6

1.5K 85 21
                                    

Media: Eliz Atalay

Sırasıyla kardeşler ve meslekleri:

Mirza Demirel (34):
Mimar/Aile şirketini babasıyla yönetiyor.

Kuzey Demirel (32):
Mimar/Aile şirketinde CEO.

Aktan Demirel (30):
Özel bir hastanede Genel Cerrah.

Yavuz Demirel (27):
Aşçı/Kendi restoran zinciri var.

Edis Demirel (25):
Yurt dışındaki aile şirketinin CEO'su.

Doruk Demirel (19):
Psikolojik durumları yüzünden mezuna kaldı. Tıp istiyor.

🤍

🎶Mark Eliyahu, Cem Adrian / Derinlerde

6. Bölüm

Akşam yemeğini yemiş, salonda sohbet ediyorduk. Henüz Aras ile buraya taşınacağımızı söylememiştik. Aras tam yanımda olduğu için üstüme eğildi ve "Ne zaman söyleyeceksin?" diye sordu. Şaşkınlıkla baktım yüzüne. "Ben mi söyleyeceğim?" diye sordum. Başını salladı.

Derin nefes alıp fısıldadım, "Peki." Sonra da salondakilere dönüp dikkatleri üstüme çekmek için boğazımı temizledim. Hepsinin bakışları beni bulurken ben Özlem Hanım ve Erdem Bey'e baktım. "Bizim size söylememiz gereken bir şey var." dedim sesimin heyecanlı çıkmasına engel olamayarak. Aras'a bakıp gülümsediğimde bana göz kırptı. Özlem Hanım'a yeniden döndüğümde bize merakla baktığını gördüm. Daha fazla bekletmemek adına konuştum,

"Biz buradan bir ev bulduk. Buraya taşınmayı düşünüyoruz. Hem daha rahat buluşuruz, daha iyi alışırız birbirimize." dediğim an Özlem Hanım gözleri dolu dolu ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. Bende ayağa kalktığımda beklemeden boynuma doladı kollarını. Tebessümle bende ona sarıldım. Ona sarılmak bende tuhaf bir hisse neden oluyordu. Güven? Sevgi? Özlem?

Üçü de galiba.

"Teşekkür ederim kızım. Bize bir şans verdiğin için. Bizim için çabalaman... bizim için o kadar değerli ki..." diye mırıldandı. Salonda büyük bir sessizlik vardı. Özlem Bey ve Erdem Bey sevinmişti ama diğerlerinin ne düşündüklerini pek anlayamamıştım. Edis hariç. Annesinden sonra gelip hemen sarılmıştı bana. O da mutlu olmuş ve kulağıma "Çok sevindim, ikiz. Seninle beraber olmak yıllar sonra bana iyi gelen tek şey." diye fısıldamıştı. Neden öyle dediğini tahmin edebiliyordum.

Edis'ten sonra Erdem Bey gelip sarıldığında Edis homurdanarak koltuğa geri oturmuştu. Ben ise gülmemek için alt dudağımı ısırıyordum. Erdem Bey'den de ayrılınca kocamın yanına oturdum tekrar. Diğer yanımda oturan Edis de bana bakıp gülümsedi. "Ev eşyalarını aldınız mı, kızım?" diye sordu Erdem Bey.

"Bir kısmını hallettik. Hatta çoğunu aldık bile diyebiliriz. Yalnızca bebek odası kaldı. Bir de küçük şeyler..." dedim. Erdem Bey'den önce büyük abi Mirza konuştu. "Bebek odasını ben tasarlayıp almak istiyorum."

Şaşkınlıkla ona bakarken başımı iki yana salladım. "Yok yok, teşekkürler ama kabul edemeyiz." dedim telaşla. Ama Mirza itiraz istemez gibi baktı yüzüme ve yeniden konuştu. "Fikrini sormamıştım. Bebek odası benim." Aras da yerinde rahatsız bir şekilde kıpırdandı. Rahatsız olmuştu işte! Mirza'ya dönüp konuşmaya başladı. "Gerek yok, Mirza Bey. Biz zaten cinsiyeti belli olunca alacağız bebek odasını." Rahatsız olduğu konuyu anlayınca oflamamak için kendimi zor tuttum.

Eliz |Gerçek Ailem|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin