39.Bölüm: hayaller ve gerçekler

3 1 0
                                    

Onu kursa yazdırma kararı aldığımda o kadar sevinmişti ki anlatamam yerinde duramıyordu.
Sadece hangi tür kursa gitmek istediği kararını vermişti resim kursuna gitmeyi istiyordu çünkü resim çizdiği an kendini daha iyi hissediyordu ve resim ile kendini ifade edebiliyordu.

Bütün akşam benimle konuştu bende onu zevkle dinledim her gülümsedigim an dahada heyecanlanıyor ve mutlu oluyordu.
Sonra çok konuştuğunu fark edip Özür diliyordu bu anlamda çok tatlıydı mutlu olması benide mutlu ediyordu.

Gece yarısına kadar telefonumdan kura yerlerine baktı ve bir tane buldu ama kurs yeri önce test etmek için sınav yapıyormuş yeteneğin varsa alıyormuş önce bir an telaşa kapıldı o an hiç konuşmadı sadece düşündü ve yerinden kurs yerine baktı sonra telefonu bana verip odasına geçti.
Kısa bir süre sonra yanına gittim ve sandalyeye oturdum beni farketmemişti bile çünkü resim çizmeye odaklanmıştı internetten bir çizim bulup çizmeye başlamıştı ama temelinde biraz zorlanmıştı ilk başlarda sinirlenmişti.
Kağıdı buruşturup çöpe atmıştı.
Ona yardımcı olmak istedim ama sonra vazgeçtim çünkü ona yardım edersen kolaya kaçardı kendisi deneyimleyecek öğrenmesi gerekli.
Onu kendi haline bırakmıştım.
Zorlamsada bir şeyler yapmaya başlamıştı.

Sonunda başarır gibi oldu ama beğenmedi ve yeniden başladı saatler gece yarısına yaklaşırken.
Pes eder gibi oldu ama pes etmedi çizerken yorulduğunu hisseti ama önce duraksadı saate baktı.

Beren:ama daha saat geç değil ki dedi.

O sözü beni güldürmüştü tatlım gece yarısı olmuştu.

Sonra telefonumun çaldığını anladığımda odadan çıktım ve arayan
Sekreterini bu saate ne olmuş olabilirdi ki.
Kapının girişinden ona bakmıştım hala çizim yapıyordu bu konuşmadan sonra kurs yerini aramam lazımdı.
Başvuru yapmak için.
Çok geçmeden hemen telefonu açıp ne diyeceğini dinledim.

Berk:
"Nedir bu saatte mesele?"

Sekreter (endişeli bir sesle):
"İyi akşamlar Berk Bey, özür dilerim bu saatte rahatsız ettiğim için ama... ofise geldim, belgeleri incelemek için. Ve... bazı belgelerin kayıp olduğunu fark ettim."

Berk:
"Kayıp mı? Hangi belgelerden bahsediyorsun?"

Sekreter:
"Özel dosyalar... Bugün ofisteydi ama şimdi yerlerinde yoklar. Ofisteki kasaya da zarar verilmiş. Üstelik kasadaki paranın bir kısmı da çalınmış."

Berk (öfkesini kontrol etmeye çalışarak):
"Parayı boş ver... Önemli olan belgeler. Bu kadar hassas belgelerin kaybolması nasıl mümkün olabilir? Ofiste hırsız mı vardı?"

Sekreter (kısık sesle):
"Sanırım öyle. Akşam saatlerinde girmiş olmalı. Karşı şirketle olan gerginlik yüzünden onların işin içinde olduğunu düşünüyorum."

Berk (bir an sessiz kalır, düşünceli bir şekilde):
"Bu saatte kimseye güvenemeyiz. Parayı dert etmiyorum, ama o belgeler... Yarın ilk iş sende olacağım, ofiste ne varsa gözden geçireceğiz. Şu an başka bir şey yapamayız."
Evet kesin onlar var işin içinde.

Sekreter:
"Tabii Berk Bey. Tekrar özür dilerim bu saatte aradığım için."

Berk (derin bir nefes alarak):
"Önemli değil. Belgeleri bulmamız gerekiyor. Yarın görüşürüz."

Telefonu kapatır, ancak sinirleri yatışmaz. O geceyi uykusuz geçireceği bellidir.

En azından beren'e göz kulak olur.
Telefondan istediği kurs yerini arar ve konuşur saat 12:30 gelebileceğini söyler sınav o zaman başlıyacak mış toplu bir şekilde.
Umarım dikkati dağılmaz.
Onca insan içinde nasıl resim yapmayı başarıcak.

Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin