Yazar'dan;
"Ee nasıl geçti buluşmanız."
"Normal. Öyle anlatabileceğim bir şey yok."
"O nasıl biri?" Dedi Ilgaz gülümseyerek.
"Ilgaz!"
"Tamam demedim bir şey sadece merak ediyorum. Arkadaş olsa bile yan yanayken Atlas'ımı emanet edeceğim kişinin nasıl biri olduğunu öğrenmek hakkım değil mi?"
"Yani iyi biri. Kimse senin kadar iyi ve merhametli olamaz ama Barış da iyi biri bence. En azından hâlâ iyi insanlar da var diyebileceğimiz bir karaktere sahip. Beraber çok bir zaman geçirmedik ama konuşunca falan anlarsın ya..Bilirsin, hissedersin. Ben de onun iyi ve güvenilir olduğunu hissediyorum. Yani bu saate kadar Bakırköy ekibi hâlâ beni almaya gelmediyse demek ki sırrımı tutacak biri, çünkü ona bizden bahsettim."
"Bizden mi bahsettin?"
"Evet. Seni gördüğümden, konuştuğumuzdan falan işte."
"Neden yaptın ki böyle bir şeyi? Bu hani aramızda kalacaktı? Aklını kaçırdığını düşünmelerini mi istiyorsun?"
"Annem öyle düşünüyor zaten bu şaşırtıcı bir gelişme olmazdı." Dedi gülerek. Ilgaz ise sıkıntılı bir şekilde bakmaya devam ediyordu Atlas'a.
"Tamam bakma öyle. Barış güvenilir biri..Söz verdi aramızda kalacağına."
"Emin misin?"
"Eminim gibi. Hem adamın asıl mesleği psikologmuş." Dediğinde bu kez Ilgaz da güldü ve Atlas da ona eşlik etti.
"Gerçekten mükemmel bir denk geliş. Ayrıca bence de güvenilir..Baksana dediğin gibi bu saate kadar hâlâ annenler doktorla falan kapına dayanmadıysa demek ki kimseye söylememiş."
"Muhtemelen şuan evde bildiği tüm kitapları önüne koyarak benim durumumu araştırıyordur. Eminim dünya üzerinde pek görülmemiş bir vakayım." Dedi hâlâ gülmeye devam ederek. Ve az sonra yüzündeki gülüş, Barış'ın söyldiklerini hatırlaması ile soldu.
"Ilgaz"
"Söyle Atlas'ım."
"Ben bencil biri miyim? Yada şöyle sorayım; Seni üzüyor muyum?"
"O nereden çıktı şimdi?"
"Hep üzerine düşünür ya insan..Ölünce ne olacak, ruhumuz nereye gidecek, sonrası var mı diye..Sen şuan benimle iletişimde olduğuna göre ruhunun da ait olduğu bir yer var bunun farkındayım. Hani oraya gitmene izin vermeyerek üzüyor muyum seni? Arafta kalmak sıkışık mı hissettiriyor sana?"
"Hayır desem inanır mısın?"
"İnanmam. Çünkü biliyorum üzülüyorsun.."
"Üzülüyorum evet. Çünkü yaşarken canımdan çok sevdiğim ve hep sevmeye devam edeceğim çocuk kendine eziyet ediyor, üzüyor kendini kör bir inat ile. Sıkışık hissediyor muyum? Evet fazlasıyla! Ölmek, kurtulmak huzur verir, acıyı dindirir sanmıştım ama asıl acı sevdiğimin gözlerinde gördüğüm o geçmeyen kedermiş Atlas'ım. Ama bu şekilde gitmek istemiyorum..Çünkü seni mutlu görmek, mutlu etmek hayatın bana vermiş olduğu son görevse eğer ben bu misyonumu tamamlamak, huzura o şekilde kavuşmak istiyorum. Anlasana..Mesele hiç bir zaman gitmek olmadı. Mesele huzura ermek oldu ve senin gözünden akan her damla yaş beni daha çok huzursuz ve mutsuz etti. Sen burada üzülüyorken benim ruhum gideceğim yerde nasıl huzur bulabilirdi ki?"
"Gidebilirsin."
"Hayır."
"Neden? Git işte. Bak yaşıyorum, iyiyim, iyi hissediyorum. Benden ancak bu kadar oluyor fazlası olmayacak! Git ve o görevin tamamlandığını düşün. Sonsuza kadar benimle kalamazsın ya zaten bir gün gidecektin."
"Evet gideceğim. Hem de sonuza kadar..Artık sadece benim seni görebileceğim, senin ise diğer insanlar gibi bir ruhu göremeyeceğin bir evreye geçeceğiz. Fakat şimdi değil anlıyor musun? Ha eğer bana yardımcı olmak, beni mutlu etmek istiyorsan hayatına yeni insanlar almaya, bu şekilde arkadaş edinmeye, sosyalleşmeye devam et. İşte o zaman yol katedebiliriz. Ben şimdi gidiyorum..Ama sen istediğin için değil, sadece bu gecelik.."
***
Sabah olduğunda aynanın karşısına geçip hazırlanmaya başladı Atlas.
Hazırlanırkan aklında olan tek şey babasının dün geceki tavırı ve Ilgaz'ın söyledikleriydi. Bir şeyler olmuştu ve bu hem Güven'i hem Ilgaz'ı mutlu etmişti.
"Gerçekten yeni bir hayata başlamamı bu kadar çok mu istiyorsun Ilgaz?"
Bu konudan hep kaçarken ilk kez durup bir anlık düşünmüştü.
"Durmuş burda ne düşünüyorum."
Bir şeyler olmuştu! Bir şeyler oluyordu.
Doğru bir şeyler..
Ve Atlas en azından bunun bozulmaması için Barış ile olan durumu devam ettirmek istiyordu. Söz vermişti kendisine, duygulara asla yer vermeyecekti!
Fakat Ilgaz ve babası hatta tüm ailesi bu durumdan bu kadar memnunken, Nilgün hanım bile aynı şeyi düşünüyorken Barış ile olan arkadaşlığı ilerletmelerinden bir zarar gelmez diye düşündü.
Ve telefonu eline alıp, Barış'ın ismine tıkladı. Ardından açılan mesaj sayfasına bir şeyler yazmaya başladı.
Atlas: Öğlen babam ile beraber maça gideceğiz. Bizim takımdan bir kişi son anda sakatlanmışta. İlgini çekiyorsa gelmek ister misin? Diye soracaktım. 11.23 ✓✓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Körü [bxb]
Ficção GeralAtlas, beş senedir ölen kocasının hayaleti ile konuşuyordu. Ailesi ise onun yeni bir hayata başlaması, yeniden sevip, acılarını unutması için görücü usulü bir buluşma ayarlamıştı..🥀