Külotsuz Amcık! (3) (Leyla 22 Y., Ankara)Serdar ve Fatih ile olan sikiş maceramızın üzerinden henüz birkaç gün geçtikten sonra, Emre ile buluşup tenha bir yerde arabanın arka koltuğunda kendimi bir güzel siktirdim. Emre beni çok güzel sikiyordu, sadece azgınlık ve şehvet değil, onun sikişinde sevgi vardı, aşk vardı. Emre çok geç boşalıyordu ve bundan da çok memnundum. Ama doğrusu tek erkek bana çok zevk vermiyordu. Seks hayatına kız arkadaşıyla lezbiyen ilişkiye girerek adım atıp, sonra da gerçek sekse iki erkek tarafından aynı anda sikilerek başlayıp, öyle de devam eden bir kız tek erkekle doyar mıydı? Tabii ki de hayır :)
İnanılmaz şekilde içimden bir orospu çıkmıştı ve durduramıyordum. Dışardan bakınca, 16 yaşında, mazbut, başı örtülü, kapalı giyinen bir kızdım, ama paketin içinde tam bir sürpriz vardı ve bu sürprizin tadına da paketimi açmasına izin verdiklerim bakacaktı. Seks hayatım geliştikçe, bakışlarıyla erkekleri davet eden işveli bir hatuna dönüşmüştüm ve bunu da ailemden gizlemekte zorlanıyordum. Emre'ye gereken ilgiyi gösteriyordum, bir dediğini iki etmiyordum, çünkü ona ayrı bir duygu besliyordum ve aşıktım. Fakat içimdeki orospu yüzünden onu aldatmadan da duramıyordum, üstelik beni kardeşi Cenk ile birlikte ilk siken o olmasına ve bu ikili ilişki halen devam etmesine rağmen, onun da bana duyguları çok başkaydı. Emre beni sikmeyi sevdiği kadar Cenk'e siktirmeyi de seviyordu.
Emre bir keresinde, "Sana daha önce hiç görmediğin birşey göstereceğim!" diyerek arabanın torpidosundan bir pørnø dergi çıkarmıştı. Tabii Selin'in bulup getirdiği dergiden haberi yoktu ve ben de ilk defa bir pørnø dergisi görmüşüm havalarında bakmıştım dergideki fotoğraflara. Sonra da, "İstersen al götür, evde gizlice bakarsın. Haftaya geri getir, yenisini veririm!" diyerek dergiyi bana vermişti. Ondan sonra da artık her hafta yeni bir dergi veriyordu.
Üzüldüğüm tek şey, bu dergileri (Emre'nin verdiğini açıklayamayacağımdan dolayı) Selin'le paylaşamamaktı. Ama neler yoktu ki o dergilerde! Artık bir kadını sadece bir erkeğin siktiği fotoğraflar pek ilgimi çekmez olmuştu. Çünkü bir kadını 5-6 erkeğin siktiği ve benim fantazilerime level atlatacak fotoğraflarla doluydu bu yeni dergiler. Bu da benim çok hoşuma gidiyor, hatta ilerde evlendiğimiz zaman Emre'nin yaşayacağım özgürlüğe engel olmayacağını, hatta ve hatta beni sikmeleri için farklı erkekleri kendisinin bulup getireceğini, beni onlara kendi kucağında siktireceğini, onlar beni sikerken başımı tutacağını bile fantaziliyordum. Bunu düşünmek bile benim isterikliğimi tavan yaptırıyordu.
Emre ile o gün arabada sikiştikten sonra, alışveriş yapacağım bahanesi ile kendimi Serdar'ın evinin yakınlarında bir yere bıraktırdım. Asıl derdim Serdar'ı görmekti, o günkü sikişi aklımdan çıkmıyordu. Evinin olduğu apartmana girdim ve yukarı çıktım, elim zile gidip geliyordu, ya evde karısı, kızı varsa, ya da kendisi evde değilse diye heyecan yapıyordum. Sonunda cesaretimi toplayıp zile bastım.
Kapıyı Serdar açtı. Şaşırmıştı, "Ooo Leylacığım hoş geldin, gel içeri!" dedi. İçeriye davet ettiğine göre demek ki evde yalnızdı. Ben yine de, "Karın veya kızın gelirse sıkıntı olur, içeri girmeyim, seninle konuşmak istemiştim sadece!" dedim. "Yok yok gel, onlar akşama kadar gelmez, karım öğretmen, kızım da onun okulunda öğrenci, okula ikisi beraber gidip geliyor!" dedi. İçeri girdim. Bana, "Bu gün okul kıyafetin yok?" dedi gülümseyerek. Baş örtüm, üzerimde sarı bir bluz, altımda Emre ile arabada kolay sikişebilmek için giydiğim etek ve içimde beyaz dantelli jartier çorabım vardı, külotum tabii ki de yoktu :)
Emre'nin sikişinin zevkinden kalan am suyum da daha tazeydi. "Bu gün okul ilaçlandığı için okul yoktu, böyle giyindim!" dedim gülümseyerek. O da, "Seni bir daha göreceğimi sanmıyordum!" dedi. Ben de işveli bir şekilde, "Şşeeeyyy, ben Fatih ve seninle olan maceramı aklımdan çıkaramıyorum, tekrar ne zaman yaparız diye sormak istemiştim. Fatih'e ulaşamam, ama senin evini bildiğim için geldim. Kızmadın değil mi?" dedim. "Yoo hayır, ama risk almışsın, iyi ki karım ve kızım evde yoktu, gerçi sen bir yalan uydurup yanlış çalmışım kapıyı diyebilirdin. Neyse, bak fırsatımız var, istersen şimdi yapabiliriz?" dedi.