16

3.5K 244 18
                                    


Sonunda asil olaylara geldik 🎊🎉



Tutulan boynumu hareket ettirmeye çalışırken gözlerimi kıprıştırarak uyandım. Koltukta uyuya kalmıştım. Etrafa bakarken sadece sobanın çatırdama sesi vardı. Telefonumu almadığımız dolayı saat kaçtı bilmiyordum. Annem çıldırmış olmalıydı. Sıkıntıyla iç çektim. O anda giriş kapısı açılmıştı. Üstü karla kaplanmış Korkut girdi.

"Uyandın mı?" Kafamı sallayıp onu incelerken güldü. "Köyün girişinde bir evin tavanı su geçiriyordu. Onu hallettim."

"Sen mi?" Dedim şaşkınca.

"Ben halletmesem kimse uğraşıp yapmaz." Siyah eldivenlerini ve kabanını çıkardı. Başımı salladım yanıma gelip eliyle yanağımı okşadı.

"Aç mısın? Sıcak ekmek getirdim." Elinde duran poşeti sallayarak konuştu.

"Sen sürekli bana yemek mi yedireceksin?"

"Var olduğum sürece evet." O mutfağa geçti ilk önce ellerini yıkadı. Yiyecek bir şey hazırlarken stresle bacağımı sallamaya başladım. Babam kızmış olmalıydı. Elinden geldiğince olay çıkarmamaya çalışıyordu. Sercan şerefsizi yüzünden olay çıkıp duruyordu ofladım.

"Ne olduğunu anlatacak mısın?"

"Ne olacak sence? Sercan beni haşladı dün." Sertçe elinde duran bıçağı bıraktı.

"O mu yaptı?" Tabii ki ondan gizlemeyecektim. İspiyonculuğu sevmezdim ama konu korkut olunca tüm hayatımı anlatasım vardı.

"Ağzını burnunu kıracağım." Dedi kapıya ilerlerken korkup onu kazağının ucundan tuttum.

"Saçmalama Korkut. Sana gidip ağzını burnunu kırman için söylemedim bunları."

"Ulan adam her gün sana bir zarar veriyor."

"Ben istesem ağzını kırardım ama babam için susuyorum." Sinirle başını ovalayıp bir şey demeden yemek yapmaya geri döndü. Tezgahta domates doğrarken ilerleyip onun beline sarıldım. Çenemi omzuna koyarken sert yüz ifadesini bozmamıştı. Ellerimi karnında birleştirdim.

"Sinirlenmesi gereken benim aslında." Bıçağı bıraktığında sıkıntıyla nefes alıp verdi. Bana döndü ellerimi çektim. Avuçlarını yanaklarıma koyacaken domatesli olduğunu hatırlayıp ellerini indirdi.

"Dayanamıyorum ulan seni böyle görmeye."

"İyiyim Korkut."

"Şu elinin haline bak allah için."

"Bir süreliğine sadece, sonra zaten-"

"Gideceksiniz." Dedi gözlerini kısıp mırıldandığında gözlerimi kaçırdım. Bana bakmadan tekrardan tezgaha geri döndü. Dudağımı dişlerimin arasına alıp ısırdım.

"Korkut.. gitsem bile buluşacağız, konuşacağız." Cevap vermediğinde omuzlarım çöktü. İçime düşen sıkıntıyla sırtına baktım. Sohbet açmaya çalıştım ama kısa cevaplar veriyordu. Dişlerimi sıkıp koltuğa geri oturdum. Sıkıntıdan boğulacak gibi olacaken salondan çıktım. Yüzüme çarpan soğukla ürperdim. Korkutun odası olduğunu tahmin ettiğim odaya girdiğimde burnuma onun kokusu doldu. Dudaklarım kıvrıldı. Perdeleri kapatmıştı oda hafif karanlıktı. Elimi yatağa sürtüm ardından etrafa baktım. Gördüğüm fotoğraflarla gülümsemem büyüdü babasına sarılan korkut kocaman gülümsüyordu. Elime aldığım çerçeveyi yerine koydum. Yanında duran diğer çerçeveyi bu kez tuttum.  Bakmama fırsat tanımadan nefes nefese kalan Korkut elimden çekip aldı. Şaşkınlıkla ona baktım.

CİĞERPARE| GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin