Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (12)
Karımı bu zamana kadar çok kişi sikmişti, ama ben yine de karımdan korktuğumdan Gül ile yaşadıklarımı karıma söyleyememiştim. Aklımda yer etmişti Gül. Birbirimizin telefon numarasını da almıştık.
Pazartesi Ankara'daki arkadaşım Hakan'ı aradık, evi kiralamak için ev sahibi ile konuşmasını, eşyaları toparlayıp hafta sonu taşınacağımızı söyledik. Karım küçük ev eşyalarımızı toplayıp paketliyor, ben de mobilyaları söküp istifliyordum. Köylülükten kurtulup hak ettiğimiz modern yaşantıya geçmek için günler kalmıştı.
Salı günü öğlen telefonum çaldı. Arayan Gül idi, karıma çaktırmadan arayan eniştemmiş gibi konuştum. Gül benimle buluşmak istiyordu. Karım beni erkek yerine koymadığı için hiç şüphelenmedi, ben de rahatça evden heyecan içinde Gül ile buluşmak için çıktım. Gül'ün tarif ettiği kafeteryanın önüne gelince etrafa bakındım ama yoktu. Gül'ü aradım, "Neredesin, seni göremiyorum?" dedim. Gül, "Kafeteryanın karşısındaki binada, ikinci kattayım!" dedi. "Eve mi geleyim?" dedim şaşırarak. Gül de, "Dışarda buluşmamız doğru olmaz!" dedi. Haklıydı, Gül evliydi ve çevresinde karım gibi orospu yerine konmayan şerefli bir kadındı.
Hemen karşı binaya geçip ikinci kata çıktım. Gül etrafı kolaçan edip sessizce eve aldı beni. "Kocan yok galiba?" dedim. "Durakta, gün boyu çalışacak, korkmana gerek yok!" dedi. Gül'ün üzerinde ev içinde giydiği gündelik pamuklu tek parça uzun etekli elbise vardı. Sexy bir kıyafet değildi, ancak bana yakın boyu vardı ve manken şeklinde vücudu vardı. Daha önce bacaklarını ve yuvarlak poposunu da görmüştüm, moda dergilerinde rol alacak kadar formda bir kadındı.
Ayakkabılarımı çıkartacağımda Gül bana sarıldı. Kokusu burnumdan beynimin içine kadar girdi. Göz gözeyken hiçbir şey söylemeden dudaklarımdan öptü. Karşılık verdim ben de, başım bile dönüyordu. Öpüşürken ağzımda Gül'ün dilini hissettim. Karım beni hiç böyle ateşli öpmemişti. Ben de dilimi Gül'ün diline değdirerek öpüştüm. İlk kez hayatımda böyle öpüştüm bir kadınla. Sıcak dili, dudaklarının ıslaklığı, harika kokusu sikimi hemen kaldırdı. Öpüşürken bedenlerimiz de birbirine değdiği için Gül sikimin sertliğini hissetti.
"Yine bana mı kaldırdın?" dedi gülerek. "Elimde değil!" dedim. "Ne güzel, hiç bunları yaşamadım ben. Dört yıldır evliyiz, ayda bir ancak sevişir kocam benimle, o da yalandan. Böyle sertleşmez, yarı sert zar zor girer içime ve hemen boşalır!" dedi. Ben biraz şaşkındım. Bunları konuşarak salona geçtik.
Gül, "Sakın yanlış anlama, kocamı bu yüzden şikayet etmiyorum, esas kötüsü evimizin rızkını bazen orospularla yiyor, anlamıyorum sanıyor!" dedi. Orospu dediklerinden biri de benim karımdı, ama tabii bilmezden gelip, "Aaa öyle mi, çok yanlış yapıyor kocan, senin gibi kadın varken orospuya para vermek de neymiş!" dedim.
Gül çayları koyup salona gelip karşıma oturdu. Uzun etekli elbisesini çıkartıp, siyah renkli dantel şeffaf bir sutyen ve siyah incecik ipli tanga külotla kaldı. "Hoşuna gidiyor mu?" dedi. "Gitmez mi, muhteşem bir kadınsın gerçekten!" dedim. Sutyen tamamen dantel ve şeffaf olduğu için meme uçlarının etrafındaki pembe halkaları rahatça görünüyordu. İncecik beli, iki yana ayrık çok diri memeleri, pürüssüz bacakları ve daracık yuvarlak poposu vardı.
Gül kendisini beğenmemden çok memnudu, karşımda oturuyordu, kalkıp yanına geçecektim, ancak, "Dur, soyun tamamen!" dedi. Ona küçük sikimi göstermek istemedim önce, ama zaten piknikte eline aldığında anlamıştı küçük olduğunu. Biraz da utanarak çırıl çıplak soyundum. Gül iyice süzdü beni. "Çok zayıfsın, ufak tefeksin. Sikin de biraz küçük!" dedi. "Evet, biliyorum!" dedim. Ama Gül bunları utandırmak için değil, beni incelediği için söylüyordu. Onunla kendimi, karımla hissettiğimden daha rahat hissetmiştim. Neredeyse Gül'e aşık oluyor gibiydim.