Media: Eliz & Efken Aras Atalay 😍
🤍
🎶Gripin / Aşk Nerden Nereye
13. Bölüm
Salonda ölüm sessizliği devam ediyordu. Edis'in söylediklerinden sonra kimse konuşmamıştı. İçimde hem öfke hem de hüzün vardı. Kardeşim bu olayda en masum kişiydi ama zarar gören kişi de oydu. Ayrıca ailemin beni bulmak için hiç uğraşmaması da beni biraz kırmıştı. Ama şu an kendi kırgınlıklarımla meşgul olmayacaktım. Bu kırgınlığı unutacaktım çünkü Doruk'un yaşadıklarının yanında benim kırgınlığım hiçbir anlam ifade etmiyordu.
Hepsine karşı öfkeliydim. Doruk'un böyle bir şey yaşamasına sebep olmuşlardı bir yandan. Ama bunu onların yüzüne vurmayacaktım.
"Ben Doruk'un yanındayım." deyip ayağa kalktım. Eğer bu öfke ile onlarla konuşmaya kalkarsam kalplerini kırabilirdim. Bu hiç istemeyeceğim bir şeydi. Bir yandan da Doruk'un yaşadıklarını kendimden biliyordum. Edis benim yüzümden ailesi ile kavga etmeseydi Doruk bu kadar kötü şeyler yaşamayacaktı.
Artık bu evde önceliğim Doruk olacaktı.
Doruk'un odasının önüne geldiğimde kapıyı yavaşça açtım ve sessizce içeriye girdim. Onu korkutmak istemiyordum. Ayrıca bundan sonra onun her şeyiyle ben ilgilecektim. Sınava çalışıyorsa yardım edecek, tedavi görüyorsa hep yanında olacaktım.
Doruk yatağında cenin pozisyonunu almış bir şekilde uyuyordu. Yüzünden bile anlaşılıyordu huzursuz bir uykuda olduğu. Hangi çocuk isterdi ki ailesinin dağılmasını? Doruk'un gözlerinin önünde kavga etmişlerdi. Doruk'un gözlerinin önünde ailesi dağılmıştı.
Toplayacaktım.
Yatağın yanına gelip kenarına oturdum. Elimi saçlarına koyup yavaşça okşamaya başladığımda Doruk gözlerini açtı. Ürkek gözlerini bana çevirdi, sonra da gülümsemeye çalıştı. Bu hâlleri bir çocuktan farkı olmadığını gösteriyordu sanki. Çocuk değildi aslında ama benim gözümde bir çocuktan farkı yoktu. Zayıftı, duygusaldı, kırılgandı. Çocuktu işte.
Onun aksine içtenlikle gülümsedim. Alnına dökülen saçları geriye doğru taradım. Yıllarca sessiz kalmıştı Doruk. Aslında bir kere haykırsa acılarını, rahatlayacaktı. Bir kere ağlasa birinin omzunda yine rahatlayacaktı. "Nasılsın?" diye sordum hiçbir şey yaşanmamış gibi. Az önce yaşanan her şeyi ona unutturmak istiyordum.
Omuz silkti. Yatakta doğrulmaya çalıştı. Başını yatak başlığına yasladığında ona daha çok yaklaştım, ensesinden tuttuğum gibi göğsüme yatırdım. Derin nefesler almaya başladı. Kollarını belime sarıp beni kendine çekerken saçlarını okşamaya başladım. Birinin yanında olduğunu hissetmek insanı çok rahatlatıyordu. Aynı Aras'ın bana hep yanımda olduğunu söylemesi gibi.
"Ben hep yanında olacağım senin." diye fısıldadım onun da rahatlamasını isteyerek. Titrek bir nefes verdi. Başını daha çok yasladı göğsüme. Belki de kalp atışlarımı dinliyordu. "Bir şey olduğunda bana gelebilirsin, tamam mı?" diye sordum saçlarıyla oynamaya devam ederek.
"Ben..." diye fısıldadı ama devamını getiremedi. Elbisemin üstündeki ıslaklığı hissettim. Hemen onu kendimden ayırıp gözlerine baktım. Akmaya başlayan göz yaşlarını silip gülümsedim. "Şşşt, artık ağlamak yok, ablan var çünkü." dedim muzip bir tavırla. Amacım gülmesini sağlamaktı. "Artık yeni suç ortağım sensin. Yaramazlık yapıp herkesi birlikte sinirlendirebiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eliz |Gerçek Ailem|
Literatura Kobieca"Aile, benim kabuk tutmuş yaramdı ve şimdi o yarayı deşiyorlardı." Gerçek aile kitabıdır fakat birçok farkla... Çünkü Eliz evli ve hamiledir. 🤍 "Sürekli yanımda olduğunu söylüyorsun. Yorulmadın mı aynı şeyi tekrarlamaktan?" "Ben nasıl senin yanında...