Kalın çoraplarımı giymiş ayaklarımı masaya uzatmıştım. Üstümden kalkan dertle birlikte rahatça boş olan duvarı izliyordum. Korkut ile barışmıştım. Bana koca yıllar gibi gelen günlerin ardından başım göğe ermişti. Bana sarılışını hatırladığımda sırıtım.
"Sonunda kafayı da mı yedin?" Deren yeşil elmayı ağzını kocaman açarak ısırdı.
"He gel buna da karış." Gözlerini devirip arkasına yaslandı. Telefonumu çıkarıp ekrana baktım. Mesaj atıp atmadığına ikide bir bakıp duruyordum. Burun kıvırıp ekranı kapatacaktım ki telefon elimde titredi. Kalbimde telefonla birlikte titrerken heycanla mesaja girdim.
Köyün Reisi: Hayırlı geceler.
Gözlerimi devirip aynısını yazdım. Annem yanıma gelip oturunca masadan ayaklarımı indirdim. Elinde duran meyve tabağını masaya koydu.
"Barıştınız mı?" Sessimi çıkarıp cevap vermedim. Mutfağa giden Deren'in duyup duymadığına baktım şayet duysaydı gerçekten annemin dediği olurdu. Tüm dünya bizi duyardı.
"Evet." Dedim net bir sesle. Annem iç çekti. "Korkut iyi bir çocuk."
"Biliyorum"
"Seni korumak için yaptım. Ben oğlumun mutsuz olmasını ister miyim Ayaz?"
"Mutsuz olacağımı bile bile arkamdan iş çevirmedin mi?"
"Amcanlar-"
"Şu böceklerden bahsedip durma bana Anne. Tamam olan oldu artık ben ve Korkut'un arasına girmeni istemiyorum."
"Birbirinizi sevdiğinizi biliyorum."
Bir anda kulağımı çınlatan cam kırılma sesiyle kafamı hızla çevirdim. Deren doldurduğu kola bardağını yere düşürmüş şokla bize bakıyordu.
"Deren?" Ayağa kalkıp yanına adımladım. "Hiç bir şey sandığın gibi değil."
Büyüttüğü gözleriyle bana bakıp anneme döndü. Stresle yüzümü ovuşturdum. Deren duyduysa sağır sultanda duyacaktı.
"Bunlar geri mi barıştı!?" Kendi derdime yanarken duyduğum cümleyle kardeşime baktım.
"Ne?"
"Ayaz bir otur. Deren sen de."
"Bu kızın ne diyor anne?"
"Anlatacağım otur." Sinirle koltuğa oturup ayağımı sallamaya başladım.
"Bana her şeyi anlatan Deren'di. Zaten bakışlarınızdan anlamıştım."
"Deren mi?"
"He ben. Salonda fingirdeşmenize şahit oldum. Gözlerimi tazyikli suyla yıkayacaktım."
Kenarda duran yastığı alıp suratına fırlattım. "Hiç mi utanman yok? Gizli gizli izlemeye utanmıyor musun?"
"Utanç duygumun olmadığını biliyorsun."
"O zaman ben ne yaşadıysam senin yüzünden yaşadım ispiyoncu."
"Annemden erkek sevdiğini saklasa mıydım?"
"Sabır." Saçlarımı çekiştirip sakinleşmeye çalıştım. En olur olmadık kişiye yakaladığımıza inanamıyordum.
"Benim merak ettiğim. Madem bizi öğrendin niye gelip bana söylemedin?"
"Fırsat olmadı ki. Sonra ayrıldınız annem anlattı. Artı olarak sorup seni üzmek istemedim çünkü kötüydün. Hastane çıkışı o halin varya karısı tarafından bıçaklanmış sezar gibiydin. Ben bile acıdıysam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİĞERPARE| Gay
Teen FictionAilesi ile köye taşınan Ayaz. Ve Köyün reisi Korkut. "Harbi isminin hakkını veriyor. Korku filmi gibi adam."