$

77 16 52
                                    

İlk bölümde Sakusa yazdığım için hep öyle devam ettim ama artık Kiyoomi yazıcam aq daha çok seviyom

Atsumu nefesinin kesilmesiyle acı dolu bir ses eşliğinde uyanırken aniden doğrulduğu için Sakusa da onunla beraber uyanmış, neye uğradığına şaşırmış şekilde korkuyla bakmıştı çocuğa. Atsumu elini boğazına sarıp nefes almaya çalıştı, çok kısa sürede başarmıştı da. Dolmuş gözleriyle ifadesiz şekilde karşısına bakıyordu şimdi, Kiyoomi bunu dışarıdan gelen ışık sayesinde az çok görebiliyordu.

"Atsumu iyi misin?" diye mırıldandığında çocuk irkilerek ona döndü. "İ-iyiyim. Afedersin uyandırdım."

"Sorun değil. Kabus mu gördün?"

"Evet. Anlatmak istemiyorum ama. Yatalım geri."

Kiyoomi çocuğun aceleci davranışına bir şey demezken uzandı tekrar. Bu sefer pozisyonları farklıydı, çocuğun kollarına giren Atsumu olmuştu ve bu ikisi için de yeniydi.

Kiyoomi tekrar uykuya dalmaya başlasa da Atsumu gözünü kırpamamıştı bile. Osamu bahsettiği için canlandırmıştı saçma sapan anıları, onlar da rüyasına girmişti. Her konusu geçtiğinde böyle olurdu zaten. Uykusunu mahvederdi, Atsumu çıldırır ama bu konu için hiçbir şey yapamaz, sonra son çare uyumak için alkole vururdu kendini. Tabii, bu en kötü senaryo değildi.

Bir saate yakın zamanın geçmesinden sonra gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlasa da hâlâ tam uyuyabilecek gibi değildi. Tam sinirlenmeye başlayacakken Kiyoomi bir anda kıpırdandı ve çocuğu kendine daha çok çekerek diğer kolunu üstüne atarak vücudunu tamamen sarmış oldu.

'İyi hissettiriyor' diye düşündü Atsumu, artık acımaya başlayan gözlerini zor da olsa kapatırken. 'İyi hissediyorum, uyuyabilirim."

.

"Kiyoomi!! Şarjımı gördün mü?!"

Kapısının sert sert tıklanmasıyla ikisi de korkarak uyanırken Atsumu "Bu ne ya!" diye mırıldanmıştı uykulu bir sesle. Kiyoomi'yse direkt çıkmıştı yataktan. "Üstünü giyebilir misin hemen? Ablam geldi."

Atsumu da hemen yataktan çıkıp yere savrulan kıyafetlerini aceleyle üstüne geçirirken Kiyoomi ablasına "Bir saniye!" diye seslenmişti.

O da giyindiğinde Atsumu yerdeki kondomları toplayıp çalışma masasının altında gördüğü çöpe attı. O sırada kapı açılmıştı.

"Ne bekletiyorsun beni be! Ölüyorum uyku-" Gözleri Atsumu'yu bulduğunda bakışları yumuşadı. "Misafirimiz olduğunu neden söylemedin?"

"Konuşmama izin verdin mi? Ne bağırıyorsun sabah sabah?"

"Şarjımı bulamadım. Telefonumu şarj etmem gerek yatmadan önce. Zaten üç saat uyuyacağım."

"Burda." derken masasına ilerledi Kiyoomi. O sırada etrafa hızla göz atmıştı bir şey var mı diye.

Ablası da içeri ilerlemişti. Atsumu bir şey demesi gerektiğini düşünerek gülümsedi ona bakan kadına. "Merhaba, Atsumu ben."

"Merhaba canım, Keiko ben de. Kiyoomi'nin ablasıyım. Sen okuldan arkadaşı mısın?"

"Eve-"

Kiyoomi "Sevgilim." diye araya girdiğinde Atsumu'nun gözleri kocaman açıldı. Bir anda böyle diyeceğini tahmin etmediği için şaşırmıştı.

"Ah öyle mi? O zaman bahsettiği çocuk sendin."

"Kiyoomi benden mi bahsetti?"

"Biraz bahsetmişti."

Atsumu Kiyoomi'ye yan bir bakış attı. Bu hoşuma gitmişti, biraz sorgulayacaktı sonra.

"Hemen yatacak mısın?"

"Bir şeyler atıştıracaktım önce. Siz de açsanız kahvaltı yapalım."

"Atsumu, aç mısın?"

"Pek değilim ama size eşlik ederim."

"Tamam o zaman. Abla sen üstünü falan değiştir, Atsumu biz mutfağa gidelim."

"Tamam."

Mutfağa girdiklerinde uzaktan bir kapı kapanma sesi geldiği anda çocuğa yaklaşıp gülümsedi Atsumu. "Benden bahsetmişsin hm?"

"Bahsettim biraz."

"Ne anlattın?" derken dudaklarını dudaklarına sürtmüştü. "Bilmek istiyorum."

"Senden hoşlanmaya başladığım zaman anlatmıştım. Sadece arkadaş olduğumuzu ama arada görüştüğümüzü söglemiştim."

"Hmm. Bu kadar mı?"

Soğuk ellerin belinde tüy kadar hafif şekilde gezmesiyle sertçe yutkunurken başını salladı. "E-evet."

"Tüh, daha çok anlatmış olmanı beklemiştim. Mesela şöyle. Benim görüştüğüm bir çocuk var, hem de çok yakışıklı bir çocuk. Benimle de güzel ilgileniyor. Eh, çok da hoşlanıyorum." derken fazla keyifli olması Kiyoomi'yi daha utandırıyordu.

"Atsumu..biraz daha yaparsan iyi olmayacak."

Atsumu bir şey demeden geri çekildiğinde Kiyoomi hemen arkasını dönüp dolaba ilerlemişti ne kadar kızardığını görmemesi için. Ama Atsumu rahat durmamıştı tabii, çocuğun sıkı kalçasına yavaş olmayı umursamadan vurmuştu.

"Atsumu!"

"Ne var ya? Çok güzel ne yapayım."

"Sus."

"Utandın mı? Tadına da bakayım mı?"

"N-ne? Neyin?"

"Bunun." derken şimdi de avcunun içini dolduran eti sıkmıştı sertçe. "Dokunmama böyle utanıyorsan o zaman ne yaparsın kim bilir?"

"Atsumu lütfen..bir şey yapmam gerek şu anda."

"Tamam tamam, durdum."

Sandalyeye oturup çocuğu izlemeye başlamıştı şimdi. Çok geçmeden kadın da gelmişti oraya, yardım etmeye başlamıştı kardeşine.

Kısa süre sonra küçük bir kahvaltı masası hazırlandığında sohbet ede ede yemeye başlamışlardı. Atsumu bunu en son ne zaman yaptığını hatırlamıyordu. Ailesiyle uzun zamandır görüşmüyordu, Osamu da ondan uzaklaşmak için elinden geleni yapmıştı zaten.

Yutmaya çalıştığı lokma boğazında bir yumru gibi büyürken düşünmemeye çalıştı. Keyifli bir vakti bozmamalıydı.

Keiko'yu tanıyan var mı burda 1-2 kişi dışında hansjqnjw

boy w piercings || SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin