28.bölüm - 04.07.2002

82 8 31
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Arka planda finali yazdığım için hem mutlu, hem de üzgünüm. Sizin daha finalini okumanıza var ama ben uzun bir süre onları yazmayacak olmanın hüznünü taşıyorum son bir kaç gündür. 🥺

Bu arada eğer isterseniz profilimde gözüken Pinterest hesabımın linkinden kitaplar için hazırladığım panolara bakabilirsiniz. 🌸

Ve artık Tiktokta daha da aktif olacağım. Editler yapmaya devam edeceğim. Eğer izlemek isteyenler olursa @zeyyyazarr hesabına bakabilir. 🤍

Bu arada Whatsapp kanalım var;  oradan alıntılar, bölümler hakkında bilgiler söylüyorum ve bazen de sizinle konuşuyorum. Eğer katılmak isterseniz duyurulardan bana ulaşabilirsiniz. Bu arada numaranız gözükmüyor, bu konuda rahat olabilirsiniz. 🤍

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar. ❤️

Asena Akalın Vural

Salonda masanın etrafına toplanmıştık. En başta Berkin, onun solunda ben, sağında Öznur, Öznur'un solunda ise Safa vardı. Yapacaklarımızı konuşmak için toplanmıştık. Dördümüz birlikte yapacaktık. Başka kimse yoktu yanımızda. Ne korumalar, ne annem ve babam, ne de başka birisi. Hiç kimse yoktu. Sadece dördümüz yan yanaydık.

"İlk öncelikle tekrar babamın yanına gideceğim. Onun herkesten sakladığı bir kutusu var. Şifreli bir kutuydu. Korumalardan bir kaçını Rusya'ya yolladım." Bana baktı. "Sana annelik yapan o kadın, yani Lane bize şifreyi bilmediğini ama şifrenin tarih ile alakalı olduğunu söyledi." Başımı salladım. O kadın kalbimde kanayan bir yaraydı. Annemdi. Üvey annem olsaydı bile, anne gibiydi. Bir kadın anne olmadan nasıl öyle güzel annelik yapabilirdi bilemiyordum.

"Üzülme, güzelim. Bir gün yeniden gelecek buraya. Kendi işi bittiğinde gelecek." dedi Berkin. Üzüntümü anlaması gülümsememe sebep oldu. Başımı salladım. Devam etti.

"Şifreyi bulduk." dedi Berkin. Öznur ve Safa heyecanla Berkin'e baktı. "İki gün şifreyi bulmak ile uğraşmışlar. En sonunda 04072002 şifresini deneyince açılmış kutu.  O gün neler olduğunu araştırmışlar, çok zor bulunmuş ama o gün annemin gerçek ölüm tarihi. Benim gözlerimin önünde ölmesinden yaklaşık iki ay sonrası. Annem o tarihte ölmemiş. Benim gözlerimin önünde son nefesini vermemiş. Annem son kez gülümsememiş, annem sadece bana son kez gülümsemişti. Bu ölüm tarihini babam neden şifresi olarak kullandı orasını bilmiyorum." Herkes şaşkınlıkla Berkin'e bakıyordu. Onun elini tutarak destek olmaya çalıştım. Annesi konusunda çok hassastı. Biliyordum. Öznur ve Safa ise şaşkınlıkla birbirlerine bakıyorlardı.

"Ne demek annen iki ay sonra öldü? Adamları ne zaman Rusya'ya gönderdin? Bu kadar şey hangi ara oldu?" diye sordu Öznur.

"Babamın eşinden öğrendiklerimden sonra adamları yolladım. Şimdiye kadar sadece bu kadar bilgi biliyoruz. Daha fazlasını bilmek için babamı tehdit edeceğiz. Babam için tek tehdit o kapalı kutuydu." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Kutunun içinde bu kadar önemli ne var?" diye sordum. Berkin yutkundu.

"Annemin fotoğrafı, kum saati ve babamın cinayet dosyaları. Babam Türkiye'de aranan birisiymiş. Davası rafa kaldırılmış ama bir süre Türkiye'de aranmış. Sonra bırakmışlar davayı, babamı araştırmayı yani. Yıllar sonra babam gidip Rusya'da kalınca rus vatandaşı olmuş. Geri dönmemiş uzun süre. Ben getirdiğimde yıllar sonra Türkiye'ye adım atmış." dediğinde hepimizin ağzı neredeyse bir karış açıldı.

İntikam Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin