$

61 9 33
                                    

Karar veremediğim için smut yok✌🏻

Kiyoomi ve Osamu, karşılarındaki kapının açılmasıyla senkronize biçimde başlarını kaldırırlarken Atsumu gözleri yerde bir şekilde çıkmıştı odadan. Hiçbir şey demeden koridorda ilerlemeye başlayınca Osamu odaya, Kiyoomi onun peşine gitti.

"Atsumu, iyi misin?"

"Dışarı çıkalım." Verdiği cevap bu olunca bir şey demedi Kiyoomi. Birkaç kat aşağı indikten sonra binadan çıkmış, boş bir banka ilerlemişlerdi.

Atsumu cebindeki paketten bir dal çıkarıp dudaklarına yerleştirirken diğer cebinden de vir kağıt çıkarıp sevgilisine uzattı. "İlaçlarım."

Kiyoomi kağıda baksa da bir şey anlamadığı için sadece "Tamam, giderken alırız." demekle yetinebilmişti.

"Haftada iki kez gelecekmişim."

"Ne konuştunuz, anlatmak ister misin?"

"Durumumu anlattım işte. Geçmişimi duymak istedi, az buz bahsedebildim."

"Anladım sevgilim. Sevdin mi peki doktoru?"

"Doktorlardan nefret ederim Kiyoomi. Osamu da bayağı araştırmış zaten, ben sevmesem de iyidir."

"Zamanla alışıp seversin belki."

Atsumu omuz silkmekle yetindi. Ona kalsa hastanenin yakınından bile geçmezdi ama aksatamayacağını da biliyordu. İki kişinin gözü üzerindeyken kaçamazdı bundan.

"En azından yatırmadı. Kendime zarar vermem ve uyuşturucu kullanmam durumunda yatırırmış."

"Onlar da tekrarlanmayacak zaten." dediğinde çocuktan bir onay beklese de gelmemişti. Sertçe yutkunurken kapıya çevirdi bakışlarını. Osamu ne konuşuyordu acaba.

Birkaç dakika sonra o da geldiğinde doktordan iyice tedavi sürecini anlatmıştı Atsumu'yu da iyi hissettireceğini umarak. Çocuğu çok zorlamayacağını söylemişti adam, en azından buna sevineceğini düşünmüştü ama Atsumu'dan hiç tepki yoktu.

"Bir gün Kiyoomi'yle bir gün benimle gelirsin. Boş günlerimize göre." demesiyle Atsumu bir tepki verip kaşlarını çatmıştı. "Tasma da takayım ister misin? Geleceğim işte, ne o öyle başımda ebeveyn gibi?"

"İkimiz de bunu isteyeceğimiz için dedim, ve hastaneye tek gelmek iyi hissettiren bir şey değil zaten."

"İyi hissederek gelmeyeceğim zaten siz de olsanız."

"Şikayet etme bir şeye de. Hadi yürüyün, bize gidelim."

İkisi de itiraz etmediğinde arabaya ilerlemişlerdi. Atsumu öne oturmadı, arkaya geçip cama yaslanarak bacaklarını kendine çekti ve tek kelime etmeden dışarıyı izledi yol boyunca. Onun bu hâli öndeki ikiliyi üzse de bu iyiliği içindi, bir süre sonra daha iyi olacaktı zaten. Yani, öyle umuyorlardı.

Ev uzak olmadığı için gelmeleri de uzun sürmemişti. Kiyoomi inip sevgilisinin kapısını açmış ve elini uzatmıştı. Atsumu bayık bakışlarını değiştirmezken elini uzatıp çıktı arabadan. Hiç hali yoktu.

Binaya çıkıp eve girdiklerinde Suna karşıladı onları. Yemek kokuları geliyordu, Osamu önceden planlamıştı belli ki.

Hep birlikte oturduklarında Osamu masayı kurmaya başlamıştı. Etrafında bakındı Atsumu, buraya en son geldiğinde kötü hâldeydi, pek hatırlamıyordu gerçi. Rahatsızca kıpırdandı olduğu yerde.

"Gelebilirsiniz masaya."

Osamu hariç hiçbiri kahvaltı yapmadığı için hemen oturmuşlardı. Atsumu yiyebilecek gibi hissetmiyordu yine, ama bir yandan da aç olduğunu hissedebiliyordu.

Kiyoomi çocuğun tereddütte olduğunun farkında olsa da başkalarının yanında yedirmeye çalışırsa kötü hissedip kızacağını bildiğinden bir şey demedi. Atsumu da mecburen bir şeyler almıştı önüne zaten.

"Nasıl geçti?"

Suna'dan böyle bir soru gelmesini asla beklemiyordu Atsumu. Onlar konuşmazlardı pek, Atsumu Suna'nın onu sevmediğini sanıyordu. Bir de, Osamu'yu çalmış gibi düşünüyordu hep.

"Normal. Konuştuk öyle."

"Sevdin mi doktoru? Sevmen çok önemli yoksa ilerleyen zamanlarda hem dayanamazsın hem ters tepebilir. Bende olmuştu."

Bu sefer Osamu'nun da yüzünde şaşkın bir ifade oluşurken Atsumu "Sen neden gitmiştin, özel değilse." diye sordu kısık bir sesle.

"Depresyon. Birkaç doktor dolaşmıştım iyi birini bulana kadar. Ben de o zamanlar nasıldı diye soranlara normal derdim zaten gitmek istemediğimden dolayı iyi-kötü ayrımı yapamayacağım için ama insan ikinci görüşmede bile fark ediyor. Yani biraz üstüne düşünmeye çalış, kestirip atma. Bu senin sağlığın."

Konuşması bittiğinde Atsumu sertçe yutkunup "Sağ ol." diye mırıldandı. "Dikkat ederim."

.

Atsumu evde çok daraldığı için sahile gelmişlerdi. Serdikleri örtüye oturmuş limonatasını yudumluyordu sessizce. Kiyoomi'yse uzanmıştı, yıldızlarda gezdiriyordu gözlerini.

"Uyudun mu?" diye sorarken ona dönmedi Atsumu. Kiyoomi "ı-ıh diye mırıldanmıştı sadece.

"Benimle..hastaneye gelmene gerek yok her hafta. Kendim giderim."

"Kendin gidebileceğini biliyorum. Gideceğine inanmadığımdan da değil, yanında olmak istiyorum. Osamu da öyle."

"Bir baş ağrısı gibi hissediyorum. Sizi uğraştırıyorum, endişelendiriyorum ve yoruyorum. İyi olacağımın garantisi bile yok."

"Atsumu, böyle düşünmek daha çok çabalamanı sağlayabilir. Biz böyle düşünmüyoruz ama seni bu düşünceden vazgeçiremiyorsak da onu iyi bir şey için kullanmayı deneyelim."

"Bilmiyorum. Dayanılmaz hissettiriyor, her şey."

Kiyoomi doğrulurken sevgilisinin boştaki elini tutup dudaklarına bastırdı. "Ama birlikte dayanacağız. Elini tutuyorum ben bak."

Atsumu'nun dudağı neredeyse görünmeyecek şekilde kıvrılırken başını salladı hafifçe. "Dayanalım."

Tamam şimdi size iki soru lütfen cevaplayın

Ne zaman bitireyim, bence yeterince uzadı 1-2 bölüm sonra bitmeli ama siz ne düşünüyorsunuz

Bide bitirirken timeskip mi yapayım yoksa random bi şekilde mi bitsin

boy w piercings || SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin