18:Gizli Acı

169 22 14
                                    

Medya: Jale
Keyifli okumalar :)

🍂

Yazar'dan;

"Baba?"

"Atlas, geldin mi?"

"Senin ne işin var burada?"

"O ne demek? Oğlumun evine gelemez miyim?" Dedi oturduğu yerden kalkarak.

"Gelirsin de- Yani burada karanlıkta ne yapıyorsun onu anlamadım."

"Seni bekliyordum. Hava baya serinmiş, üşüdüm beklerken. Aç kapıyı da evde devam ederim anlatmaya."

Atlas kapıyı açtı ve babası salona doğru yürüdü. Kendisi ise mutfağa geçip ikisine kahve yaparak geri döndü.

"Sıcak sıcak iyi gelir diye düşündüm."

"Sağol."

"Ee hangi rüzgar attı seni buraya? Ayrıca gelirken neden haber vermedinki dışarıda işlerim vardı. Haberim olsaydı daha uygun bir zamanda gel derdim."

"Restoranın önünden geçiyordum da. Trafik vardı, tam durmuş öyle beklerken gördüm seni."

"Hangi restoran? Barışın restoranı mı?"

"Aynen. Pek yakından görmedim ama yinede halinden memnun gibi görünüyordun."

"............."

"Devam ettiğinizi bilmiyordum."

"Etmiyorduk zaten. Yani Jale hanımın verdiği davete kadar etmiyorduk ama orda ayak üstü biraz konuşunca bazı yanlış anlaşılmalar olduğunu farkedip düzelttik. Birde sanırım beraber iş yapmaya başlayabiliriz."

"Bunu duyduğuma sevindim." Babasının yüzündeki memnun tebessüme karşı gülümseyerek kafasını onaylar bir şekilde salladı Atlas'ta.

Babasındaki bu ani sıcaklığa her ne kadar şaşırmış olsa bile bir yandan da  yıllar sonra ilk kez karşılıklı konuşuyor oluşları iyi hissettirmişti Atlas'a.

Son olanlardan sonra babasına olan kızgınlığı hâlâ geçmemiş olsa bile.

Aşkının peşinden gitmesi, babasının tüm söylediklerine rağmen kalbinin sesini dinlemesi güzel olabilirdi. Fakat şu bir gerçekti; Atlas, Ilgaz'ı seçerek babasını bir şekilde üzmüştü.

Ilgaz, Atlas'ın ilk aşkı, ilk heyecanı ve kaybetmek istemediği birisiydi fakat babasıyla da o zamana kadar hiç sorun yaşamamışlardı. Dolayısıyla sadece Atlas babasından değil, Güven de oğlundan ayrı kalmak zorunda olmuştu.

"Biliyorum bu yıllar içinde aramız pek iyi- hatta hiç iyi olmadı ama ben ne olursa olsun her koşulda senin mutlu olmanı istiyorum Atlas."

"Keşke gerçekten ne kadar mutlu olduğumu görebilseydin baba. Bu evin içinde Ilgaz ile birlikte neler yaşadığıma şahit olsaydın, onu gerçekten kabullenebilseydin."

"Sen farkında değildin ama ben onu zaten kabullenmiştim. Tamam aramızda bir mesafe vardı hep bunu inkar edemez kimse ama- Ama ben oğlum mutlu olsun diye sustum. Sizi ayırmaya çalışmadım, sorun çıkarmadım! Ha hakkım var mıydı? Elbette ki hayır. Ama kendi fikirlerini direten ebeveynlerden olmak yerine sadece susup kenara çekildim. Keşke Ilgaz yaşıyor olsaydı, keşke sen onunla hâlâ mutlu bir şekilde bu evde yaşıyor olsaydın dedim ben hep."

".............."

"Çünkü oğlumu üzgün gördüğüm her an benimde yüreğim parçalandı. Belkide Ilgaz'a sağlığında bile kızmadığım kadar çok kızdım, seni böylece bırakıp gittiği için."

Aşk Körü [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin