Bu dördüncü hikayem ve şimdiye kadar onlarca bölüm yazdım ama bu bölüm kendi yazdıklarım arasında en sevdiklerimden biri oldu. 🫠 Umarım siz de seversiniz yorumlarınızı AŞIRI merak ediyorumm.
Keyifli okumalar. 💙
------------------------------------------------------------------
Asi'nin nezarette geçirdiği bir gecenin sonunda tüm haftası sakin geçmişti. Ailesinin evine tekrar dönmüştü ancak Adem'le bıçaklama olayını evdekilere anlatmama kararını aldılar. Bir haftalık süre zarfında Asi Yaman Cesur ve Umut'u akşam yemeğine davet etmişti ve biyolojik ailesiyle kendi deyimiyle esas ailesi birbirlerini sevmiş gibi duruyorlardı.
Bir haftalık süre zarfında Alaz'la hiç konuşmadılar. İkili telefonla veya yüz yüze iletişime geçmediler. Aslında Asi Alaz'ın durumunu çok merak ediyordu ama kırgınlığı daha ağır bastığı için nasıl olduğunu sormadı.
Kahvaltıdan sonra Elmas'a yardımcı olmak için bulaşıklara yardım ederken Tuba Rüya ile beraber ders çalışmak için odasına çekilmişti. Asi'nin de mutfakta işi bitince şarja taktığı telefonunu almak için odaya gitti. Kapıyı çalma gereği duymadan içeri girdiği anda Rüya'nın dizinde yatan Tuba telaşla yerinden sıçradı. Asi iki kızın da gereksiz telaşından ötürü kaşlarını çattı. ''Telefonumu almaya gelmiştim... Korkuttum mu?''
''Abla benim başım çok ağrıyordu da Rüya da ovuyordu geçsin diye,'' dedi Tuba telaşla. Kızın yüzü kıpkırmızı kesilmişti ve Asi buna bir anlam veremedi. ''Yanlış anlama lütfen.''
''Neyi yanlış anlayacağım ki?'' Asi'nin şaşkınlığı sesinden de anlaşılıyordu. ''Korkma. Diğerlerine ders çalışacağız deyip kaçtılar ama yatıyorlarmış demem.'' Asi kendi cümlesine kıkırdarken iki kızın tedirginlikle birbirlerine baktığını fark etti. Asi makul bir karşılık alamayacağını anlayınca kızları es geçerek şarjdaki telefonuna doğru yürüdü. Yaklaşık birkaç saniye sonra kızların neden bu kadar telaşlandığını ve Asi'nin yanlış anlamaması konusunda direttikleri kafasına dank etti. Şaşkınlıkla ağzı açık kalırken kızlara gözünün ucuyla bir bakış attı. Bu kez ikisi de çalışma masasının sandalyesine oturmuş kitapları karıştırıyorlardı.
Asi şahit olduğu bu şeyle omzuna yük yüklendiğini hissederek gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Telefonunu şarjdan çıkarıp odayı terk etmek üzereyken pencereden dışarı bakma dürtüsü hissetti. Baktığı anda gördüğü ilk şeyle kalbi hızla çarpmaya başladı. ''Alaz?''
''Ne dedin abla?''
Asi kızlara aldırmadan koşarak odadan ayrıldı. Dış kapıdan çıkmadan hızla ayakkabılarını giydi. Alaz'ı gördüğü noktaya doğru ilerlerken Tuba ve Rüya'nın sorular sorarak peşinden geldiklerini fark etti ancak dönüp cevap vermedi.
Asi pencereden Alaz'ı gördüğü noktaya gittiğinde orada hiç kimse olmadığını gördü. Belki kendisini gördüğünü fark edip gitmiştir diyerek köşeyi dönüp diğer sokağa girdi ancak Alaz burada da yoktu. Adını seslenirken diğer sokağa da girdi ama Alaz yine yoktu.
''Abla ne oluyor? Alaz mı gelmiş?''
Asi peşinden gelen iki kıza bakarken gözleri doldu. ''Gelmemiş. Onu gördüğümü sandım.'' İki kız tedirginlikle birbirlerine bakarken Asi ağlamaya başladı. ''Ben kafayı mı yiyorum sizce?''
''Ablacım hayır tabi ki.'' Tuba elini ablasının koluna koymak için uzatınca Asi geri çekildi. ''Kafayı falan yemiyorsun. Onu görmek istediğin için gözüne öyle görünmüş olabilir sadece.''
''Belki de gerçekten oradaydı ama senin gördüğünü fark edince kaçtı,'' dedi Rüya. ''Sen evden çıkana kadar uzaklaşmıştır.''
''Mahalleye gideceğim ben.'' Asi elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. ''Annene Yaman çağırmış onu görmeye gitti der misin?''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
safe & sound | aslaz
Genç KurguAsi ve Alaz'ın sokak çocuğu olduğu ve Asi'nin ailesini bulduğu bir evren.