16:Başbaşa İlk Akşam

246 22 36
                                    

Yazar'dan;

Barış ile buluşacaklarına dair anlaştıktan sonra eve geçip Barış'tan gelecek mesajı beklemeye başladı Atlas.

"Birinden haber bekliyor gibisin." Karşı koltukta oturmuş kendisini gülümseyerek izleyen Ilgaz'ı görünce telefonu bir kenara bıraktı hemen.

Bunu onunla hiç konuşmamıştı ve nasıl söyleyeceğini de bilmiyordu.

Salona giren Oğluş da Ilgaz'ı görür görmez hemen havlamaya başladı. Bu yaptığı hareket ile Atlas da anlıyordu Ilgaz'ı görenin sadece kendisi olmadığını.

Kucağına alıp sakinleştirmeye başladı köpeklerini.

"Evet oğluşum baba geldi yine bak. O bizi hiç yalnız bırakmıyor.."

"Hatırlıyor musun kucağına almayı geç, sevmekten bile korkardın onu."

"Hatırlamaz mıyım? Ama senin yanındayken öyle güvende hissediyordum ki bana bir zarar verirse hemen beni koruyacağını bildiğim için yavaş yavaş öğrenmiştim oğluşumuzla iletişim kurmayı."

"Yabancı duygular her zaman korkutur ama her zaman incitmez. Bazen biz korkarken sonra meğerse başımıza gelen en güzel şeymiş diyoruz."

"Bu bana bir mesaj mı?"

"Yakaladın beni." Dedi gülümseyip. Atlas'ın ise yüzü düştü hemen.

"Gerçekten bu kadar çok mu istiyorsun yeni bir hayata başlamamı?"

"İstiyorum evet. Ama önemli olan benim istemem değilki senin de bunun için çabalaman."

"Ben seni hâlâ çok seviyorum ama. Bazen bunu istediğin için de çok kızıyorum sana biliyor musun? İnsan sevdiğinin başka birisiyle olmasını neden ister ki?"

"Bak kendin söyledin işte. İnsan diye..
Unuttuğun bir şey var; Ben artık bir insan değilim. Ben buraya, bu dünyaya ait değilim Atlas'ım. Ve burada sonsuza kadar kalamam. Eğer hâlâ sana dokunabiliyor olsaydım, hâlâ canlı olsaydım bunu tabii ki istemez hatta seni erkek sinekten bile kıskanırdım. Ama yanında olmayan ve bundan sonraki hayatında olamayacak ve hiç dönmeyecek birini beklemen yada senden bunu istemem bencillikten başka bir şey değil."

"Ama-"

"Dinle lütfen..
Sadakat iki kişi de hayattaysa gösterilen bir şey tamam mı? Eğer diğeri ölüyse ve onun için elinden gelen her şeyi yapıp, yasını tuttuysan yeniden aynı duyguları yaşamak ne kendine nede sevdiğine ihanet değil. Nefes almak, yemek yemek gibi düşün bunu. Hayata gelişimizden bu yana bunlar olmadan nasıl yapamazsak sevgisiz kalmakta ruhumuzu aç ve nefessiz bırakmak gibi. Sana illa da bir şey yaşa demiyorum kastettiğim şeyin bu olmadığını biliyorsun. Sadece bir gün kalbin biri için yeniden atmaya başlarsa eğer insani duygularını, hisslerini görmezden gelme istiyorum."

"Öyle bir duygum yok ama biliyorsun. Büyük ihtimalle de olmayacak ama bir mucize olursa yada kafama saksı düşerde o dediklerini hissedersem eğer bunu o zaman konuşuruz. Şimdi ise konuşmamız gereken başka bir şey var."

"Nedir?"

"Ben onunla- yani Barışla tekrardan buluşmaya karar verdim. Onu çok iyi tanımıyorum, nasıl biri bilmiyorum ama haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Birde kısacık sürede bile kötü biri olmadığını hissettim nedense..Yani ikimize arkadaş olarak bir şans vermenin zararı olmayacağını düşünüyorum. Tabii arkadaş dediysem öyle kanka gibi değil de ne bileyim bir yerde bir araya gelince falan selam sabahımız olsun diye. Çünkü zannettiğim gibi benimle yakınlaşmak değilmiş amacı."

"Çok iyi düşünmüşsün birtanem."

"Tabii bunda annenin de katkısı büyük. Geçen gittiğimde konuştuk biraz..Onunla konuşurken etrafımda arkadaşım olarak sadece Özge'nin olduğunu farkettim. Ki onunla da her zaman bir şeyler yapamıyoruz. Sadece ya kahve içeriz ya öyle biraz dertleşiriz. İkimiz birlikteyken görüştüğümüz arkadaşlarımızın neredeyse hepsi ile iletişimim koptu. Senden sonra hep aradılar, yanımda olmak istediler çünkü seni çok seviyordu hepsi ama ben kimseyle görüşmek istemeyince haklı olarak onlar da geri çekildi. Şimdi hepsinin bir hayatı var ama benim hiç başka arkadaşım yada tanıdığım bir yakınım yok ailem dışında."

Aşk Körü [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin