KARIM11

606 3 0
                                    


K

arımda Ne Orospuluklar Varmış! (11) 

Evimize vardıktan sonra karım yorgunluktan ve götünün acısından bir hafta kadar kolay oturamadı, uyurken bile sırt üstü yatmakta zorlanıyordu. Antalya tatili boyunca karımı defalarca amından götünden sikip ağzına yüzüne boşalmışlardı. Karımın sikilmesini izlemek bana çok zevk veriyordu. Karım da bende olmayan erkekliği başka erkeklerde buluyor, sikilmenin zevkini yaşıyordu. Ancak Cemal'in çirkin tutumu ve Habeş'e karımı yağsız olarak götten siktirmesi hiç hoş olmamıştı. Ayrıca Mehmet denen sapık adama karımı satmış, o şerefsiz de kırbaçlayıp, şiddet kullanarak sikmişti karımı. Yine de benim son gün Cemal'e karşı karımı savunmam, karımı savunmaya çalışırken tokat yemem karımın gözünde değerimi artırmıştı. Karım, "Sen elinden geleni yaptın benim için, sağol!" diye teşekkür bile etmişti bana.

Bir hafta kadar köye gidip geldim, tarla ve hayvanlarla uğraştım. Bu arada karımla imam nikahı kıyan Muhittin bey de olan bitenden habersiz karımı bekliyordu. Her akşam ben köyden gelince karımla konuşuyorduk. Şehirlilerin hayatı, lüks Antalya tatili, modern yaşantı bizim ilçe ve köy hayatımızdan bin kat güzeldi. Karım, "Sen beni başkası sikerken izlemekten hoşlanıyorsun, ben de başka yarakların tadına bakıyorum. Bu çok güzel, ama köyde kahvehanede kahveciyle falan veya eniştenle burada sikişme fikri artık hoş gelmiyor bana, buralardan gidelim!" diyordu.

Elimizde Cemal'den aldığımız Dolarlar, Ruslardan aldığımız Eurolar vardı. Tarla ve hayvanları da satmaya karar verdik. Ancak büyük şehirde yaşam hem pahalıydı, hem de hazırda işim yoktu. Ablam ve eniştemle de konuştuk bu konuyu. Eniştem, "Siz bilirsiniz, ama orada iş bulana kadar en azından bir yıllık kiranız hazır olsun ki sıkıntıya düşmeyin!" dedi.

İstanbul'daki akrabaları aradım. Ama, "Hem iş yok, hem de İstanbul'da kiralar çok pahalı, gelmeyin boşuna!" dediler. Ankara'da yaşayan asker arkadaşım Hakan'ı aradım. O da Maltepe'de bir eğlence mekanında çalışıyormuş. Onun söylediği kiralar İstanbul'a göre çok daha azdı. Hakan, "Büyük siteler var, biraz şehir dışı, ama burada yol çok uzun sürmüyor. İş için de patronlarla konuşurum, bir şeyler buluruz!" dedi.

Karımla artık buralardan gitmeyi iyice kafaya koymuştuk. Ankara bizim için güzel olacak dedik. Tarlayı ve hayvanları acilen ucuza sattım. Ancak bir yıllık kirayı tam hazırlayamadık. Karım, "Ben Muhittin beye gideyim, ailem için borç isteyeyim!" dedi. Ben de, "Adam seni ikinci karısı biliyor, haftalardır ortada yoksun, seni gördüğü an yatırır siker!" dedim. Karım, "Siksin, hem sanki daha önce hiç sikmedi mi?" dedi. Artık böyle terbiyesiz konuşmalar tekrar hoşumuza gitmeye başlamıştı.

Karım Muhittin beyi aradı ve "Sabah eve dönüyorum!" dedi. Sabah olunca da hazırlandı, pardesü giyip başını örttü, "İki üç gün kalıp parayı alınca dönerim!" dedi. Dedi ama kendini siktireceği için heyecanlanmıştım. Karıma, "Gel, çok zaman oldu, önce seni ben bir sikeyim!" dedim. Karım, "Acelem var!" dedi, ama yüzü de güldü teklifime. Uzun pardesüsünü ve eteğini yukarı sıyırıp külodunu çıkardı, "Hadi sik madem, zaten hemen bitiyor!" dedi sırıtarak.

Elimi karımın çıplak bacak arasına attım heyecanla. Amı kıllıydı. Şaşırarak, "Bu ne?" diye sordum. Karım da, "Kaç haftadır traş etmiyorum, Muhittin bey kıllı bırak daha güzel olur demişti!" dedi. Karımın başkası için amını hazırlaması çok tahrik etti beni, adamdan para alabilmek için onu her şekilde tahrik edecekti. Koridorda ayakkabılığın önünde karımı hemen yere yatırıp bacaklarını araladım. Çıplak olsa güzel vücudu daha çok etkilerdi beni, ama böyle giyinikken sikme fikri de çok güzeldi. Hiç oyalanmadan karımın bacakları arasına yerleşip sikimi bir kerede amına soktum.

TADINDA HİKAYELER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin