Selamlar!
Sizleri bu kadar beklettiğim için çok özür dilerim. Lâkin beklediğinize değeceğini umuyorum.
Bu bölüm, uzun süredir beklediğiniz bir şey olacak.. 🩶 Beğeneceğinizi ümit ediyorum.
Şöyle ufak bir detayı da ekleyeyim, aradan geçen zaman atlaması ile beraber Zeynep artık 18 yaşında. Bilginiz olsun.
İyi okumalar! Sizleri seviyorum!
*
"İkiniz de hakikâti anlatacaksınız bana. Her şeyi. Ne biliyorsanız anlatacaksınız."
Cüneyd'in bu sözü ile, Sadi Hüdayi'nin bakışlarındaki panik artmıştı. Yıllardır sakladıkları ortaya çıkıyordu zira.
Lokman'ın ifadesi ise oldukça sakindi. Adam gayet huzurluydu. Kız kardeşinin başına gelenler en sonunda açığa çıkacak diye memnundu.
"Cüneyd Efendi. Vallahi bak senden bir şey sakladığım yok!" dedi Sadi Hüdayi. Lâkin gerek ifadesi, gerek hareketleri bunun zıttını söylüyordu.
"Bana Cüneyd Efendi deme." dedi Cüneyd sıktığı dişlerinin arasından konuşarak. "Bir kez daha uyarmam Hoca Efendi. Bilgin olsun."
"Yahu ne diyeyim sana ben o vakit! Cüneyd diyorum deme diyorsun, Cüneyd Efendi diyorum deme diyorsun!"
Cüneyd bakışlarını parmağındaki yüzüğe çevirdi. Hafifçe yüzükle oynarken, "Hakikâti anlatacaksın Efendi. İsmimi zikretmeden de anlatabilirsin bunu." dedi.
Sadi'nin bakışlarından bir tedirginlik geçti. Yine.
Cüneyd gözlerini devirdi. Bakışlarını Lokman'a çevirdi. "O anlatmıyor ise, sen anlat dayı. Sen ne biliyorsun?"
Buruk bir tebessüm belirdi Lokman'ın yüzünde. Yıllar boyu hasret kaldığı yeğeninin kendisine dayı demesini duyabilmek, gerçekten güzeldi..
Tam konuşacaktı ki, Sadi araya girdi. "Lokman. Yapma, Allah aşkına yapma."
"Bilmek onun da hakkı Sadi."
"Lokman." dedi Sadi gayet sert bir ses ile. "Yapma."
Cüneyd, tedirginlik ile ikiliyi izlemeye koyuldu. Neydi bu kadar ciddiyet ile saklanan sır..? Neydi amcasını bu denli korkutan husus..?
Derin bir nefes aldı Lokman. "Bilmek Cüneyd'in de hakkı... En baştan anlatayım sana her şeyi evladım. Vahit ve Sadi, esasen benim arkadaşlarımdı. Gençliğimizden beri tanıştırız. Annen de Vahit ile benim vasıtam ile tanıştı."
Cüneyd hiç bilmiyordu bu hususu. Belki de biliyordu, ama hafızasından bunu bile silmişti..
"Tanıştılar, sevdiler birbirlerini. Lâkin ben baştan beri istemedim ikisinin evliliklerini. Gülayşe toydu, gençti.. Vahit ise.." diyen Lokman derin bir nefes aldı. "Vahit ise her daim bizlerden farklıydı. Onun kafasındaki İslam ile, benim ya da Sadi'nin inandığı İslam çok başkaydı. Az çok biliyorsundur dergâhta nelere sebebiyet verdiğini.."
Ağır ağır başını salladı Cüneyd. Ailesi ile ilgili hiç bilmediği şeyler öğreniyor, öğrendiği her detay onu korkutuyordu.
Bunca yıldır ailesine dair bildiği her şeyin bir yalandan ibaret olması, Cüneyd'de sadece iğrenme hissine sebep oluyordu.
Her duyduğunda, daha da midesi bulanıyor, ailesinden daha da tiksiniyordu.
"Gülayşe onu çok sevdi. Gerçekten çok sevdi." dedi Lokman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münzevi | Cüneyd Güneş | CünZey
FanficMünzevi'de, Cüneyd ile Zeynep'in hikâyesini, Kızıl Goncalar'ın 18. bölümünden itibaren, olmasını istediğim şekilde yazıyorum.