"Siktir! Sikimi içine hapsettin amına koyayım!" Atsumu'nun keyifli serzenişi kulaklarını doldururken cevap verecek kadar nefesi yoktu Sakusa'nın. Elleri üzerinde duruyordu ama bedenini aşağı bile indiremiyordu arkasındaki deli herif yüzünden. Eliyle boynunu sıkıca sarmış, kendine doğru çekiyordu onu. Belinin nasıl kırılmadığına hâlâ şaşırıyordu Sakusa. Bu pozisyonda kendini ister istemez kastığı için Atsumu'yu içinde daha sıkı tutuyor, hâliyle bu da çocuğun fazlasıyla hoşuna gidiyordu. Gözleri kayıyordu, çocuğun kendini ona her seferinde daha sert vurması başını döndürüyordu.
"A-Atsumu..Dur nolur."
Kulakları uğuldadığı için hiçbir şey anlamamıştı Atsumu ama yalvardığını tahmin edebiliyordu. Duramıyordu, bir gram bile dinmemişti içindeki his. Bir kez yapacağını söylemesine rağmen şu an kaçıncıda olduklarını bile bilmemesi komikti.
"İçinde o kadar iyi hissediyorum ki.." derken başını arkaya atıp gözlerinin kaymasına izin verdi Atsumu, nefesine bir inleme de eşlik ederken. "Seni ikimiz de geberene kadar sikebilirim."
Sakusa aklını kontrol edememesine rağmen "Deli herif.." diye mırıldanırken artık boğazı rahattı, biraz öne eğilebilmişti şimdi. Ama bu beklediği gibi bir rahatlık sağlamamıştı ona çünkü Atsumu belinden sıkıca kavrayıp daha sert vurmaya başlamıştı kendini.
Yastığı sıkan eli bile gevşemişti şimdi. Atsumu azgın bir hayvan gibiydi, durmak bilmiyordu. Artık gözlerini tutamıyordu, en son "Dayanamıyorum." diye fısıldayabildi vücudu koltuğa düşmeden.
Atsumu çocuğun bayılmasıyla elini ağzına atıp gülmesini tutmaya çalıştı ama yapamamıştı. Kahkahası ince duvarların arasında yankılanırken yavaşça çocuğun içinden çıkıp dizleri üzerinde kalmaya devam etti kendini çekerken. Boşalmıştı ama yine de yettiğini hissetmedi. Sesli bir nefes verip oturdu. Kendini çekmeye devam edemezdi, çocukla ilgilenmeliydi.
Mahvolmuştu vücudu. Temizlemesi gerekiyordu en azından birazını. Islak mendil kullanmak en mantıklısıydı, sonra duşa girerlerdi zaten. İlerideki çekmeceden ıslak mendili aldıktan sonra çocuğun kalçasını temizledi önce. Sonra dikkat ederek bedenini düz çevirmiş ve ön kısımlarını silmişti. Hava kendisine göre sıcak olsa da uyurken üşüyebileceği için üstüne ince bir şey örtmüştü.
Yüz yüze gelecekleri seviyede eğildikten sonra çocuğun dudağına parmağını sürttü. Kızarıp şişmişti, yaptığı şeyle gurur duyar gibi gülümsedi.
"İyi uykular Kiyoomi."
.
Sakusa başında keskin bir ağrıyla gözlerini açarken nerede olduğunu sorguladı birkaç saniye. Müzik sesi geliyordu, sonunda görebildiğinde "Atsumu." diye seslendi kendini zorlayarak. Saat kaçtı acaba? Her yeri ağrıyordu, gerizekalı herif mahvetmişti onu yine.
Çocuktan bir ses gelmeyince ayağa kalkıp bir adım atmaya çalıştı ama anında kendini yerde bulmuştu. Bacakları tir tir titriyordu, kalçasının ağrısı dayanılmazdı.
Atsumu düşme sesiyle panikle içeri koştuğunda çocuğu hemen yerden kaldırıp koltuğa oturtmuştu. "Bir şey oldu mu? Acıyor mu bir yerin?" derken çocuğun başını kontrol etmişti, Sakusa bu hareketine şaşkınlıkla baktı. "A-acımıyor. Ama başım ve kalçam..ağrıyor. Ağrı kesici verebilir misin?"
"Dur getireyim hemen."
Eline gelen ilaç ve suyu içtikten sonra başını Atsumu'nun omzuna yaslayıp "Saat kaç?" diye mırıldandı Sakusa.
"5 sanırım." demesiyle çocuğun gözleri kocaman açıldı. "NE?!"
"Uykunu alamamışsın sanırım. Bayılınca o kadar uyuyacağını ben de tahmin edemedim."
"Beni yorgunluktan öldürdüğün için olabilir mi?"
Atsumu gülümsedi çocuğun görmemesini fırsat bilerek. "Bilerek olmadı ya."
"Bir kez demiştin, bir kez."
"Beni kışkırttın."
"Dayanabileceğini sanmıştım."
"Sen öyle inlerken imkanı yok."
Sakusa söyleyecek başka bir şey bulamazken "Çok açım." diye mırıldandı. "Hamburger yemek istiyorum."
"Alalım."
"Hm hm."
"Due telefonumu alayım. Ha bu arada, seni Kyo diye biri aradı. 5-6 kez." derken sesinin tonunun aniden değişmesiyle gözlerini kırpıştırdı Sakusa. Sert konuşmuştu, istemsizce gerildiğini hissetti.
"Derse gitmedim diyedir."
Atsumu sadece bir bakış atmakla yetindi. Kıskançlık yapmak için fazla açtı ama bu kişi aklını biraz kurcalayacaktı belli ki.
Hm