2

851 66 56
                                    

Alaz deyim yerindeyse sabahı zor etti ve düşündükçe işin içinden çıkamadı. Bir yanı dün tanıştığı adamın anlattığı kişinin Asi olduğunu söylüyordu ama diğer yanı bunun imkansız olduğunu haykırıyordu ona. Asi olması için çok fazla sebep vardı ama olmaması için de çok sebep vardı – Asi esmerdi evet ama belki de tüm gün dışarıda takı sattığı için esmerleşmişti kız, doğuştan esmer olmayabilirdi yani. Diğer yandan saçları kıvırcıktı evet ama Asi her gün üşenmeden saçlarını bir makineyle kıvırcık yapıyor da olabilirdi – mesela arkadaşı Derin saçlarını örüp açtığını ve bu şekilde kıvırcık olmalarını sağladığını söylemişti bir keresinde. Belki Asi de doğuştan kıvırcık saçlı değildi de böyle yapıyordu. Aynı şekilde saçlarını siyaha boyuyor da olabilirdi.

Çok fazla uyku uyuyamadan nihayet sabah oldu ve yatakta dönmenin faydasız olduğunu anlayınca kalkıp kendine kahvaltı hazırladı. Yalnız yaşamanın bir avantajı olarak kahvaltısını hazırlaması da yemesi de uzun sürmedi. Ama saate bakınca evden çıkıp Asi'nin yanına gitmek için çok erken olduğunu fark etti. Kız tezgahını erken saatlerde açmıyordu çünkü. Bu yüzden tekrar yatağına dönüp yarım bıraktığı kitabını okumaya döndü. Bir süre sonra kitap okumaktan da sıkılınca artık öğlen olmuştu ve Asi hala gelmemişse orada beklerim düşüncesiyle evden ayrıldı.

Dünkü yere giderken kafasında bu konuyu Asi'ye nasıl açacağını hesaplıyordu. Asi'ye direkt benden hap alan biriyle dertleştim sana çok benzeyen bir kardeşi 15 yıl önce kaybolmuş sen misin acaba diyemezdi. O an içinden keşke Asi ile daha samimi olsak diye geçirdi – o zaman bu kadar detaylı düşünmesine gerek kalmazdı belki ama şu an kızın bu duruma nasıl tepki vereceğini bile kestiremiyordu.

Sokağın başına geldiğinde ilk dikkatini çeken şey Asi oldu. Üzerinde dünkü gibi kalın montu vardı ve kombini genel olarak sadeydi. Alaz yan taraftan geldiği için Asi onu fark etmemişti ama müşterisi olmadığı için etrafa boş boş bakıyordu.

''Selam prenses.'' Asi yan tarafından gelen sesle anında kaşlarını çatarak döndü. ''Yine mi sen geldin ya?''

''Yok klonumu gönderdim.'' Asi gözlerini devirip önündeki takıları düzeltmeye başladı ama Alaz kendisine bakmamak için böyle yaptığının farkındaydı. ''Allah'ın selamını al bari-''

''Allah mı oldun şimdi de?''

Alaz kafasını geriye atıp kahkaha atarken Asi ona ters ters bakmakla meşguldü. Asi'nin yanına geldiği an dün geceden beri yaşadığı gerginlik kaybolmuştu sanki. Keşke bütün geceyi Asi ile geçirme şansım olsaydı derken aklına gelen bu absürt düşünceyi anında kovdu.

''Asi senin saçların doğal kıvırcık mı?''

''Ne alaka şimdi bu?'' dedi Asi öfkeyle. ''Bunu öğrenmeye mı geldin?''

''Merak ettim... Sadece evet veya hayır de geç işte.''

Asi gözlerini devirip önüne dönünce Alaz bir cevap alamayacağını anladı. Normalde sorun etmezdi de Asi'nin asilik yapması hiç işine yaramıyordu şu an. ''Cevap bekliyorum?''

''Peruk benim saçım,'' dedi Asi ve önüne döndü. Alaz gerginlikle oflarken peki madem diyerek Alazlık yapmaya karar verdi. ''Eğer düzgün cevap vermezsen seni zabıtaya şikayet ederim.''

Asi hışımla ona döndü ve dişlerinin arasından ''Piç kurusu,'' dedi. ''Evet doğal kıvırcık saçlarım. Oldu mu rahatladın mı?''

''Rengi doğal mı peki?''

''Alaz nereye varmaya çalışıyorsun sen?''

Alaz bıkkınlıkla ofladı. ''Sadece cevap versen olmaz mı? Diline mi yapışacak?''

safe & sound | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin