Berk, Beren’in sıcaklığını hissederken ki içindeki heyecanı saklayamadı. Gözlerine bakarak, “Beren, seninle her anımda sanki içimde bir kelebek uçuşuyor. Her gülüşünde, her dokunuşunda bir şeyler canlanıyor,” dedi, sesi titreyerek.
Beren’in gülümsemesi karşısında kalbi hızla çarpıyordu. “İlk seni gördüğüm an, sanki tüm dünya durdu ve içimde bir ateş yanmaya başladı. O an, hayatımda bir şeylerin değişeceğini hissettim.”
Gözleri parladı, Beren’in yanındaki mutluluğu tarif edilemezdi. “Her seninle geçirdiğim an, içimdeki o kıpırtılar artıyor. Bazen korkuyorum, ama diğer yandan seni düşündüğümde, kendimi daha güçlü hissediyorum.”
Beren, onun sözlerine dikkatle dinleyerek baktı. Berk, devam etti: “Seni seviyorum, Beren. Seninle olmak, her anı paylaşmak, içimdeki kelebeklerin dans etmesine neden oluyor. Bunu tarif edemem, ama seninle her şey daha güzel.”
Beren, onun bu içten itirafıyla mutlu oldu. Berk’in gözlerindeki derinlik, ona olan duygularını açıkça gösteriyordu. “Seninle olmak, beni tamamlıyor. Hayatımın en güzel ödülü sensin.”
Yani diğer ödüllere ihtiyacım yok.
Berk, Beren’in gözlerine derin bir bakışla dolu bir cümleyle girdi. “Beren, içimdeki bu kelebekler sadece bir heyecan değil. Seninle her anımda, kalbimde bir ateş yanıyor. Seni düşündüğümde, o ateş daha da büyüyor ve beni tutku dolu bir sarhoşluğa sürüklüyor.”
Gözleri, Beren’in gözlerinin içine kilitlenmişti. “Seninle her şey daha güzel, ama aynı zamanda daha karmaşık. Seni düşündüğümde, içimdeki hislerin yoğunluğu beni boğuyor. Bazen seni çok fazla seviyorum gibi hissediyorum; bu beni korkutuyor ama bir o kadar da büyülüyor.”
Beren, onun tutkusunu hissetti ve kalbinin hızla çarptığını fark etti. Berk, ona daha da yaklaştı. “Beren, seninle olmak benim için her şey demek. Senin yanında olmak, beni en karanlık düşüncelerimden çekip alıyor. Ama bu duygularla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.”
Artık dayanamayacağını hissediyordu. Kendini bir anda Beren’in kollarında buldu ve onu kendine çekip öpmeye başladı. Bu sefer, daha derin ve tutkulu bir şekilde. Öpücükleri, içindeki tutkuyu ve bağlılığı açığa çıkarıyordu. Beren’in sıcaklığı, onu sarhoş etmişti; daha fazla duramazdı.
Beren, Berk’in bu tutkulu öpücüklerine karşı koyamadı ve ona daha sıkı sarıldı. “Berk, senin hissettiğin her şeyi anlıyorum,” dedi. “Ben de seni aynı şekilde seviyorum. Ama bu hislerin bazen beni korkutuyor.”
Yani davranışların elimde değil.Berk, onun gözlerinde derin bir anlayış buldu. “Beren, seni kaybetmekten korkuyorum ama seni sevmenin beni ne kadar özgürleştirdiğini de biliyorum. Her anı seninle yaşamak istiyorum.”
Beren, bu sözlerin gücünü hissetti. Berk’in tutkusu, onu daha da yakınlaştırıyordu ve aralarındaki bağ giderek derinleşiyordu.
Bu belkide en Güzel günüm olabilir.
Berk, Beren’i öpüp ona sıkıca sarıldığında ikisi de artık yorgunluğun etkisini hissetmeye başlamışlardı. Beren, Berk’in kollarında huzur bulmuş gibi görünse de, hafifçe titrediğini fark etti. Ona biraz daha yaklaştı, ama bu titreme sadece yorgunluktan değildi—üşümüştü.
Berk, Beren’in titrediğini hissettiğinde hemen harekete geçti. “Üşüyorsun,” dedi, endişeli bir ses tonuyla. “Bekle, sana yorgan getireyim.”
Beren hafifçe başını salladı, ama gözleri kapanmak üzereydi. “Evet, sanırım biraz üşüdüm,” diye fısıldadı.
Berk hızlıca ayağa kalktı ve dolabından en sevdiği, yumuşacık yorganı aldı. Onu omuzlarına dikkatlice yerleştirirken, Beren yorganın sıcaklığını hisseder etmez yüzünde bir gülümseme belirdi. “Bu çok daha iyi,” dedi, rahatlamış bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)
Romanceonu gördüğüm andan beri onu istiyorum onu arzuluyorum. bir anda herşey değişti hayatta en ufak bir amacım bile yokken... aniden karşıma çıktı artık hayatta yaşamam için tek sebep artık hayatımdaki varlığım o.... Adeta tanrıça gibi parıldıyor...saf...