LOVESICK FOOL
Yazar: Eliz
BÖLÜM 21
Garip bir rüyaydı.Saçlarımı dağıtan hafif rüzgara nazaran sert bir rüzgar hakimdi..Soğuktu ve karanlık.Karanlıktan yeni kurtulan ben için oldukça yabancı ve ürkütücü bir karanlık.Nefes nefeseydim ve koştuğumu hatırlıyorum.Çıkmak sokaklara doğru koşuyordum.Ayaklarım çıplaktı gömleğim ise yırtık nereye gidiyordum kimden kaçıyordum bilmiyorum,tek bildiğim mecali kalmayan dizlerime inat daha hızlı koşmaktı.Sokak ışıklarının kırık lambasından yanıp sönen ışık bu karanlık çıkmaz sokağın gerilimini arttırıyordu.Hemen orada köşe başında bir köpek görüyordum.Gözleri kırmızı ve durmadan havlıyordu.
Ayaklarımın altında ezilen taze karların aksine vücudum damla damla terlerini yeni ıslanan sokağa döküyor,boğazımdan yükselen nefessizlik soluğumu tekletiyordu.Korku tanıdıktı.Bu sokağın kokusu ya da bu çıkmaz sokak,fazla tanıdıktı.
Karlar şehri tane tane sararken,en son o gözleri kırmızı olan köpeğin bir insana dönüştüğünü hatırlıyordum.
Sonra da uyandım.
Gün sabaha yeni yeni yaklaşıyor,garip bir macunla tutturulmuş tahta pencere pervazından günün turuncu ve kırmızı ışıkları içeriye süzülüyordu.Ilık rüzgar yüzümü okşuyor yeni uyanmışlığın verdiği sersemliği de önüne katıp uykumu getiriyordu.
Gözlerim menekşelemerime kaydı.Bugün biraz solgun belki de yorgun görünüyorlardı.Kahvaltı mahaniyetine yanlarına gidip saksılarını sulamak,biraz da olsa yana düşen başlarını kaldırmak isterdim.Ama olmaz.Çıplak bedenime sıkıca sarılan şuan o beden uykunun huzurlu kollarındayken,olmaz.
Aradan bir kaç gün daha geçti hala Kolombiya'nın ücra bir semtinin ucuz bir pasajında geceleri sevişerek,gündüzleri konuşarak geçiriyoruz.Kimi zaman sokağa çıkıyoruz.Buranın halkının gelir durumu pek de iyi değil,zaman zaman köşe başında ki bakkaldan şekerler alıp çocuklara dağıtıyoruz.Bu şehri sevdim.Belki kısa bir süre önce böyle insanların yaşadığından bir haberdim ama o bi'haber olduğum insanlar sayesinde mutluluğu tanımlayamasam da hissedebildim.
Ait olduğum kolların sahibine doğru döndüm yüzümü,güneşe ihtiyaçla dönen ay çiceği gibi,üzerimizden karlar,fırtınalar da geçse ona ihtiyacım olduğunun bilinciyle döndüm.Onu izlemeyi seviyordum.Uyurken ya da uyanıkken,banyodayken ya da yemek yerken..Günün her saati geçen her dakika öylesine değerliydi ki..
"Yüzümü izlemeyi bırak da kalk kahvaltı hazırla."
Gözleri kapalı beden,koca ağzıyla genişçe esnerken bunları söylemişti.Evet ben onu nasıl sevdiğimi anlatacak kelime bulamazdım.Okuduğum kitaplardan edindiğim hazinem yerle bir olur,Kafka gibi cümleler kuramazdım ki aşık olmaya iteyim kimilerini..Derinlerde bir yerlere ona dolup taşan bir duygu vardı;onun ise kaba sözleri.
Ah,hayır asla kırılmam.
Pekala kabul ediyorum içeride bir yerlere kırık cam parçalarım var sinir uçlarıma saplanan,geçmişten kalan acılar..Ben onların üzerini beyaz tertemiz bir çarşafla örtmeyi seçtim yaralarımı sarmadan.Sırf bu yüzden ona bakınca gözlerim dolabilir,onu sevdiğimi söylerken saatlerce ağlayabilirdim,onun bu vurdumduymaz tarafları beni güldürüyor içimden kopup da gelen fırtınanın önüne surlar örüyordu.Onu seviyordum.
Söylediği sözlerin üzerine kıkırdamadan edemedim.
"Kalkamam ki Challei arkam acıyor." Yüzünde oluşan bu gülümseme,dudaklarımdan çıkan bu cümleden daha çok utandırıyordu beni.Sanki 'aferin bana,iyi çıkardım,nasıl da becerdim ama' dermiş gibi bakıyordu.Yüzüme gittikçe daha da çok yaklaşan o ukala sırıtışını taşıyan yüzünden kaçıp,başımı göğsüne gömdüm. Tanrım şu güzelim hava da yanıyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVESICK FOOL
Mystery / ThrillerNe demişti ünlü seri katil Charles Manson; "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz."