Beren hemen kendini Berk'ten uzaklaştırdı. Sinirli bir ifadeyle ona baktı ve sesindeki titremeyi bastırarak, "Ne yaptığını soruyorum," dedi. "Neden her zaman ben olduğumda şiddete başvuruyorsun? İstemiyorum, beni anla. Madem beni seviyorsun, tanıyorsun, neden anlamıyorsun? Bu çok basit bir şey; seni öpmek sadece bu kavganın bitmesi içindi. Arkasından bir neden arama."
Beren'in gözleri, Berk'in içindeki karmaşayı anlamasını bekliyordu. Kalbi hızlı atarken, onun duygularını sorgulaması, aralarındaki gerilimi daha da artırıyordu. Berk, Beren'in gözlerindeki kararlılığı görünce, kendini bir adım geri attı; ama içinde bir yerlerde, onun söyledikleriyle boğuşmaya devam ediyordu.
"Beren, ben..." diye başladı, ama kelimeleri boğazında düğümlendi. O an, kavganın sadece dışarıdaki değil, içlerindeki çatışmanın da bir yansıması olduğunu anladı. Kafasındaki düşünceler çalkalanırken, Beren'in elini tutup çekmek yerine, ona yaklaşmaya çalıştı.
"Bir şey yapmadan önce, lütfen beni dinle," dedi Berk, sesi kısık ve duygularla doluydu. "Senin için her şeyi göze alırım, ama senin böyle hissetmeni istemiyorum."
Beren, Berk'in içsel çatışmasını görmesine izin vermek istemiyordu, ama duyguları bir kez daha yüzeye çıkmıştı. Kendi hisleriyle yüzleşmek, onu hem korkutuyor hem de cesaretlendiriyordu.
"Beni anla," diye fısıldadı Beren, "her şey daha karmaşık değil mi? Bunu yaparak, sadece aramızdaki bağı zayıflatıyorsun."
Bu sırada Burak'ın sinir bozucu gülüşü arka planda yankılanırken ikisi arasında gerilim artıyordu.
Berk, Burak'ın alaycı sözlerinin ardından Beren'e doğru adım atmak istedi, ama Beren hemen kendini geriye çekti. "Berk, lütfen yaklaşma," dedi, sesinde endişe ve kararlılık vardı. Gözleri, onun yaklaşımını reddediyor gibiydi.
Berk'in içindeki duygular çatışıyordu; onu koruma içgüdüsü ve aynı zamanda Beren'in sınırlarına saygı gösterme isteği arasında kalmıştı. "Ama neden?" diye sordu, sesi yumuşak ama kararsızdı. "Beren, seni korumak istiyorum. Senin için buradayım."
"Biliyorum," diye yanıtladı Beren, ama gözlerinde bir endişe vardı. "Ama bu tür bir şiddet istemiyorum. Her şeyin bu şekilde çözülmesini istemiyorum."
Burak, onların arasındaki bu gerginliği görünce daha da mutlu oldu. Sinsice gülümseyerek, "Beren, neden Berk'e bu kadar güveniyorsun? Ona ait olduğunu düşünmüyor musun?" dedi, her kelimesinde alay vardı.
Beren, Burak'ın sözleri karşısında daha da geri çekildi. "Berk, lütfen," dedi, gözleri parıldarken. "Ben sadece senin yanında kendimi güvende hissetmek istiyorum. Ama bu şekilde olmaz."
Berk, Beren'in itişini hissederken, içindeki koruma arzusunun nasıl da kendisine karşı dönüştüğünü anladı. "Tamam, tamam," dedi, sesinde bir yumuşama. "Ama bilmeni isterim ki ben her zaman buradayım. Seni bırakmayacağım."
"Biliyorum," dedi Beren, ama gözlerinde hala beliren korku ifadesi, Berk'in adımlarını durdurmaya yetiyordu.
Ama buna devam edicez beren hatta konuşucaz şuan yorgunsun ve seni germek istemiyorum.
Teşekkürler sonunda...
Berk onun yanağından bir öpücük almayı başarır ve Burak ile birlikteydi dışarı çıkarlar burak hastanenin önüne gelen bir araca binip sesizce bekler Berk sigara içme alanına baktığında Beren'in resim hocasını görmüştü onun yanına gitmişti hoca sigarasını bitirmiş tam bir tane daha yakmak için yeltenirken Berk'i görmüş ve elindekini cebine koymuş beklemişti.
Merhaba hakan bey
Bana sadece hakan diyebilirsin
Bugün olanlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde Seni Buldum (Ebelemece)
Storie d'amoreonu gördüğüm andan beri onu istiyorum onu arzuluyorum. bir anda herşey değişti hayatta en ufak bir amacım bile yokken... aniden karşıma çıktı artık hayatta yaşamam için tek sebep artık hayatımdaki varlığım o.... Adeta tanrıça gibi parıldıyor...saf...