$

75 16 48
                                    

Tw: uyuşturucu

"Siktir siktir siktir!" diye kendi kendine mırıldanırken başına vurup duruyordu Atsumu. Günlerdir gördüğü bu kabustan kurtulmak için yapmadığı ve yapmaması gereken bir şey kalmıştı. Ki onun bile işe yarayacağından emin değildi zaten.

Artık vurmasından dolayı kafası acıdığı için durup acıyan gözleriyle karanlığa bakmıştı boş boş. Yüzü gözyaşlarıyla ıslanmıştı, zar zor nefes alıyordu.

Yataktan çıkıp telefonunda çok uzun zamandır aramadığını ismi bulup saati umursamadan tıkladı arama tuşuna.

"Alo."

"Vay canına Miya. Beni aramanı ne sağladı?"

"Nerdesin? Çok sikten bir durumdayım o yüzden en kısa zamanda seni bulmam gerek."

"Konum atıyorum Miya."

Telefon yüzüne kapandığında giyinmek için kıyafetlerine uzandı. Tek çaresinin bu olduğuna inanıyordu şu an.

.

Gidip gelmesi bir saatten uzun sürmüş olsa da pişman değildi. Kıyafetlerinden kurtulduktan sonra aldığı küçük poşetlerden birini açtı ve içindeki tozu masaya döktü. Dizleri üstüne çöküp tek burnunu kapatarak tozu içine çekerken acısı yüzünden bir inilti kaçmıştı dudaklarından.

Arkasına yaslanıp gözlerini kapattı ve yanma hissinin geçmesini bekledi bir süre. Gözyaşları da akmıştı kontrolü dışında, onları da silip koltuğa kaldırdı bedenini.

Kötü hissetse de tek çaresini bu gibi görmüştü ve bu bir süre devam edebilirdi. Kiyoomi'yi düşündü, o bunu bilse ne düşünürdü acaba?

Acı dolu bir gülümseme yayıldı yüzüne. "Beni sevmeyecek."

Bir süre sonra gözlerini açtığında uyurken bile ağladığını fark etti kirpiklerinin yapışmış olmasından. Dinlenmemişti tabii, ama en azından geceyi geçirmişti.

Camdan gökyüzü çok görünmüyor olsa da havanın aydınlandığı belliyken gerindi Atsumu. Boğazı kuruluktan acıyordu fazlasıyla, birkaç yudum su içti yavaşça. Düşünemiyordu, beyni henüz açılmamış gibiydi.

Kiyoomi'den gelen mesajı bile yanıtlayacak kadar ayılmamıştı. Okula gidecek miydi, hangi gündü bugün? Önce güne, sonra programa baktı. Gitmeliydi ama gidecek hâlde değildi, Kiyoomi'ye bunu haber verip masada gördüğü diğer iki paketi aldı eline. Yakıyorlar gibiydi, sertçe yutkunup odasına ilerledi ve bulduğu ilk çekmeceye attı.

Telefonu çalıyordu şimdi, aramayı yanıtlayıp kulağına götürdü.

"Atsumu neden gelmeyeceksin? İyi misin?"

Atsumu cevap verdi, daha doğrusu verdiğini sandı ama ağzından anlamsız kelimeler dökülmüştü. Kiyoomi'nin "Ne dedin, anlamadım?" demesiyle fark etmişti bunu. Derin bir nefes alıp tekrar konuştu.

"İyiyim. Pek uyuyamadım, o yüzden birazdan geri yatacağım." Bu bir yalan olsa da Kiyoomi'nin inanmaması için bir sebep yoktu.

"Oh tamam. Ben sana gelirim o zaman sonra."

"Tamam. İyi dersler sana."

"Teşekkürler, görüşürüüüz."

"Görüşürüz."

Telefon kapandığı an başını masaya bıraktı çarpıp canını acıtacağını umursamadan. Ağlamak istiyordu, kendini çok suçlu hissediyordu.

ups i did it again

boy w piercings || SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin