Bölümde ikiside bir konuşma yapıcak ve ikisinin d düşünceleri olucak.
Berk;
Arabayı son hızla kullanıyordum.
Sinirliydim ilk defa ona bu kadar sinirliydim.
Oysa günümüz iyi bile geçmişti.
Ama beni anlamaması beni deli ediyordu.
Ve sanırım bu işi bu akşam halletmeliyim.
Yolda önüme geçen bütün arabaları sallayıp bazılarına aniden makas bike atıyordum.
Beren kafasını diğer kişi tarafa yaslamış üzgün bakıyordu bir yandan eliyle sıkıca arabanın kenarında olan kolu tutuyordu.
Kendini biraz kasmıştı.
Eve doğru girdiğim yol sakindi ve kimse yoktu çünkü o yoldan sonra kendi yoluma giriyordum.
Elini koldan çekip derin bir nefes alması beni rahatlatmıştı.
Arabayı hemen evin önüne park edip arabadan aşağıya indim ve hemen onun yanına gidip kolundan tuttup arabadan indirdim sadece ben olduğumdan arabayı kitlemeyi düşünmedim.
Kolundan sıkıca tutup onu kendime doğru çektim ve aniden sarsıldı.
Vücudunun yarısının kontrolü bendeydi diğer yarısını zor ayakta tuttabiliyordu.
Hemen kapıyı açıp içeri girdikten sonra Sertçe kapıyı kapattım.
Ve hemen onun odasına geçtim.
Ve kolunu bırakıp onu biraz ileriye Savuşturmuştum.
Bu sefer istesemde istemesemde sert olmak durumunda kalmıştım kendini toparladıgı anda konuşmaya başladı..Beren:Berk gerçekten ne yapmaya çalışıyorsun aslında hata bende bunları sana ilk başta sormalıydım.
Ama ilk bakışta kafamı o kadar karıştırdın ki hiçbir şey diyemedim
Böyle biri değildim.
Resmen beni kendi oyunlarına manipüle ettin bu durum hiç hoş değil bu durumdan sadece sen memnun kalıyorsun zaten başta bu normal bir şey değil bir insan bunu nasıl yapabilir...
İnanamıyorum...
(Sesim titriyerek çıkar)
Koluma bak senin yüzünden kıpkırmızı oldu ve hala izi var madem beni sevdiğini söylüyorsun insan sevdiği birine bunu yapar mı.
Bana asıl amacım ne olduğunu söyler misin.
Sinirlenmeden dinlemeye çalışıcam inan bana bencil birisi değilim bu durumda bile seni anlamaya çalışıyorum başkası böyle yapmaz.Berk:
*Sadece onu dinlemiştim duyduklarım şeyler ondan beklemediğim şeylerdi ama sanırım kendimi tutamıyacaktım.
Bu durum kavgaya dönebilirdi.Yavaşça onun üstüne doğru yürümeye başladım ve kırmızı olan kolunu tutup dikkatlice baktım sıktığım yerler çok hafif olsada morlugunu belli ediyordu.
Ve kolunu tuttup benim olduğunu anlaması için kendime doğru bir kez daha çektim ve ona doğru eğilip.
Berk: peki gerçekleri mi istiyorsun o zaman iyi dinle bir daha duymak şansın olmaz..
*Ufak yardım alındı*
"Çünkü sana takıntılıyım."
Sana bağımlıyım ve senin her yanını her tarafını kendime istediğimden dolayı seni seçtim.
Seni gördüğüm andan beri artık kendi çizgimi çizmiştim ve o çizgi hayatımdaki en düzgün ve doğru çizgiydi...
Ve seni benim yapabilmek için her şeyi denedim ve sonunda oldu.
"Eğer bu senin için zorlamak bile olsa evet öyle seni benim için zorluyorum çünkü seni ilk gördüğüm andan beri tanrının gözdesi oldun. Artık tanrının gölgesini görmüştün bundan kaçamazdın.
Her tanrı bir tanrıçaya ihtiyacı vardır ve o sensin.
Gökten düşen bir yıldız parçası...
Sadece benim için parlıyorsun.Ne olursa olsun benimsin sonuçları ne olsada sonunda ölüm olsa bile seninle her yere gitmeye hazırım.
Sen benim için büyük bir ormandaki tek çiçeksin tohumunun ilk atıldığı günden beri seni izliyorum ve büyümenin her anını zevkle izliyorum.
Ama sonunda uzaktan izlemek zorunda kalmiycam çünkü yanımdasın en güzel manzaramdan izlemek için uzun zamandır bekliyordum ve Sonunda evet..
Sonunda benimsin...
Artık anlaman lazım ama eğer dahasınını istersen bunu birçok kelime ile ifade edebilirim.
Ve bu durumda artık kaçma ihtimalin bile Yok gölgenden bile hızlıyım sen nerede isen ben hemen arkanda olurum.Kendimi sende buldum meleğim ve artık duramam seni kendimde hapsettim ve orada benim için yaşamanı istiyorum.
Beren:sesi gittikçe sinirli bir şekilde geliyordu ve adeta deli hastanesinden yeni çıkan hastanın oradaki doktora içini dökmesi izledim sesizdim ve sakin kalmaya çalıştım.
Ama bir süre sonra nefes almam zorlaşmıştı bir elimle duvarı tuttum ve onu dinlemeye devam ettim.
Sinirlendikçe her konuşmasında daha da kolumu sıkıyorduBerk:"Sen ve ben asla sona ermeyeceğiz, meleğim. Yerin altı metre altındayken ve kemikler toz haline geldiğinde bile, benden kurtulana kadar ruhuna musallat olacağım. Ve sonra sana daha sıkı sarılacağım"
Sen beni kabul edene kadar her şeyine katlanırım ama eninde sonunda benim olmayı kabul edeceksin bu kaderimizde yazılı bebeğim..
Bu kelimeleri söyledikten sonra aklına gelen ilk sorusunu sordu tepkimi merak etmişti.Beren;
"Şu anda ne hissediyorsun?" Diye yavaşça sordu.Nefesim hızlanarak ve nefes kontrolümü almaya çalışarak. "Sınırlı."diye cevap verdim.
Berk;"Kapana kısılmış mı?" Hem gülümser bir ifade hemde yüzünde şaşırmış bir ifade takındı.
Meleğim kendini güvende, sahibinin yanında hissetmelisin burası senin ait olduğun yer.
"Bir gün, bu hapishanede mahsur kalmadığını anlayacaksın," diye mırıldandı kabaca. Düşün...
"Sen benim kilisemdesin, ben de senin Tanrınım ve sen benim için dua eden küçük meleğimsin. Ben hapishane değilim meleğim senin sığınağınım."Beren:bu sözler gözlerimi Hafif bile olsa yaşartmaya yetmişti bu sözler çok ağırdı gerçekten bunların anlamı çok büyüktü.
Uzun süredir ayaktayım zaten sabahtan beri kendimi iyi hissetmiyorum sanırım şekerim düşmüştü.
Ayakta durmakta zorlanmıştım.
Onun gücüyle ayakta zor duruyordum karşı koyamıyordum bir şey diyemiyordum.
Onu manipülesi altında kalmıştım.
Ben onun küçük ama anlamlı duasıydım.
O ise kendini tanrı yerine koymuş bir sahtekardı ama buna rağmen tanrının yeteneklerine sahipti.
İstediğine sahip olabiliyordu.
Bana istediği şey elindeydi.
Kendimi fare kapanının içinde hissettim ve nefes almam dahada zorlaşmıştı.
Ayakta durmak zorundaydım güçlü kalmak zorundaydım en azından bu anlığına...Vücudu benim üstündeydi.
Yukarıdan adeta acır bir biçimde bana bakıyordu.
Başındaki terleri hafifçe silip ıslanan saçlarımı geriye çekti.Ve son sözlerini dinlemek için onun gözlerinin içine baktım.
Berk: senin her bir parçama aşık olmanı sağlayacağım. Senin beni en ahlaksız halimde görmesini istiyorum. Her halimde senin ruhumda yaşayan gerçek karanlığı deneyimlemeni istiyorum.
Her gece geçen günler seni düşünmediğim bir gün yok sensiz ne kadar acı çektiğimin farkında mısın merak etme farkında olmanı saglıyacagım.Birbirimizin en karanlık yönlerinize aşık olduğumuzda, hickimse karşımızda duramaz.
Sonsuza kadar senin olacağım. çünkü zaten her yanım çoktan avını buldu ve artık kendine istiyor
Ay ışığını filtreleyen kapılar odanın her yerine gölgeler düşürerek canavarların oluşmasına neden oluyor. Ama sen varken canavar ortaya çıkamaz onu durduran tek şey sensin.
Kurtarıcım,hayat anlamım sensin anla artık sensiz yaşayamam.Cümlelerini tamamladıktan sonra derin bir nefes alıp şeytani gülümsemesi ile göz alıcı kahverengi gözleri ile gözlerimin hizasına geldi.
Ve uzun bir süre gözlerimin içinden ruhumu izledi onun elinde kısılan küçük ruhumu...Ardından sessizliği bozdu
Berk:"Dilini kedi mi yuttu küçük fare dedi..."
Neden konuşmuyorsun bir şey demeni bekliyorum inkar et kız bağır çağır bana vur ama bir şey de bu sessizliğe daha fazla tahammül edemem.Beren: basım dönüyordu kelimeleri kafamda toparlıyamıyordum...
Kafamda düşünceler geçse bile söyliyemiyordum.Yavaşça gömleğini sıktım...
Artık son noktamdaydım dayanamıyordum bütün vücudumu acı kaplamıştı.
Sadece ardından bu sözleri diyebildim.Beren:"b.. ben b..ben üz..gü-
Daha cümlemi bile bitiremeden orada onun kollarında bilincimi kaybettim.
En azından vücudum acıdan kurtulmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)
Romanceonu gördüğüm andan beri onu istiyorum onu arzuluyorum. bir anda herşey değişti hayatta en ufak bir amacım bile yokken... aniden karşıma çıktı artık hayatta yaşamam için tek sebep artık hayatımdaki varlığım o.... Adeta tanrıça gibi parıldıyor...saf...