Selam!
O kadar yoğunum ki günlerdir, hiçbir şeye yetişemiyorum. Okul, dershane derken, bölümler bile zar zor bitiyor.
O da uykumdan biraz kısarak oluyor tabii.
Her neyse, normalden kısa bir bölüm bekliyor sizleri. Umarım beğenirsiniz 🩶 Yorumlarınızı merakla bekliyorum 🩶
İyi okumalar!
*
"Neredeydin..? Koskoca 6 ay boyu neredeydin?" diye sordu Zeynep.
Zeynep'in sessiz hastane odasında yankılanan sesinden okunan tek bir duygu vardı esasen. Kırgınlık.
Cüneyd yutkundu. Ve Zeynep'e baktı dolan gözleriyle. "Zey- Zeynep.."
"Sor demedin mi? Soruyorum işte.. Neredeydin Cüneyd?"
"Ben- ben..." diyebildi Cüneyd. Derin bir nefes aldı. Ellerini Zeynep'in elinden çekti. İki eliyle yüzünü kapattı.
"Sen ne Cüneyd? Konuş, anlat.."
Zeynep'in ses tonundaki kırgınlık canını öylesine yakıyordu ki... Boğuk bir ses ile konuşmaya çalıştı. "Be- ben.. Ben bilmiyorum Zeynep."
Kaşlarını çattı Zeynep. "Ne demek bilmiyorum?"
"Bilmiyorum.. Hiçbir şey hatırlamıyorum." dedi Cüneyd başını iki yana sallayarak. Dolu gözleriyle Zeynep'e baktı öylece.
Zeynep'in kömür karası gözleri şaşkınlık ile büyüdü. "Nasıl? Nasıl hatırlamıyorsun?"
"Bilmiyorum Zeynep.. Hiçbir şey bilmiyorum."
Birkaç saniye sessizlik oldu. Zeynep şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. Ne söylemesi gerektiğini düşündü. "Ne hatırlıyorsun peki?" diye sordu en sonunda.
Derin bir nefes aldı Cüneyd. Gözlerini sıkıca kapattı ve ardından açtı. "O gün.. O gün çıkıp gittim ya tekkeden."
Başını salladı Zeynep.
"Surlara gittim. Çıktım surlara. Çok kötüydüm, hiç olmadığım kadar kötüydüm. Yok olmak istedim..." dedi Cüneyd çatallaşan sesiyle. "Yok olmak, hiç olmak istedim. Anneme sebep olmuş iken, hayatta kalmaya hakkım yok gibi gelmişti. Rüzgar olmayı diledim, hiç olmayı, dertsiz, tasasız olmayı..."
"Beni.. Beni düşünmedin mi?" diye sordu Zeynep sesi titreyerek. "Ben sana yalvardım Cüneyd. Gitme dedim, bırakma beni dedim.. Sen ona rağmen- ona rağmen.. Beni bıraktın ve ölmek istedin yani?"
Kırılmıştı Zeynep. Çok kırılmıştı. Cüneyd'e eskisi gibi tamamen güvenmenin kendisi için bu kadar zorlu olacağını hiç düşünmemişti.
"Zeynep sağlıklı değil-" dedi Cüneyd boğuk çıkan sesiyle. Ağlamamak için zorluyordu kendini.
"NE DÜŞÜNÜYORDUN CÜNEYD! BEN SANA YALVARDIM- YALVARDIM GİTME DİYE!"
Zeynep'in bir anda bağırmaya başlaması ile afallayan Cüneyd başını eğdi.
"SOR DİYEN SENDİN CÜNEYD! CEVAP VER BANA" diye bağırdı Zeynep. Derin bir nefes aldı, sakinleşmeye çalıştı.
Bu sefer nispeten daha sakin bir ses ile "Allah aşkına... Allah aşkına bana cevap ver Cüneyd..." dedi Zeynep. Ses tonundaki kırgınlık öyle barizdi ki, Cüneyd kendinden nefret etmişti. "Ben sana yalvardıktan, elini tuttuktan sonra.. Bir anda çektin ya elini. Ne düşündün orada?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münzevi | Cüneyd Güneş | CünZey
FanficMünzevi'de, Cüneyd ile Zeynep'in hikâyesini, Kızıl Goncalar'ın 18. bölümünden itibaren, olmasını istediğim şekilde yazıyorum.