30.bölüm - Güzel Anı

55 5 61
                                    

Herkese selamlar. Nasılsınız?

Yeni bölüm ile karşınızdayım. İnşaAllah yakında taslakta olan bölümleri paylaşacağım. 🤍

Kim okuyabiliyorsa oy verirse ve bir tane bile olsa yorum atarsa çok sevinirim. Biliyorsunuz, az kişiyiz ve benim de biraz motivasyona ihtiyacım var. Siz benim ilham kaynağımsınız. Desteklerinizi bekliyorum. 🌸

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar! 🎀

Asena Akalın Vural

Pijamalarımı çıkarmış bol bir pantolon, üzerine de dizlerime kadar gelen bol bir kapşonlu  giymiştim.  Başıma da en rahat tesettürümü takarak aşağı inmiştim. Ayağımda tatlı ev terliklerim vardı. Bunların hepsini Berkin sipariş etmişti.

Mutfağa girdiğimde tencerenin içerisinde olan patates kızartmasını gördüm. Sadece patates kızartması hazırlamamıştım. Yanında köfte de yapmıştım. Köfte patates mükemmel bir uyuma sahipti. Tat uyumu çok güzel oluyordu.

"Tabakları masaya götüreyim mi?" diye sordu Berkin. Bana yardım etmeye gelmişti. Başımı salladım. Tabakları alarak mutfaktan çıkmıştı. Bende yemekleri elime alarak salona ilerledim. Masanın ortasına yemekleri bıraktığımda Berkin de tabakları hazırlıyordu. Bardakları ve çatalları almak lazımdı.

"Berkin," dediğimde tabakların yanına bıraktığı peçete işine ara verip bana döndü. "Bardakları ve çatalları da almak lazım. Getirebilir misin?" dediğimde başını salladı. Peçeteleri masaya bırakarak mutfağa gitti. Yarım kalan peçete işini halletmeye devam ettim. O sırada Berkin bardakları ve çatalları getirmişti.

"Mis gibi köfte kokusu geliyor!" diye bağıran Safa'nın sesini duydum. Benden büyük olduğu için ona abi demem mi gerekiyordu acaba? Yoksa ismiyle mi seslenmeye devam etseydim?

"Sizin için hazırlamıştım. Az önce söyleyemedim." dediğimde Safa gülerek merdivenlerden indi. Onun arkasında rahat bir tişört ve eşofman giyen Öznur indi. Saçlarını dağınık topuz yapmıştı ve o kadar yakışıyordu, cidden güzel bir kızdı. Safa ise onunla uyumlu olan eşofmanı ve tişörtünü giymişti. Sanırım çift giyimi tercih etmişlerdi.

"Bu kıyafetleri ne zaman aldınız?" diye sordum. Safa ve Öznur masaya yaklaştıklarında sesleri kesilmişti. Patates kızartmasını görmeleri sanırım biraz kötü hissettirmişti onları ama ben zaten onların bu acıyı, travmayı unutmaları için yapmıştım.

"Safa böyle rahat kıyafetler aldığında hep bize de alırdı. Bende de var bu kıyafetler." dedi Berkin. Başımı salladım. Öznur ve Safa hâlâ sessizdi.

"Otursanıza. Yemeğimizi yiyelim. Açsınızdır diye düşünüyorum." dediğimde başlarını salladılar.

"Gel, abi." dedi Berkin. Masanın en başında oturmasını istemişti. Safa'ya abi demişti ama o kadar nadir abi diyordu ki, herkes bu anlarda şaşırıyordu. Safa abi -artık bende abi demek istiyordum- gülümseyerek masanın başında olan sandalyeye geçti. Onun soluna Öznur oturdu. Safa abi'ye bakarak gülümsüyordu. Safa abinin sağına ise Berkin oturmuştu. Ve tabi ki Berkin'in solunda da ben vardım. Hepimiz masanın etrafında oturmuştuk ama sessizdik.

"Patates kızartması hepiniz için özel bir yemekmiş. Ben de severim ama özel bir anım yoktur. Sizin özel anılarınız olduğu için yapmak istedim. O travmaları aşın diye, tekrar güzel anılarınızı hatırlayın diye." dediğimde hepsi dolu gözlerle bana bakmaya başladı.

İntikam Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin