21:Barış'ın Geçmişi

414 38 12
                                    

Yazar'dan;

"Ee hep benden konuşuyoruz. Ilgaz, ailem, benim geçmişim..Birazda sen anlat bakalım."

"Ne anlatayımki? İlişkimin nasıl sonuçlandığını biliyorsun hatta Jale hakkında bile konuştuk."

"Ne bileyim sanırım daha detaylı bilmek isterdim tabii sen de istersen."

"Genelde istemem. Ama benden sana açık çek..İstediğini sor, yanıtlarım."

"Ne istersem ama?"

"Ne istersen."

"Mesela Hazal ile nasıl tanıştınız?"

"Hazan."

"Ah pardon, Hazan. Hazan ile nasıl tanışmıştınız?"

"Hazan ile lisede tanışmıştık."

"Ilgaz ve bana kıyasla daha çok anınız olmuştur o zaman."

"Evet. Ama lisede sadece arkadaştık..Tabii ben onu sadece arkadaş olarak görmüyordum. Ki o da görmüyormuş sonradan söylemişti. Ama o dönem sorumlulukları fazla oluyor insanın ve önceliğin derslerin, ailene verdiğin sözler oluyor."

"Peki ilk sen mi açıldın?"

"Evet ilk adımı ben atmıştım. Üniversite ikinci sınıfta başladık birlikte olmaya. Tüm çevremiz artık evlenin evlenin diye şakalar yapmaya başlamıştı çünkü her anımız beraberdi."

"Ne güzelmişsiniz." Gülümseyerek iç çekti Barış. "Öyleydik." Dedi ardından gözlerindeki özlem ve keder ile.

"Bu arada yaranı deşiyorsam eğer-" Hızlıca kafasını salladı hayır dercesine. Ardından ekledi..

"Hazan ve onunla olan anılarımız yara değil benim için. İnsanlara anlatmıyorum pek ama bunun nedeni anıları açmak istemeyişimden değil. Sanırım bu da mesleki deformasyonlardan biri..Ben bu acıyla yüzleştim, acı kısmını atlattım ve güzel anılarımız ile hatırlıyorum Hazan'ı. Eminim o beni hep çok güzel bir yerden izliyor ve mutlu olmamı istiyor..O yüzden ben de hayatta olsaydı onun isteyeceği gibi yaşıyorum."

"Bunu keşke ben de yapabilsem. Belki o zaman Ilgaz'da huzur bulurdu." Dedi yüzü düşmüş bir ifade ile.

Barış dudaklarını düz bir çizgi haline getirip masanın diğer tarafından destek amaçlı elini Atlas'ın elinin üzerine koyduğunda, Atlas da kibarca geri çekti kendi elini.

"Neyse yine musluklarımı açmayayım ben. Biraz da annen ve babanı anlatır mısın? Nasıl kaybettin onları?"

"Bu biraz sancılı bir konu benim için. Gerçi ben pek hatırlamıyorum çünkü o zamanlar üç yaşındaydım sadece. Olay Jale'nin gözleri önünde olmuş.."

"Nasıl bir olaydı ki?"

"Annem psikolojik sorunları olan bir kadındı. Tabii ilaçlar ile değişen duygu durumlarını kontrol altına alabiliyormuş ama zaman zaman sinir, kıskançlık, öfke gibi problemleri oluyormuş."

"............"

"Ve babam ile sık sık kıskançlık konusunda tartışma yaşarlarmış. Bir gece biz uyurken verandaya çıkıp orda tartışırlerken itmiş babamı ama bilerek değil. Çünkü Jale'nin anlattığına göre annemin çığlık seslerine uyanıp bahçeye koştuğunda bilerek yapmadığını söyleyip ağlıyormuş. Nabzını kontrol etmiş, nabız alamayınca anlamış öldüğünü ve Jale'yi odamıza geri götürüp buradan çıkma demiş. Sonra da babamın yanına geri dönüp onun başucunda kendi hayatına son vermiş. Jale silah sesine odadan çıktığında Polis, ambulans ve civarda yaşayan herkes bahçedeymiş."

Duyduklarının şoku ile gözyaşlarına engel olamadı Atlas. Zaten daha fazla üzüntüyü kaldıramayan bünyesi hemen tepki vermeye başlamıştı duyduğu şeylere.

"Sonra bize babamın ortağı ve en yakın arkadaşı olan Servet amca ile eşi Neval teyze sahip çıktı. Onların hiç çocukları olmamış ve annemlerin sık sık görüştüğü aile dostuymuş. Anlattığına göre annemin hastalığı bizim doğumumuzdan sonra kendini daha fazla belli etmeye başlamıştı. Babam anneme hiç ihanet etmemiş..Etmeyi bırak onun üzerine her zaman titrermiş! Ama ne acı ki son nefesini de sevdiği kadının ellerinden vermiş."

"Çok çok üzücü. Tahmin bile edemeyeceğim kadar çok ağır bir durum. Ne desem de hafifletmez biliyorum ama sonuçta annenin de rahatsızlıkları varmış. Tamam bu bir cinayeti aklayacak bir neden değil ama Jale de duymuş, bir kazaymış."

"Zaten anneme kızmıyorum, suçlamıyorum onu. Hatta psikolojiyi seçmenin nedenlerinden en büyüğü annemin durumunu anlamak, bununla ilgili araştırmalar yapmaktı. Zaten dediğim gibi ben ikisini de pek hatırlamıyorum..Sadece ne zaman bu olayı düşünsem ablam için bir kez daha üzülüyorum. Düşünsene sadece yedi yaşındasın ve annen ile bababın feci şekilde ölümüne tanık oluyorsun..Bir şekilde büyüyorsun, hayata tutunup evleniyorsun ve bir daha çocuk sahibi olamayacağın için sevdiğin adam senden vazgeçiyor."

"Ablan ile ilgili anlattıklarından sonra onun ne kadar güçlü bir kadın olduğunu düşünmüştüm ama Jale sandığımdan çok daha güçlü çok daha dirençli biriymiş hayatın zorluklarına karşı."

"Öyle. En zor zamanlarımızda birbirimize tutunarak devam ettik biz! Ama ben artık ablamın güçlü durması gereken konular yaşasın istemiyorum. Ben o çok mutlu olsun istiyorum.."

"İnşallah yaşadığı acıların ödülünü alacak inanıyorum ben."

"Hepimiz inşallah."

"Bu arada sizi evlat edinen aile hâlâ hayatta mı?"

"Amsterdam'da yaşıyor Servet amca ve Neval teyze. Neval teyzenin bazı rahatsızlıkları var ve orada yaşadıkları semtin havası iyi geliyor..Aynı zamanda doktoru da orada olduğu için gerektiğinde kontrollerini rahatça olsun diye bir zaman sonra oraya yerleştiler."

"Umarım ciddi bir şeyi yoktur."

"Buradayken felç geçirmişti ama şuan gayet iyi ve desteksiz yürüyebiliyor. Zaten Jale de ben de asla yalnız bırakmıyoruz daha iki ay önce yanlarındaydık. Oradaki doktoru da Jaleyle ben uzun araştırmalarımız sonucu bulmuştuk. Servet amca ve Neval teyze olmasa nasıl bir hayatımız olurdu bilmiyorum..Onlar iyi ki var."

"Sağlıkları hep yerinde olsun inşallah. Onların yaptığını kimse yapmazdı muhtemelen."

"Yapmadılar da zaten. Ortada bir cenaze ve iki hem öksüz, hem yetim çocuk varken akrabalarımızın tüm derdi mirastı. Bize bakmaları karşılığında onlara para kalacak mı? Bunun derdindelerdi. Ama Servet amcam babamdan kalanların tek kuruşunu bile onlara bırakmadan hem bizi büyüttü hem on sekiz yaşımıza gelinceyedek sahip çıktı mirasımıza. Daha sonra bir müddet Jale çalıştı şirkette ama sonra o da kendi mesleğini yapınca profosyönel bir ekip kurduk hisselerimizin yönetimi, şirket işlerinin takibi için. Şuan aynı ekip hâlâ devam ediyor..Hem Servet amca ve Neval teyzenin kafası rahat hem Jaleyle benim."

"Her şeye rağmen ayakta dimdik durup düzeninizi kurmanız o kadar güzel ki. Buralara kadar iki kardeş el ele verip sağlam adımlar ile gelmeniz gerçekten örnek alınası bir başarı."

"Bir gün seni de tanıştırırım belki Servet amca ve Neval teyzeyle."

"Belki bir gün olur.."

_

Evett bu bölümü burada bitiriyorum şimdilik çünkü tam olarak nerde bölüm sonu yapsam bilemedim. Uzayınca sonsuzluğa doğru yol alıyor resmen jgkfkfkn

Barış'ın, annesinin psikolojik rahatsızlıkları nedeni ile psikoloji bölümünden mezun olması 🥺

Aşk Körü [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin