22.Bölüm: yağmurun altında

3 1 0
                                    

O an sanki onunla orada kapana kısalmış gibiydim bir anda gerçekliğe dönmüştüm arkamda durup elini omzuma götürdü.

Berk: şans'a bak yağmur yağdığında sevenler birbirlerine kavuşturmuş ve bu eğer daha fazla olursa aşkın o  kadar büyük olurmuş.
İşte benim aşkımda bu yağmurun sel tutmasına kadar gidiyor.
Beren:ah evet bir yerlerden duymuştum.
Elimi tam kafama koyup çıkacakken.
Berk:d..dur arabam hemen burada seni evine bırakabilirim bu yağmurda yürümene izin veremem.
Beren:bilemedim gerek yok.
Berk: itiraz yok küçük hanım bu yoldan.
Ceketimi çıkarıp kafama koymuştu ve yağmura geçmişti.
Ceketi sayesinde ıslanmıyordum.
Ama o yağmurda sırım sıklam olmuştu.
Hemen arabanın kapısını açıp beni ön koltuğa oturturdu.
Bu farklıydı ve eski zamanlardaki gibi.
Arabahs binip biraz dinlendi saçından sular akıyordu ve üstü ıslanmıştı.

Beren:çok ıslanmışsın Berk hasta olucaksın.
Berk:hah yok öyle kolay olmam.
Hapşurur...
Beren:Berk hasta olma yolunda olabilirsin...
Ben sana evimi tarif ederim bir an önce gidelim sana yeni kıyafetler veririm.
Berk:ne kadar naziksiniz hanımefendi.
Beren:o anda endişeli bir yüz ifadesi ile ona gülümsedim gerçekten hasta olabilirdi ve bunu istemezdim onu gerçek anlamda istemesem bile hasta olmasını istemezdim canı değildim.
Sevmemek benimde hakkım hayata herkesi sevemezsin değil mi?

30 saat sonra.

Hem yağmur yağıyor ve trafik vardı gittikçe kalabalıklaşıyor ve insanlar arasındaki gerilim artıyordu.
Ve bende yorulmuştum.
Berk sakın kalmaya çalışıyor ama çok başarmışa benzemiyordu.
Arkadan korna çalan kişiler bağıran çocuklar kavga eden eşler.
Sanki herkes bir anda başıma toplanmıştı.
Koltuğa biraz daha çökerek kulaklarımı kapadım.
Bunu görünce daha çok sinirlenmişti.
Arabanın camını açıp kafasını dışarı çıkardı ve arkasındaki arabaya doğru...

Berk: artık o siktigimin çenenizi kapatırmısın...
Ayrıca sen o kornaya basmaya devam edersen o basan parmaklarını tek tek kırıp sana geri teslim edicem ve bir daha kullanma şansın kalmıycak
Hepiniz kapatın çenenizi kız arkadaşımı rahatsız ediyorsunuz.

Beren:Berk çok kabasın bunu beğenmedim.
Niye yaptın ki...
Berk:siktir şimdi sizin yüzünüzden kötü oldum.
M..meleğim... Üz-
Beren:bana meleğim deme böyle kaba davranan biri ile konuşmak istemiyorum.
Berk:a..ama benim hatam değil onlardan sende rahatsız oldun.
Onlar haketti.
Beren:her hakedene böyle karşılık verilmez kabasın yine o adama geri döndün tabi benliğinden vazgecemezsin.
Ayrıca sen benim her gün nelerle uğradığımı bilemezsin.
İnsanlar acımasız.
Berk: meleğim sana bir şey mi yapıyorlar.
Beren:berk konuşmak istemiyorum yola bakar mısın.
Berk:b..beren siktir ya sikicem ama her şeyi...
Beren:b.. Berk inanamıyorum..

Ardından iki tane küçük sesizligimizi bozmuşlardı.
Biri 4 yaşında biri 7 yaşında olan iki tane çocuk gelip bizden para istemişlerdi karşılığında mendil satıyorlardı.

Çocuk:a..abi lütfen kardeşim çok a..aç.
Küçük çocuk:a..abi e.. eve ne zaman gidicez...
Karnım aç.

Berk onlara küçümseyici bir bakış atmıştı ve onları kovalamıştı.

Berk: velet gidin başımdan zaten sinirlerim tepede başkalarına yalan söyleyin.
Beren: şaşkınlıkla.
B..Berk inanamıyorum s.sana gerçekten sen böyle birimisin seni yanlış tanımışım istediğim kişi bu değil.
Hemen arabadan dolaşır çıktım dışarıda hala yağmur yağıyordu çocukları trafikten çıkarıp kenara geçirdim ve elimde olan bütün nakit parayı onlara verdim üstümdeki ceketi onlara verdim.
Ve çantamda olan bisküviyide verdim.

Beren: çocuklar alın bununla ne isterseniz ve eve gidin.

Berk:h...hey beren nereye gittiğini sanıyorsun.
Arabadan inip onun yanına gider.

Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin