"Sen nasıl olur da söylersin Osamu? Bu benim özelim amına koyayım!"
"Çok da sikimde özelin olması. Ben aynı şeylerin tekrar yaşanmasına izin veremem Atsumu tamam mı? Öğrendikten sonra ne olduğu umrumda değil ama bilmeden olmaz."
Atsumu şişeyi tekrar kafasına dikerken "Sus.." diye mırıldanmıştı. "Sus tamam, duymak istemiyorum bir şey! Seneler önceki şeyi hiç istemiyorum hatta."
"Her şeyi iterek çözmeye çalışamazsın."
"Senden tavsiye almayacağım."
"Sadece yardım etmeye çalışıyorum."
"Etmiyorsun. Ben ilaç falan da kullanmak istemiyorum anlıyor musun beni?"
"Anlamıyorum Atsumu, bunun için çok özür dilerim ama anlayamıyorum."
"O yüzden karışma. Ben iyiyim böyle."
"Atsu-"
"Görüşürüz Osamu."
Telefonu yüzüne kapatmasının ardından elleriyle yüzünü kapatıp "Ooooff!!" diye sızlandı kendi kendine. Her şey karışmış gibi hissediyordu.
Yine içiyordu, bu saçma sapan durumlar yüzünden alkolik olacaktı bu gidişle. Alkolün daha da kötüleştirdiğini bilse de anlık olarak sağladığı dikkat dağınıklığı onu kurtarıyor gibi hissediyordu.
"Uhh, sevişmek istiyorum." diye kendi kendine mırıldanırken telefonunu eline aldı. Bu sefer Sakusa'yı buraya çağırmayacaktı, onun evine gidecekti. Tabii eğer müsaitse. Çocuğun ablasıyla yaşadığını biliyordu, sessiz sessiz sevişmeleri mümkün olmayacağı için o varsa gitmeyecekti.
Omicik
Ablan evde mi
Hayır
Da
Neden
Oha çok iyi denk geldi
Adresini at
Neden
Sevişmek istiyorum
Ben geleyim
Hayır
Senin evini öğrenmeliyim
Sevgilimin evini bilmezsem ayıp.
Öyle mi diyorsun
Atıyorum
Atsumu gelen adrese bakıp gülümserken dolabının önüne geçmişti bile. Sıfır kollu gri bir üstle sevdiği rahat pantolonunu giymişti. Üstüne de ceket aldığında tamamdı işte. Fazla yakışıklı göründüğünü düşünerek sırıttı.
Evden çıkıp taksiye atladıktan sonra zaman hızlı geçmişti. Şimdi tek yapması gereken, gördüğü şık eve ilerleyip kapıyı çalmaktı ama heyecanlı hissediyordu.
Kapıyı çalmasından birkaç saniye sonra karşısında Sakusa'yı görmesiyle gülümsedi sevinçle. "Selam!"
"Hoş geldin."