16

3.6K 196 15
                                        

Media: Eliz & Efken Aras Atalay

Bölümde yazım hataları varsa kusura bakmayın, iyi okumalarrr🤗

Not; Bölüme başlamadan önce yıldızı parlatır mısın?

🤍

🎶Cem Adrian / Sen Benim Şarkılarımsın

16. Bölüm

(Ezgi)

Yaptığı şeyi fark ettiğinde her şey için çok geçti. Resmen adamın dudağına yapışmıştı! Kendine hakim olamayıp bunu yapmıştı ama utançtan yüzü kıpkırmızı olmuştu. Dudaklarını hâlâ öpmeye devam eden adam ise kalbini hızlandırıyordu. Barış, her ne kadar Ezgi'den bu hamleyi beklemese de, anın büyüsüne kapılmış ve sevdiği kadına karşılık vermişti.

Ezgi düşünmeyi ve kendine lanet etmeyi sonraya bırakıp ana odaklandı. Öpüşmeleri farklı bir boyuta ulaşınca istemeden dudaklarını ayırdı Ezgi. Derin nefesler eşliğinde sevdiği adamın yüzüne bakarken, Barış hayranlık dolu bakışlarını Ezgi'nin üstünde gezdiriyordu.

"Ben..." diye mırıldandı Ezgi, "bir anda şey oldu." diyerek saçmalayınca Barış sırıttı. Ezgi ise daha çok utandı. Göğsünden yükselen ateş yanaklarına ulaşınca alt dudağını ısırıp bakışlarını Barış hariç her yerde gezdirmeye başladı. "Ney oldu?" diye sordu Barış alayla. Onunla uğraşmak hep hoşuna gitmişti.

"Şey oldu işte..." diye fısıldadı Ezgi. O kelimeyi söyleyemiyordu.

"Ney oldu diyorum bende?" diyerek direttiğinde Ezgi daha fazla dayanamayıp sitemle bağırdı.

"Öpüştük işte!" Söylediği şeyi fark ettiği anda yüzü daha çok kızarırken Barış'ın dudaklarından küçük bir gülüş döküldü. Onun da kalbi çok hızlı atıyordu. Ezgi'nin kendisini sevdiğini düşünmüştü birçok kez. Ama buna bir türlü emin olamadığı için aşk itirafı yapamıyordu. Şimdi ise onu durduracak hiçbir şey yoktu çünkü sevdiği kadın kendi iradesiyle onu öpmüştü.

"Bir anda oldu, rahatsız olduysan-" derken Barış kaşlarını çatıp onun sözünü kesti. "Rahatsız olmadım. Aksine, hayatımın en güzel dakikalarını yaşadım."

Ezgi yutkundu. Yüzünde istemsizce bir gülümseme oluştu. Buraya gelirken ne kadar da umutsuz ve üzgündü... O kadını Barış'ın yanında görünce hissettiği hayal kırıklığı aklına gelince yüzü asıldı. Barış ise bunu fark edince yanlış anladı. Telaşla "Pişman mı oldun?" diye sordu. Kendisini öptüğü için pişman olması Barış'ı yıkardı.

Ezgi hemen başını iki yana salladı. Utangaçlığın sırası değildi. Artık ona karşı olan duygularını tüm çıplaklığı ile dile getirmeliydi. "Hayır hayır, pişman olmadım. Ben sadece... İnternette yeğenin ile fotoğraflarını görünce..." dedi ve duraksadı. Derin bir nefes alıp devam etti, "yanlış anladım. Sevgilin var sandım."

Barış dikkatle karşısındaki kadını dinliyordu. Yeğeni, ablasının en büyük kızıydı. Ablası Sevim, kızının basına çıkmasına engel olmuştu. Bu yüzden onu kimse tanımıyordu. Barış ile fotoğrafları medyaya sızınca herkes yanlış anlamıştı. Belli ki Ezgi de yanlış anlamıştı ve bu çok normaldi. Barış'ın yeğeni ile arasında çok yaş farkı olmadığı için dışarıdan gören birisi onları sevgili sanabilirdi.

Ezgi birazdan söyleyeceği şey için cesaretini topladı. Derin bir nefes daha çekip bir anda söyledi, "Sevdiğim adamı başka bir kadınla görünce hayal kırıklığına uğradım." Barış'ın gözleri kocaman oldu. Kalbinin daha hızlı atmaya başladığını hissetti. İçinde büyüyen mutluluk ile yutkundu. Ezgi ona aşkını itiraf etmişti. Bir şey söylemesi gerekiyordu yoksa kız yanlış anlayacaktı. Ama Barış bir şey söyleyemeyecek kadar şaşkındı.

Eliz |Gerçek Ailem|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin