*
Berk:B..beren mi çok güzel bir isim nadir...
Ah üzgünüm şuan konumuz farklı...
*Salak kafam o burada acı çekerken ne düşünüyorum...*
Onun yanında dizlerimi kırıp bağdaş pozisyonuna getirdikten sonra kolunu yavaşça elime aldım.
Beren:a..ah acıyor d..dokunma
Berk: biliyorum tatlım üzgünüm ama bakmazsam öyle kalır.
Beren: çaresizlik içinde kafamı salladım...*Berk yavaşça kolumu kendine doğru
Çekti ve kanın olduğu yeri temizledi ve temiz bir peçeteyle dışındaki kanı sildi ve başka bir peçete alıp yaraya bastırdı.
Beren:a..ah acıyor..
Berk: biliyorum tatlım üzgünüm
Beren:niye yaptın ki
Berk:sesiz kalır...
Ben yapmadım yani yapmak istemedim sana asla böyle bir şey yapmam.Peçeteyi çekti ve yerine sargı bezi sardı.
Ve yavaşça koluma masaj yapmaya...
Başladı.Beren:bunu yapmak zorunda değilsin.
Berk:bunu yapmazsam kolun acı çeker.
Beren:her türlü acı çekiyorum..Berk elimi kolumdan çeker ve utanmış bir köpek gibi kafasını öne eğer ve
Özür dilerim...
Ama sanırım özür dilemekte başarılı değilim.Beren:ona baktığımda gerçekten masum gözüküyordu ama onu af edemezdim.
Bunu istemiyordum onun acı çekmesini istiyorum.
Ama içimdeki bir duyguda buna karşı çıkıyordu.Duygunun iç sesi*
Beren sadece bu seferlik affedebilirsin eğer istersen daha çok zamanı var...
Diğer duygu*
Bence affetmemelisin ona baksana o senin canını yaktı...
Beren:ah susun yeter...
Berk:(endişeli sesle)
N..ne bir şey demedim.
Beren: hayır sana demedim..
Berk:ah evet anladım bazen banada oluyor...Bir süre sesiz kaldık...
Berk:beni af edicek misin...
Beren:düşünüyorum...
Berk:bu da bir gelişme...
Beren:bir dakika kitaplarım nerede
Berk:n..ne neyden bahsediyorsun...
*A..ah siktir evet kitapları onu oradan almadım...*
Berk:markette kaldı...
Beren:sana inanamıyorum gerçekten mi...
Onlar son kalmış seriydi...
Ahh ağlamak istiyorum sana inanmıyorum...
Berk:b..ben gerçekten üzgünüm yani seni alırken onları olmayı düşünmedim.
Beren:Onlar benden önemliydi...
Şuan seni affetmeyi düşünmüyorum...
Berk:ne gerçekten mi(sinirli bir ses ile)
O siktigimin kitaplarını bana mı tercih ediyorsun asıl ben sana inanamıyorum...
Yani burada acı çekiyorum ve bunu görmen gerekirken tatlım her istediğini şuan önüne serebilirim.
Sadece istemen yeter...
Beren:benimle böyle konuştuğuna inanmıyorum sana baktıkça korkunç oluyorsun...
Berk: dediklerim için üzgünüm ama doğru...
Beren:peki bundan sonra şu kararı aldım...
Berk:ne(heyecanlı bir sesle)
Beren:seninle mümkün olmadığı sürece konuşmamak ve seni affetmiyorum...
Berk: gerçekten mi siktir...
İnanmıyorum...Bunları dedikten sonra çantamı yanıma koydum ve sesizce ona bakmaya başladım bu sözlerim onu sinirlendirmeye yetmişti.
Ayağa kalkıp odamın etrafında dolaşmaya başladı...
Ve sinirden içinden küfür etmeye başlamıştı...
Sonra bana dönüp
Berk:en azından affetsen...
Olumsuz yönde kafamı salladım...
"Siktir"
Beren:inan böyle daha çok sıkılırsın...
Bence uyumalısın.
Berk:hah öyle mi düşünüyorsun...
Keşke ama tutulması gereken sözler var...
Beren: başka bir şey...
Berk: sanırım gidip bir şeyleri Kırıcam.
Beren:kendin bilirsin ama kendine dikkat...
Berk:bu halde bile beni düşünmen çok tatlı...Kilitli kapıyı sert bir şekilde açıp kapıdan dışarı çıktı ve kapıyı kapatmamıştı kapıyı açtığında içeri güneş girmişti demek ki sabah olmuştu ve bu günü atlatmıştım.
Ölmekten kurtulduğun 1. Gün bunu kaydetmeliyim.Yanımdan çantamı alıp içinde eksik varmı ona baktım bir eksik yoktu.
İçinden defterimi ve tek ve son olan kalemimi çıkardım ve bir şeyler karalamaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)
Romanceonu gördüğüm andan beri onu istiyorum onu arzuluyorum. bir anda herşey değişti hayatta en ufak bir amacım bile yokken... aniden karşıma çıktı artık hayatta yaşamam için tek sebep artık hayatımdaki varlığım o.... Adeta tanrıça gibi parıldıyor...saf...