yapsana."
"Yok, o bana uymaz. Göğüslerimi delsem diyorum ama." dediğinde yutkundu Sakusa. Nasıl duracağını aklında hemen canlandırınca biraz karnı kasılmıştı.
"Bilmiyorum. Denemek istiyorsan yap." derken gözlerini kaçırması Atsumu'yu güldürmüştü.
Biraz daha içmesinin ardından Atsumu bilincini yitirmek üzereydi. Zaten Sakusa gelmeden önce içtiği de az değildi, o geldiğinde biraz normal davranmaya çalışsa da bir yere kadar tutabilmişti. Bardağını masaya bıraktıktan sonra bir şey demeden uzanıp başını Sakusa'nın kucağına koyunca çocuk kocaman açtığı gözleriyle baktı ona. Atsumu'dan böylesine uysal bir hamle beklemiyordu.
"Beni uyutur musun Kiyoomi?" Yumuşak sesi ve isteğiyle sertçe yutkunurken birasını masaya bıraktı Sakusa. "Uyutayım mı?"
"Hm hm. Saçlarımla oyna, olur mu?"
Atsumu ayık olsa ağzından asla böyle şeyler çıkmazdı, biliyordu. Belki de içten içe böyle biriydi de şimdi saklayamamıştı. Bu düşünce aklını allak bullak ederken elini çocuğun saçlarına daldırdı. Garip hissetmişti, Atsumu'yla böyle bir sahne yaşamak çok garipti.
Çocuğun gözleri artık açılmazken ağzından kısık bir mırıltı duyuldu. Sakusa'yı fazla şaşırtacak bir mırıltı.
"Teşekkürler anne."
2 kişinin okuduğu şeyi yazmaktan aldığım keyif aq