sarsıntı

31 1 0
                                    

"Alev ben başka bir takımdan teklif aldım ve yurtdışında oraya gidebilirim."

"Ne söylememi istiyorsun?"

"Birşey söylemeni istemiyorum sadece."

"En son yurtdışına gittiğinde neler olduğunu biliyorsun."

"Alev öyle birşey olmayacak akıllandığımı biliyorsun."

"Bilmiyorum berat."

"Ayrılmak mı istiyorsun?"

"Bilmiyorum."

"Kiralık olarak gideceğim daha sonra bir türk takımıyla anlaşmayı düşünüyorum bir kaç ay dayansak güzelim ha."

"Eğer dediğin gibi olursa ne güzel ama ya olmazsa berat o zaman nolcak ne yapıcam ben sensiz?"

Yanıma gelip diz çöktü ve önümdeki ellerimi tutup öpmeye başlayınca dolan gözlerime engel olmaya çalıştım.

"Olmayacak güzelim sık sık yanına geleceğim söz sonra halledeceğiz bir şekilde tamam mı?"

"Tamam sevgilim."

Çöktüğü yerden kalkıp alnıma bir öpücük kondurdu ve bana uzunca sarıldı.

"Bugün burada kal o otele dönme."

"Ayaza hesap sormam gerekiyor ama."

"Görme o şerefsizin yüzünü onu ben halledicem."

"Ne yapacak mışsın?"

"Orası bana kalsın."

"Berat."

"Güzelim."

"Başını belaya sokacak birşey yapma lütfen."

Bana sarılırken bir anda ayrıldı ve elleriyle yüzümü avuçlayıp dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı.

"Yarın trabzona geri dönelim mi?"

"Nereden çıktı birden?"

"Sözleşme 1 hafta sonra imzalanacak  ben iki gün kala dönmeyi planlıyordum ama senle zaman geçirmek istiyorum."

Ani teklifiyle biraz şaşırmıştım ama açıkçası benim de aklıma yatmıştı çünki bu birkaç ayın ne kadar süreceğini bilmiyorduk o yüzden burada değilde trabzonda doya doya zaman geçirme fikri benimde hoşuma gitmişti.

"Otele dönüp eşyalarımı toplayayım sende biletleri al."

"Ciddi misin?"

"Evet hadi."

"Tamam güzelim seni otele bırakıyım ama eşyalarını beraber toplayalım."

"Tamam berat tamam."

...

"Güzelim hadi kurudum burada bekleye bekleye ya."

Berat bilmem kaçıncı ikazını ederken ben küpemi takmakla meşguldüm bir gün önce trabzona gelmiştik beratın hala yurtdışına gitme kararına üzülsemde ona destek olmaktan başka bir çarem yoktu çünkü o da istemiyordu gitmeyi biliyordum.

"Tamam hazırım berat patlama."

Berata son kez seslenip parfümümü sıktım ve eteğimi biraz daha çekiştirdim kapıyı aralayıp içeriden ona baktığımda salonda kendi kendine sallanıyordu sanırım cidden sıkılmıştı bende daha fazla bekletmeden onun yanına gitmiştim.

"Hadi gidelim."

Gözleri birsüre üzerimde dolaştı.

Ve daha sonra ıslık çalıp iltifatlar yağdırmaya başladı.

"Analar neler doğuruyor be bir dön bakayım etrafında bakıyım bir sana."

Elimden tutup etrafımda bir tur attırıp geri ona bakmamı sağlayınca yüzümdeki çocuksu sırıtışla ona baktım,yüzünü daha da yakınlaştırıp burnumda öptüğünde bu sefer ağzımdan çıkan kikirdemeye engel olamadım.

"Pişt!Hastayım sana he."

"Biliyorum ama yapma artık şımardım."

"Şımar bebek kokulum benim."

Belimden tutup kucağında döndürünce küçük bir çığlık attım.

"Berat yeter artık gidelim sevgilim."

"Beklediğime değmiş ama."

"Öyle mi diyorsun?"

"He valla,yanımdan ayrılma bak."

"Tamam berat ya!"

Beraber apartmandan çıkarken  berat kolunu omzuma attı ve arabaya doğru yürüdük.

...

"Berat yiyemiyorum diyorum daha fazla zorlama ya!"

"Ya sen ye zaten şu yunanistanda elim kadar kaldın zayıfladın sen şu reçelden de ye bakıyım."

"Ya yeter,yeter istemiyorum."

Elini ittirip ofladım ve önümde döndüm.

"Tamam sütünü bitir bari."

"Berat ergenlik çağındaki çocuk muyum ben allah allah."

"Çocuksun,bebeksin benim bebeğimsin."

Sinirli yüzüm bir anda düşmüş yerine sırıtışım yerleşmişti.

"Şımartma berat ya."

Sandalyemi çekip boynumdan öpünce kıkırdamadan edemedim.

"Kurban olurum lan."

Artık dayanamyıp dudaklarına uzun bir öpücük bırakınca şaşırmış olacak ki bir süre öylece bana baka kaldı.

"Güzelim biz eve mi geçsek."

Odağım ondan dağılmış önümdeki salatalıkları yerken beratı dinliyordum.

"Neden sevgilim?"

"Yatta yarım kalan bir işimiz vardı onu hallederiz belki."

Kurduğu cümlelerle boğazımdaki lokmanın tıkanmasıyla öksürmeye başladı sırtımda beratın ellerini hissedince çekinerek kafamı ona döndürdüm,o an aniden gelen bir istekle kabul etmiştim istiyordum şu anda isterdim ama nasıl olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu o yüzden korkuyordum.

"Tamam güzelim şaka yaptım."

Hiç şaka yapar gibi bir hali yoktu beni korkutmamak için böyle demişti.

"Kahvaltıdan sonra ne yapalım?"

"Bilmem sahilde yürürüz olur mu?"

"Olur."

...

Çok kısa bir bölüm oldu farkındayım ama buraya uzun zamandır bölüm atmadığım için kendimi suclu hissettim birdaha ki bölüm daha uzun olacak 💗💝🥰🎀💅🏻

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Anda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin