"seni soludum dumanımdan,
sen benim yanlışım ol."
barış alper, sevgilisi güneş'in çekindiğini anlayarak onun önüne geçti ve arkadan elini uzattı. hava biraz serindi. sevgilisinin giydiği beyaz keten gömlek yakışıyordu ona. o kadar şık ve güzeldi ki...
yandan bir bakış atarak, "tut elimi," dedi. genç kadın belli belirsiz gülümsedi. nasıl bu kadar ilerlemişlerdi? kıpır kıpırdı içi. tarif edemiyordu artık yaşadığı hisleri. içi kıpır kıpır, midesinde sürekli gitmek bilmeyen kelebekler ve hızlı kalp atışları...
tek bir tarif: barış alper yılmaz.
sevgilisinin komutuna uyarak elini tuttu, güneş. "ceylan on dakika kadar gecikebilirmiş." barış, kendi elini sırtına yaslayıp sevgilisinin uzattığı eli tuttu. önden yürüyordu çünkü çekindiğini hissedebiliyordu. tatlı da gelmişti aslında bu halleri. kendisini güneş'e yön veriyormuş gibi hissetmişti.
"sorun yok, yavrum."
nefesini tuttu, genç kadın.
kafeden içeri girdiklerinde, "kerem burada takılma olayını bayağı abarttı..." diyerek söylendi, sarışın. "kırk yılın başında iyi bir yer buldu diye herkesle burada buluşup güzel mekanlar bulduğunu anlatıyor."
kıkırdadı, güneş. "burayı seviyorum.." dedi sarışının duyabileceği bir ses tonuyla. "seninle ilk defa burada yüz yüze tanıştık."
sırıttı, sarışın. "emin ol bu zamana kadar olan ilkler ve bundan sonra olacak ilkler benim de aklımdan çıkmayacak kadar güzel olacak."
oğlanın yaptığı imayı anlayabilmek için aşırı zeki olmaya gerek yoktu. "güzel olacak mı olmayacak mı orası tartışılır."
kadının muzip bir tavırla kurduğu cümle, bahçe kapısının girişinde barış'ı durdurmuş ve arkasına doğru kaşlarını çatarak dönmesini sağlamıştı. güneş ise almıştı istediğini. "ne bakıyorsun öyle?" diyerek sordu sahte bir masumlukla.
sarışın ise kadının dudaklarında baş parmağını gezdirmekle yetindi. "bunları baş başa konuşuruz." tek gözünü kırpıp önüne döndüğünde kalbine bir şeylerin indiğini hissetti, güneş. neden bu kadar heyecanlanmıştı?
ikilinin bahçe kapısından içeri girdiğini gören kerem ayağa kalktı ve el salladı. "hoş geldiniz!" barış, kerem'in her zamanki masalarında oturduğunu gördüğünde oraya doğru ilerledi. artık sevgilisini arkasından almış ve yanına doğru çekmişti.
güneş, yakın arkadaşı ceylan'ın hayaller kurduğu futbolcu kerem aktürkoğlu'nu karşısında gördüğü için şaşkındı.
elini tanışmak için uzatan kerem'e karşılık verip tokalaştıklarında, "selam," demişti. kerem samimiyetle gülümsedi. barış'ı kaldırabilecek bir kadının zor bulunacağını düşündüğünden güneş'e ne yapsa ve söylese hakkını ödeyemeyeceğini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kelebekler, barış alper yılmaz.
Fanfictionbarış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.