Media: Eliz Atalay
🤍
🎶Mark Eliyahu, Cem Adrian / Kül
8. Bölüm
3 Yıl Önce, İstanbul
Bu son şansımdı. Bu şirket benim son şansımdı.
Okuldan yeni mezun olmuş bir mimardım ve bir şirkete bağlı çalışmak istediğim için günlerdir bir sürü şirkete yaptığım başvurular için görüşmeye gidiyordum. Çoğu şirket başvurularımı kabul etmemiş, hatta birkaçı görüşmeye bile çağırmamıştı. Nedeni ise belliydi: Daha yeni diplomasını alan ve hiçbir tecrübesi olmayan bir mimardım. Hâliyle şirket sahipleri de benimle çalışmak istemiyordu.
Bu şirket ise son şansımdı.
Atalay Holding, yeni yeni ismini ülkeye duyurmaya başlayan bir şirketti. Kuruluşu cok yakın bir tarihte olmuştu. Yaklaşık bir yıl önce iki mimar tarafından kurulan şirket daha yeni büyümeye başlıyordu. Duyduğuma göre yeni mezunları da bünyesinde barındırıyor, hatta onlarla çok iyi işler başarıyordu. Bu şirkete karşı içimde büyük umutlar vardı. İlk başvuruyu yaparken heyecan duymuştum. Ertesi günü telefon geldiğinde ve beni görüşmeye çağırdıklarında heyecanım büyümüş ve telaşa dönüşmüştü. Bu şirkette işe alınmam gerekiyordu.
Derin nefes alıp kendimden emin adımlarımı şirkete doğru atmaya başladım. Üstümde siyah bir takım elbise, siyah topuklu ayakkabılar ve kolumda da siyah bir çanta vardı. Kumral saçlarımı üstten at kuyruğu yapmıştım. Dışarıdan ne kadar ifadesiz görünsem de içimde büyük bir heyecan ve stres vardı.
Henüz 22 yaşında genç bir kadındım. Çevremdekiler daha genç olduğumu, illaki bir iş bulacağımı, acele etmemem gerektiğini söylüyordu. Ama bana göre öyle değildi. Mezun olduğum gibi işe başlamak beni mutlu ederdi. 4 yıldır bu mesleği elime almak için uğraşıyordum ben. Neden bir daha ara verecektim ki?
Topuklu ayakkabılarımdan attığım her adımımda çıkan tok ses beni daha da özgüvenli hissettiriyordu. Dik omuzlarım ise dışarıya karşı gücümü gösterme şeklimdi. Şirketin içi gerçekten büyük ve güzel dizayn edilmişti. Danışmaya doğru yürümeye başladım. Danışmada duran kız ile göz göze gelince konuştum. "Merhaba. Benim Efken Bey ile bir görüşmem vardı." dedim.
Tabii o zamanlar herkes gibi bende ona Efken ismiyle sesleniyordum.
Danışman kız başını sallayıp bilgisayarından birkaç şeye baktı. "Eliz Korkmaz?" dedi soran bir tavırla. Başımı sallayıp onu onayladım. Telefonu alıp biriyle konuştuktan sonra bana döndü.
"Efken Bey sizi odasında bekliyor. Yirminci katta odasını bulabilirsiniz."
Başımı sallayıp hızla asansöre yöneldim. Görüşmeye tam vaktinde gelmiştim. Asansöre binip yirminci kata çıktığımda heyecanım katlanarak artıyordu. Dakikalar sonra şirket sahibinin odasını bulduğumda odanın kapısında bir süre bekledim. Cesaretimi toplayıp kapıyı çaldığımda içeriden gür, erkeksi bir ses geldi. "Gel!"
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım ve odadan içeriye bir adım attım. Büyük odanın içindeki masada geniş gövdeli, siyah saçlı ve ela gözlü bir adam oturuyordu. Yüzü gerçekten yakışıklıydı. Masanın önündeki sandalyede ise onun aksine sarışın, yeşil gözlü bir adam vardı. Tam önlerinde durup yutkundum. "Merhaba, Efken Bey. İş görüşmesi için gelmiştim." dedim sabit tutmaya çalıştığım sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eliz |Gerçek Ailem|
ChickLit"Aile, benim kabuk tutmuş yaramdı ve şimdi o yarayı deşiyorlardı." Gerçek aile kitabıdır fakat birçok farkla... Çünkü Eliz evli ve hamiledir. 🤍 "Sürekli yanımda olduğunu söylüyorsun. Yorulmadın mı aynı şeyi tekrarlamaktan?" "Ben nasıl senin yanında...