LOVESICK FOOL
Yazar: Eliz
BÖLÜM 18
Biriken özlemlerim var.
Bir çikolataya olan özlemimi bir paket çikolata yersem son bulabilir.Çok koşar da susarsam,boğazımdan kayan o soğukluğa özlemim bir bardak suyla son bulabilir.Kışın karlar yağarken şehrin örtüsüne vücudumun sıcaklığa özlemini alevlenen bir kaç çalılık dindirebilir.
Peki ya bir insana olan özlem..Derinlerde bir yeri boğan o his,gözlerinizi dolduran ama yaşları düşürmeyen,sessizleştiren..Çığlık atma hissini güçlendiren o his..Boğuluyorum diyor insan.Boğuluyorum.Bir bataklıktayım ve çırpındıkça batıyorum.Boğuluyorum ama yardım isteyecek mecalim yok.Sizi bataklığa iten ve size elini uzatan,özleminizi doruklara ulaştıran aynı insandır.Elini tutmak istersin ama bilirsin ki onu da kendi çırpınışlarına çekeceksindir.Yok olmaksa eğer aşk,birlikte yok olup gideceksinizdir.
Parmak uçlarımın hassasiyetiyle titriyorum.Çıplak teninde ki pütürler,göğsünün üzerinde yer alan bıçak yarası parmak uçlarımda derin bir his uyandırıyor.Sanıyorum zaman durmuş,insanlar ölmüş,Tanrı dünyayı yerle bir etmiş..ama Mangwon sokağında ki beyaz boyalı,ceviz kabuğu renginde pencereli olan evi unutmuş gibi.
Bir rüya gibi ömrümde demlenen son saatlerim.
Ben Park Chanyeol ile birlikte olmuştum.Evet biliyorum bu ilk değil.Ben Park Chanyeol ile ilk kez hissederek,aşkla birlikte olmuştum.Park Chanyeol benim canımı ilk kez yakmadı,ilk kez bana Byun ah ya da Park Baekhyun olarak değil de 'insan'mışım gibi muamele yaptı.Biliyorum belki dudaklarından hiç bir zaman beni sevdiğine dair bir şeyler duyamacağım.Ya da göremeyeceğim gözlerinde yüklü olan anlamaları.Ama diyorum ya sorun değil.Ben unuttum geçmişte ne yaşadıysak öyle ki eğer değişirse şimdi yatak odamızda kucağında oturduğum beden;yapacaklarına da unuttum.
Anı yaşamak istiyorum.Öyle ya da böyle.Geç ya da erken.Ne kadar kaldı ömürlerimizden geriye bilmem ama onu da geçmişe saplantılı kalacak şekilde geçirmek istemiyorum.Nasıl olduğu pek de önemli değil bir tek onu hissetmek istiyorum.Dövmesin,sövmesin en önemlisi sevmesin.Sevmesin beni ama dokunsun.'Bak karanlık olsa da sorun değil ben buradayım,korkma.' desin.Korkmam.Onu sorgulamam ya da yargılamam.Baş ucumda dursun.Ben göremem ama hissederim o ben daha hissedemeden kovsun yatağımın altında ki benim yarattığım canavarları.
"Ne düşünüyorsun." diyor gecenin ıssızlığında yatak odamızın duvarlarından yankı yapıp da geri dönüyor sesi kulaklarıma tekrar.
Sahiden ne düşünüyorum?Aslında düşünmek istiyorum.Burada böyle çıplak tenini,tenimin her bir köşesinde hissederken fütursuzca,kucağına yerleşmişken hiç utanmadan,parmak uçlarımda hissediyorsam onun her bir zerresini..düşünmeye pek de lüzum bulunmuyor aslında.Yine de yanıtsız bırakmıyorum sorusu,
"Seni." deyiveriyorum.Çıkık elmacık kemiklerinde dolanıyor bir elim,bir elim saçlarında konaklıyor.Onları darmadağın olmasının nedeninin ben olduğumu bilmek aptalca gülümsetiyor beni.
"Neden beni düşünüyorsun?" diyor kısık ve hırıltılı ses.
"Başka düşünecek kimim var ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVESICK FOOL
Mystery / ThrillerNe demişti ünlü seri katil Charles Manson; "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz."