"Adımı kalbine yaz,
Beni unutma.. "Derinden.
Eve geldiğimde beni, harika yemek kokusu karşılamıştı. Bakışlarım mutfağa yöneldiğinde Beren'in şarkı söyleyerek yemek yaptığını gördüm. Yüzümdeki tebessüme engel olamamıştım, canım arkadaşım benim. <3
Arkasından gidip sarılmıştım.
"Şefimi korkuttum mu yoksa?"
Arkasını kıkırdayarak döndüğünde söze girdi.
"Korkuttunuz, o yüzden salata yapacaksınız ceza olarak."
"Peki şefim, ellerimi yıkayıp geliyorum."
Ellerimi yıkayıp geldiğimde Berenle sarıldık.
"Hoşgeldin Berenim!"
"Hoşbulduk kuzum benim, özledim seni ya."
"Bende seni özledim balım benim."
Bakışlarım tezgaha yöneldiğinde en sevdiğim yemeği yaptığını gördüm. Kremalı makarna ve barbekü soslu tavuk. Harika görünen yemekleri görünce gülümsememe engel olamadım.
"Ya sen fazla mı yeteneklisin?" Diyerek dolaba yöneldiğimde, karşılaştığım manzara karşısında şaşırmıştım. Bomboş olan buzdolabında, somonundan tut avakadosuna kadar herşey vardı. Benim sevdiğim şeyler çoğunluktaydı.
"Beren.." dedim sessizce. Belki normaldi ama 1,5 seneden beri midem ilk defa bayram edecekti.
"Hiç teşekkür falan etmeye kalkma. Sen hepsini hakediyorsun Derin. İlk başta sağlık. O yüzden hadi, marulları çıkart salata yapmaya naş naş!" Dedi sahte bir ciddiyetle.
Yanağına bir öpücük kondurup salata yapmaya başladım.
"Beren" dedim son harfleri uzatarak.
"Efendim bebişim?"
"Sen diyorum benimle kalsana hep, ev arkadaşı olalım."
"Olur kuzum!" Dedi heyecanla. Daha sonra durgunlaştı.
"Derin, hazıra konmuş sanma beni ama ben sen istesende istemesende seninleyimdim zaten bir süre balım. Çünkü biraz toparlanman gerekiyor."
"O kadar mı kötüyüm Beren?"
"İyi olacaksın." Dedi ve gülümsedi.
İyisin, kötü değilsin bile denmeyecek haldeydim. Ne güzel..
"Ya şuan çok mutluyum! Ev zaten çok büyük iki katlı, bir sürüde boş oda var. İstediğinde kal Berenim benim! Artık bu ev senin."
"Derinim, herşey çok güzel olacak. Çok teşekkür ederim."
"Ne teşekkürü, senin yaptıklarının yanında bir hiç. Hem bir daha teşekkür falan duyamayacağım, insan kendi evi için teşekkür mü eder canım?" Dememle kıkırdadık bir süre.
Yemekler hazır olunca hem tezgah hemde masa olarak kullandığım adanın, bar sandalyelerine oturup yemeye başladık.
İlk çatalı almamdan beri, ne kadar leziz olduğunu söylüyordum yemeklerin.
"Ay Derin anladık, güzel. Nazar etceksin valla. Bu arada sana birşey soracağım."
Sesinin tonundan anlamıştım. Barış Alper'i soracaktı.
"Barış'ı soracaksın dimi?"
"Yani, evet. Aslında seni. Yani, onunla karşılaştıktan sonraki seni."
"Bitik, Beren, bitik. Endişelenme diye söylemedim ama ilk gün doktor falan gelmiş tabi benim haberim yok. 2 tüp serum yemişim."
"Derin! Neden söylemedin? Gelirdim hemen."
"Sen ailenin yanına gitmiştin, bencillik olurdu."
"Derin ne alakası var aşkım? Sen her şeyden değerlisin. Her neyse konumuza dönelim, napıyor o gerizekalı?"
"N'apsın? Dik dik bakıyor. Hala aşkımıza ihanet edenin ben olduğumu sanıyor. Oysa o beni terketti, o ihanet etti aşkımıza."
"Gerizekalı, siktiripgitsin!"
"He birde Aras diye bir çocukla tanıştım."
Yemeği boğazına takılmıştı, öksürürken su uzattım.
"Beren kızım iyi misin?"
"Ben iyiyim, daha iyi oldum. E söyle bakalım yakışıklı mı, nasıl tanıştınız?"
"Ya ne bu heyecan! Sadece arkadaşım. Aynı departmandayız. Eğlendiriyor insanı, kafa çocuk."
"Ooo sen vurulmuşsun."
"Saçmalama Beren."
"Ee nasıl tanıştınız ?"
"İşte ilk gün, doktorluk olduğum gün araba kullanacak halde değildim, o da beni bıraktı falan sonrada beraberiz sürekli iş dolayısıyla."
"E tamam olursunuz siz."
"Beren!" Dememle gülücüklü tavrı gitmiş, yerine o anaç yüz ifadesi gelmişti.
"Derin ben sadece eğleniyorum ama inan ki isterim senin yeni sağlıklı bir ilişkide olmanı. İyileşmeni. O kişi Aras mı bilemem ama seni prensesler gibi hissettirecek bir ilişkin olsun canım benim."
"Umarım Beren umarım ama şuan kendimi yeni bir ilişkiye hazır hissetmiyorum. Aslında hiçbirşeye hazır hissetmiyorum."
Dedim mırıldanarak.
Kendimi, kendim gibi de hissedemiyordum gerçi.
"Tamam aşkım ben onu çözdüm, yemeğini hızlıca ye de gidelim."
"Ne nereye?" Ne demek istediğini anlamamıştım.
"Biliyorsun psikiyatris bir arkadaşım vardı üniversiteden. Onunla seansın var. Sana iyi gelecek Derinim."
Duyduğum şeyle yutkundum, burukça ve minnetle gülümsedim. Ellerimizi kenetledik.
Ve gözyaşıma engel olamadım.