Seri mi atayım bilemedim 13 bölümlük hikaye atayım beğenirseniz atarım biraz daha
Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (1)
Merhaba. Çocukluğumda aile fertlerimizin bana taktığı 'Minik' lakabı üzerime yapıştı ve bu yaşımda bile ailede herkes bana o şekilde hitap eder. Kastamonu'nun adını söyleyemeceğim bir ilçesine bağlı bir köyündeniz. Gezmek, bazen sağlık işleri, bazen akraba ziyareti dışında köyden pek çıkmayan, hayvancılık ve çiftçilik yapan bir ailenin üyesiyim. Karım Nilgün şu anda 26 yaşında, ben 32 yaşımdayım. Evleneli 6 yıl oldu, ama çocuğumuz yok. Karım da benim gibi köyümüzde yaşayan bir ailenin kızıdır. Öyle mankenler gibi çok güzel değildir, ama yeterince güzel ve oldukça hoş bir yüzü vardır. Her zaman neşeli ve canlı olması benim de herkesin de hoşuna gider.
Açık öğretimde işletme okuyup üniversite diplomamı aldım, ancak köy işleri ve aile geleneğinden ötürü iş aramaya hiç fırsatım olmadı. Nilgün de lise mezunudur. Lise bitiren nadir kızlardandır köyümüzde. İlçede lisede okurken Nilgün'ün okuldan erkek arkadaşları olurdu, duyardık, pek hoş karşılanmazdı bu durum köyümüzde. Ancak erkek arkadaşları ile yanyana görünmediği için çoğu konu dedikodu olarak kalırdı. Hafta sonları Nilgün ilçeye dil kursuna giderdi o yıllarda. Ben de ilçeye üniversiteye hazırlık kursuna giderdim. Bizim köyden minibüsle bir saat mesafede ilçe.
Minibüste ve ilçede sık sık denk gelirdik Nilgün'le. Zaten köyden tanıştığımız için rahat rahat sohbet ederdik. Gülen güzel yüzü ve gözleri beni çok etkilerdi. Zaman içinde kendisine açıldım ve sevgili olduk. Köyde değil ama ilçede elele dolaşıyorduk, imkan olunca öpüşüyorduk.
Yine deneme sınavına gireceğim bir hafta sonu Nilgün de benimle geldi. Deneme sınavının yapılacağı dersaneye gittiğimizde kimse yoktu. Meğer internete bakmadığım için görmemişim, sınav iptal olmuş. Bu yüzden sınıf boşmuş. Yine de sınavın olacağı sınıfa gittik, kimse yoktu. İlk kez bir ortamda yalnız kalmıştık. Nilgün'ü hemen öpmeye başladım, o da karşılık verdi. Öpüşürken götünü avuçladım, hiç ses çıkartmadı. Aldığım bu cesaretle memelerini ve tüm vücudunu elbisesinin üstünden okşamaya, avuçlamaya başladım...
Daha önce hiçbir kadınla beraber olmamıştım, Nilgün'ün canlı neşeli ve ateşli hali beni çok tahrik etmişti. Nilgün de öpüşürken elini pantolomun önüne atıp sikimin sertliğini kavrıyordu arada. Kumaş pantolon giydiğim için rahatlıkla tutabiliyordu sikimi. Nilgün bana, "Fermuarını açmak ister misin?" deyince biraz şaşırdım, ama hemen açtım fermuarımı, zaten çok sıcak olmuştu külodumun içi. Kalbim de yerinden fırlayacak kadar atıyordu. Nilgün elini fermuar açıklığından içeri sokup külodumun kenarından sertçe çekerek sikimi dışarı çıkartmaya çalıştı...
Ben öyle kocaman siki olan biri değilim. Ergen olunca çok ölçmüştüm, takribi 12 cm uzunluğu olan, orta kalınlıkta bir sikim var. Nilgün eliyle çıkarttığı sikimle ileri geri oynarken bir yandan da öpüşüyorduk. Yavaşça önümde eğilince, ne yapacağını anladım. Sikimi ağzına alacaktı. Başım döndü, gözümün önünde yıldızlar çaktı, çok aşırı heyecanlanmıştım. Daha ağzını yaklaştırırken, eliyle sikimi ileri geri yaptığı için boşalmaya başladım. Nilgün kıvrak bir hareketle yana çekildi ve döllerim ona değmeden yere aktı. Eliyle bana 31 çekmeye devam etti boşalmam bitene kadar. Bir yandan da kahkahayla gülüyordu.
Aslında çok utanmıştım. Ama çok da hoşuma gitmişti. Nilgün de çok neşeliydi, onun neşesi beni rahatlattı, kendimi kötü hissetmeme engel oldu. Nilgün çantasından çıkardığı kağıt mendille sikimi silip, "Miniği yerine koyalım!" dedi. Sikimi güzelce içeri koyup fermuarımı kapattı. Eline gelmiş olan döllerime bakıp, "Su gibi, ne güzel şeffaf!" dedi. Elini kokladı, "Kötü de kokmuyor!" dedi ve elini de mendile sildi. Sonra da yanağımdan öptü, elimden tuttu ve dersaneden dışarı çıktık. O gün benim için bir ilk olmuştu.