Selam!
Arayı bu kadar açtığım için gerçekten hepinizden özür dilerim.. Planlarının dışında gelişen birçok olay oldu. Ve son günlerde aşırı yoğundum.
Pek fırsatım olmadı yazmaya.
En sonunda bitti ama neyse ki.. Beklediğinize değeceğini umuyor, yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Sizleri seviyorum. İyi okumalar.
*
Zeynep sadece birkaç saniye önce muayene için içeri girmişti.
Cüneyd'in girmesine izin verilmemişti. Ve şimdi Levent ile birlikte, kapının önünde bekliyorlardı.
Cüneyd, Zeynep'in girdiği hastane odasının hemen önünde duvara yaslanmıştı. Bir an bile gözünü kapıdan ayırmıyordu.
Zeynep'in böylesine korkuyor oluşu, Cüneyd'i düşünmeye itmişti.
"Başına ne geldi de bu kadar korkuyor..?"
Bilmiyordu. Hiçbir şey bilmiyordu. Ve bu bilinmezlik, Cüneyd'i sonsuz bir korkuya itiyordu.
Zihninde yankılanan ihtimaller, genç adamı yok etmek için çabalıyordu adeta.
Cüneyd'in bu düşünceleri, hastane odasından gelen bağırış ile bölündü.
"HAYIR! İSTEMİYORUM!"
Zeynep'ti bağıran. Gözleri doldu genç adamın, sonsuz bir acı hissetti kalbinde. Sırtını yaslandığı duvardan çekti, doğruldu. Derin bir nefes aldı.
"İSTEMİYORUM! BIRAKIN!"
Sertçe yutkundu Cüneyd. Hissettiği acıyla gözlerini sıkıca kapattı.
"HAYIR DEDİM!"
Sevdiğinin korkuyla attığı çığlıklara daha fazla kayıtsız kalamadı genç adam. Levent, içeri girmemesi için onu şiddetle tembihlemişti ama bu durumda, onun bu isteği hiç de kolay değildi.
Hastane odasının kapısına doğru yürümeye başladı. Engel olması gerekiyordu, Zeynep bu denli korkarken kapının önünde öylece bekleyemezdi.
Levent onu durdurdu. "Cüneyd. Olmaz." dedi sadece.
"Olmaz, öyle mi?" dedi Cüneyd tek kaşını kaldırarak.
"Aynen öyle."
Cüneyd gözlerini devirdi ve bir adım daha attı kapıya doğru.
"Cüneyd! Zeynep'e iyilik yapmak istiyorsan, müdahale etme."
"Görmüyor musun!" dedi Cüneyd sesinin titremesine mani olamayarak. "Canı yanıyor. Korkuyor. Söz verdim ben ona, ne zaman korkarsan çıkaracağım seni dedim... Çıkarmak zorundayım onu."
"Cüneyd. Seni şu anda çok iyi anlıyorum. Ama olmaz. Zeynep'i tetikleyen bir şeyler olduğu açık, ama bunun çözümü onu kaçırmak değil. Yüzleşmek zorunda."
Gözünden bir damla yaş süzüldü Cüneyd'in. Hızlı bir hamleyle başını çevirdi ve gözyaşını sildi. Bir şey söylemek için ağzını açtı fakat Zeynep'in sesi ile sustu.
"CÜNEYD!"
Ağlamamak gittikçe güç bir hal alırken ağır ağır yutkundu. "Git bir şey yap Doktor. Yoksa ben yapacağım." dedi Cüneyd titreyen sesiyle.
Levent başını salladı ve odaya girdi. Cüneyd, gözlerinden yaşlar süzülmeye başlarken, güçsüzce birkaç adım geri gitti ve duvara yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münzevi | Cüneyd Güneş | CünZey
FanfictionMünzevi'de, Cüneyd ile Zeynep'in hikâyesini, Kızıl Goncalar'ın 18. bölümünden itibaren, olmasını istediğim şekilde yazıyorum.