Külotsuz Amcık! (1) (Leyla 22 Y., Ankara)Merhaba. İsmim Leyla. Ailelerin, "Bırak oynasın!" deyip, daha yeni emeklemeye başlayan bebeklerin eline akıllı telefon verdiği bir çağda yaşıyoruz. İlk okul çocuklarının çoğunun elinde akıllı telefon, hatta orta okul ve liseye gidenlerin telefonlarında sınırsız internet bile var. Ama ben, ailemin bazı konularda tutucu kurallarından dolayı, cep telefonu ve internet kullanma serbestisine 18 yaşıma girdiğimde kavuştum. Anlatacağım hikayem 16 yaşımdayken, yani ailemin bana cep telefonu ve internet yasağı uyguladığı dönemde başlıyor.
Ben küçük yaşlardan itibaren kapalı giyinmeye zorlandığım mutaasıp bir ailenin kızı olarak büyüdüm. Ailem beni erkeklerden uzak tutmak için kız mesleğe gönderdi. Fakat dışı kapalı, ruhu delicesine açık bir kızdım. Ergenliğe adım attıkça içim kıpır kıpır olmuştu. Vücudum yaşıtlarım kızlara göre çok daha dolgun olunca, okul dışındaki erkeklerin bakışlarını üzerimde hissetmeye başlamıştım.
Okuluma otobüs ile gidip geliyordum. Kapalı olmama rağmen fırsat bulan hemen hemen her erkek tarafından sözlü ya da elle tacize uğramaya da başlamıştım. Bu rahatsız edici gibi gelse de bu benim çok hoşuma giden birşeydi. Daha bu yaşta erkeklerin arzuladığı, sikmek istediği bir kız olarak hissetmek beni baştan çıkartıyor, kendimi birine teslim etmemek için zor zaptediyordum.
Hatta bir defasında tıklım tıklım dolu otobüste, sanırım 40 yaşlarındaydı, bir erkeğin malzemesi olmuştum, dakikalarca kurcalamadığı yerim kalmamıştı. Biraz heyecandan, biraz da korkudan ses çıkartamadığım için adam cesaretlenmiş ve elini montumun içine daldırıp gömleğimin üzerinde göğüslerimi okşamıştı. Sonra da gömleğimin yakasından elini sokup sutyenimin de içinden göğüs uçlarımı sıkıp avuçlamıştı. Bunları yaşadıkça sekse olan merakım iyice artmıştı...
Kız meslekte sıra arkadaşım olan Selin ile müthiş bir bağ kurmuştuk. Öyle ki herşeyi konuşurduk, ergenliğe adım atarken ikimizin de sohbetlerini erkekler oluşturmaya başlamıştı. Diğer akranlarımız kadar özgür olamadığımız için sınırlarla çevrelenmiş bir hayatı yaşarken birbirimizin sevgilisi gibi olmaya başlamıştık. Dediğim gibi, aile kuralları gereği o dönemde cep telefonu ve internetimiz olmadığı için seks konularına ve filmlerine erişmek öyle kolay olmuyordu.
Bir gün Selin derste kolumu dürtüp, eteğinin üzerine koyduğu küçük sex dergisini gösterdi. Çok heyecanlanmıştım, "Kız bu ne?" dediğimde, "Abilerimin sanırım, yatağın altına düşürmüşler, evi temizlerken buldum aldım, inanılmaz şeyler var içinde, dersten sonra bakalım mı?" dedi. (Selin'in üniversiteye giden iki abisi vardı.)
Heyecandan ölüyordum, dersin sonunu bekleyemedim. Boyumuz uzun ve diğer kızlara göre çok daha dolgun olduğumuz için arka sıraya oturtmuştu hocalarımız bizi, en dip duvar kenarında olduğumuz için de pek kimsenin fark etme imkanı yoktu. Dergiyi kucağıma aldım ve sayfalarını incelemeye başladım. Selin korkuyla, "Dur kız, gören olur, rezil oluruz!" dese de dayanamıyordum. İlk defa bir seks dergisine bakıyordum. Bir kadını aynı anda siken üç erkeği görünce resmen soluğum kesilmişti. Sayfaları değiştirdikçe ve kadınların nasıl pozisyonlarda sikildiğini gördükçe fena olmuştum. Sonraki sayfalarda ise iki lezbiyen kadının sevişme resimleri vardı. Elim eteğimin üzerinden amıma gitmişti istemsizce.
Selin benim eteğimin üzerinden amımı okşadığımı görünce, "Kız Leyla deli misin, ne yapıyorsun?" dese de duramıyordum. Selin, "Yüzün kıpkırmızı oldu Leyla, dur artık, okul çıkışında bakalım!" diyerek dergiyi kucağımdan aldı. Ama ben bir türlü sakinleşemiyordum. Eteğimi yukarıya doğru sıyırmaya başladığımda Selin iyice korkmaya başlamıştı, elimi itip eteğimi kapatmaya uğraşıyordu. Ben o arada külotumu da sıyırmıştım. Selin külotumu geri çekmek isterken eli birden amıma değdi ve irkildi, "Islanmışsın Leyla!" dedi. "Biliyorum, dergideki fotoğrafları görünce oldu!" dedim kısık sesle.