güneş: neyse siktir et ↪️hayır, öyle bir şey yok derse dalmışım telefonum sessizde kalmış çok özür dilerim iyi misin, barış?
barış alper: özür dilerim dersini böldüm iyi misin ↪️bilmiyorum
güneş: bölüyorsa eğer birisi bu sen ol bilmiyorum ↪️bir şey mi oldu?
barış alper: galiba yetersizim antrenmanım o kadar kötü geçti ki
barış alper: o kadar aklımdaydın ki|
güneş: galiba yetersizim ↪️bunu söyleyecek son kişi bile değilsin antrenmanının bir kere kötü geçmiş olması seni yetersiz bir oyuncu yapmaz ki, alper farkında değil misin herkes seni konuşuyor her yerde sen varsın yetersiz olsan nasıl konuşulacaktın?
barış alper: seni yetersiz bir oyuncu yapmaz ki, alper ↪️alper?
güneş: bilmem herkes barış diyor bir an alper yazdım ama hoşuna gitmediyse..
barış alper: yok, hayır o kadar çok barış oldum ki alper'i unuttum, biliyor musun teşekkür ederim
güneş: özel bir anlamı mı var?
barış alper: yani.. şu anlık anlatmasam bir sorun olur mu
güneş: hayır, ne sorunu olmaz tabii ki şu an önemli olan alper'in anlamı değil zaten alper'in kendisi
güneş: daha iyisin, değil mi?
barış alper: bilmiyorum sanırım daha iyiyim
barış alper: insan bazen her şeyi arkasında bırakabileceğini sanıyor geçmişini yakmayı ama öyle olmuyor keşke yeni bir gelecek kurarken geçmişten hep saklanabilsek yok mudur koyabileceğimiz erişim engeli:)
güneş: eğer geçmişin olmasaydı sen şu anki barış alper yılmaz olamazdın bence ne yaşadın bilmiyorum belki çok kırıldın ama onlar seni büyüttü bir de bu yönden bakmayı dene
barış alper: şu anki barış alper yılmaz olamazdın bence ↪️nereden biliyorsun?
güneş: hisler...
barış alper: teşekkür ederim, güneş galiba teselli verme işinde hangimizin daha becerikli olduğu ortaya çıktı
güneş: AAA şeyi demedim siktir et, alper değmez bu dünyaya çık balkona, al kahveni, yak sigaranı geleceğine odaklan
barış alper: mesaj alındı, beş dakikaya geliyorum
kendi kendine gülümsedi, güneş. alt dudağını ısırdı ve barış'ı beklemeye başladı. sohbetten çıkmamıştı bile. çevrimiçi oluşunu izliyordu. sorun ise bunu sırıtarak yapıyor olmasıydı.
birisinin çevrimiçi oluşunu sırıtarak izlemek pek hayra alamet değildi, öyle değil mi?
sıkıntıyla iç çekti. bu sırada beklediği mesaj gelmişti.
barış alper: çıktım balkona, aldım kahvemi yaktım sigaramı haklısın, biliyor musun siktir et kızım, değmez bu dünyaya
barış alper: *fotoğraf*
güneş: çok güzel görünüyorsun şey yani sigara içerken sigara
barış alper: :) evet, güneş sigara çok güzel
barış alper: ama biliyor musun senin güzelliğini görse kendi kendini yakardı
yutkundu, güneş. çığlık atmamak için zor duruyordu. nefesini tuttu, sayabildiği kadar saydı içinden. barış alper yılmaz az önce hayatında alamayacağı kadar güzel ve özel bir iltifat etmişti, güzelliğine.
güneş: iyisin, dimi?
barış alper: evet iyiyim ne demiştin sen.. just say ✨️siktir et✨️
güneş: hajwnzjwnsjjwd onu sen demiştinnn
barış alper: sen nasılsın peki
güneş: iyiyim, ders çalışıyordum benim ışıklarla dolu ünlü bir hayatım yok 😭
barış alper: benim ışıklarla dolu ↪️baksana ismine, bir ışığa ihtiyacın var mı sence?
barış alper: ayrıca emin ol o ışık bazen kör ediyor insanı yapay olan ne gerçek olan ne göremiyorsun gerçek benliğini ışıkların altına gömüp senden isteneni veriyorsun çok yorucu
güneş: bence sen olduğun gibisin boş ver benim ismimi belki de mesajlarıma cevap vermeseydin hep karamsar olacaktım ama o ışıkların içinde bile kendin oldun, hep oldun teşekkür ederim, alper :)
barış alper: güneş
güneş: efendim
barış alper: ben seni görmek istiyorum
x
sen gunesi biz seni gormek istiyoruz baris alper yilmaz...
