değmiyor bazen,uğruna yorulduklarımız

49 6 15
                                    

"Hiç hissetmedin ne kadar kırgın olduğumu.
Cenaze taşımak gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde,köşeye geçmiş yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor.
Bilmiyorsun."

...

Karşımdaki dalgalara bakarken kafamı toparlamaya çalışıyordum ya da dağıtmaya, ne yaptığıma dair bir fikrim bile yoktu ama tek istediğim şey biraz huzurdu,herşeyden uzaklaşmak istiyordumve beni kimsenin tanımamasını istiyordum yeni doğan bir bebeğin hayatına sahip olmak istiyordum,hata yapmamak istiyordum hatalarımı silmek istiyordum,ben pişmandım herşeyden.


Elimdeki kaçıncı kez çaldığını bilmediğim telefonumu elime aldım.

Ayaz arıyor...

Bir anda restorandan çıkmıştım ve sahilde nereye bile gitmediğimi bilmeden yürümüştüm,biraz kafamı toparlamıştım ama ayazı tamamen unutmuştum sanırım ona bir açıklama borçluydum.

"Efendim."

"Alev neredesin sen?Yanındaki herifle çıktın gittin,arıyorum açmıyorsun kafayı mı yedirteceksin bana he?"

Dolan gözlerimle telefonda bağırmasını dinledim bir kere ağladıktan sonra beni durdurmanızın imkanı yoktu,ama ayazlada konuşmam gerekiyordu ihtiyacım vardı ona,bir omuza ihtiyacım vardı her seferinde yalnız ağlamaktan bıkmıştım o yüzden dolan gözlerimi burnumu sıkarak geri gönderdim ve kendimi toparlayıp ayazla konuşmaya karar verdim.

"Sahilin biraz ilerisindeyim otelede yakın,  bankların birinde oturuyorum gelir misin lütfen?Sana ihtiyacım var lütfen."

"Tamam güzelim ayrılma biryere geliyorum ben."

"Bekliyorum."

Telefonu kapatıp dizlerimi kendime çektim ve kafamı gömdüm, yaslanacak bir omuz yoktu benim için çünki,ancak böyle kendimi teselli edebilirdim.

Ne kadar böyle durduğumu bilmiyorum ama duyduğum sesle kafamı kaldırmak zorunda kaldım ayaz koşarak bana geliyordu dizlerimi indirdim ve bana gelmesini bekledim çok endişelenmişti yüzünü görmemle kendime bir küfür savurmadan edemedim,ayaz yanıma gelmesiyle ona yaklaştım ve sıkıca sarıldım o da hiç beklemeden kollarını sırtıma sarmıştı kafamı ayazın göğsüne gömdüm ve oradan hiç çıkmamak istedim...

...

Ayazla otele geçmiştik beni odama bırakıp gitmemiş o da odama gelmişti çünkü yol boyunca tek kelime bile etmemiştim dalgın bir şekilde yola bakmıştım sadece o ise yüzümdeki bu ifadeyi görmüştü bana bakarken gözlerindeki fırtınayı ben bile görmüştüm.
Şu an ise yatağımın köşesinde oturmuştum henüz eşyalarımı yerleştirmediğim için ayaz valizimden bana pijama çıkarmakla meşguldü sonunda bulmuş olacak ki bana doğru yaklaştı ve konuştu.

"Yavrum üstünü değiştir artık bak hava da serinleşti üşüteceksin."

Cevap olarak sadece kafamı salladım ve elindeki pijamamı aldım ve banyoya ilerledim aynadaki yüzüme baktığımda ne kadar acınası olduğumu gördüm hemen yüzümü yıkadım daha sonra üstümü değiştirdim ve elimdeki elbisemle dışarı çıktım ayaz ise yatağımda oturmuş elleriyle yüzünü sıvazlıyordu onu öyle gördüğümde yanına yaklaştım ve kafamı omzuna yasladım,biliyordum merak ediyordu beratın kim olduğunu,neden bu halde olduğumu.

"Alev,odana servis isteyelim mi? Açsındır."

"Hayır."

"Kahve içer misin?"

Bir Anda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin